Yaşam
ÇOCUĞUNUZDA BU BELİRTİLER VARSA DİKKAT!
- Share
- Tweet /home/anthaber/public_html/wp-content/plugins/mvp-social-buttons/mvp-social-buttons.php on line 68
https://anthaber.com/wp-content/uploads/2024/10/Uzm.-Dr.-Muge-Toyran-1000x600.png&description=ÇOCUĞUNUZDA BU BELİRTİLER VARSA DİKKAT!', 'pinterestShare', 'width=750,height=350'); return false;" title="Pin This Post">
Sonbahar aylarında yabani ot polenlerinin ve mantar sporlarının çoğalmasıyla alerji belirtileri de artabiliyor. Ayrıca evlerin uzun süre kapalı kalması, çocukların kapalı ortamda daha fazla vakit geçirmeleri, havadaki nem oranının artması ve buna bağlı olarak ev içinde ev tozu akarı ve mantar sporu yoğunluğunun da artması sorun yaratabiliyor. Burun akıntısı, hapşırma, öksürük, nefes darlığı gibi belirtilerin sıklıkla görüldüğü bu dönem, alerjik çocuklar için zorlayıcı olabiliyor.
Alerjik hastalıkların çocukların okul başarısını ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebileceğini ve bu nedenle tanı ve tedavinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Bayındır Söğütözü Hastanesi Pediatri Bölüm Başkanı ve Çocuk Alerji Uzmanı Prof. Dr. Müge Toyran, çocuklarda alerji belirtileri hakkında bilgi verdi.
ÇOCUĞUNUZDA BU BELİRTİLER VARSA DİKKAT!
Sonbaharda yabani ot polenlerinin çoğalmasıyla birlikte, bu polenlere duyarlı çocuklarda alerji belirtilerinin artış gösterdiğini aktaran Bayındır Söğütözü Hastanesi Pediatri Bölüm Başkanı ve Çocuk Alerji Uzmanı Prof. Dr. Müge Toyran, sonbahar alerjisinin farklı belirtileri olabileceğini aktardı. Prof. Dr. Müge Toyran, “Alerjik nezlesi olan çocuklarımızda burun akıntısı, kaşıntısı, hapşırma veya burun tıkanıklığı, geniz akıntısı görülebilir. Astımı olan çocuklarımızda öksürük, hışıltılı solunum, göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi belirtilerle gelen astım atakları gelişebilir. Atakların yanında egzersizle veya alerjen maruziyeti ile bu şikayetler kısa süreli ortaya çıkabilir. Çabuk yorulma ve egzersiz toleransında azalma görülebilir. Alerjik egzaması (atopik dermatit) olan çocuklarımız, sonbaharda hava değişimi ve alerjenlere bağlı olarak cilt kaşıntısı, kuruluk ve lezyonlarında artış yaşayabilirler.” dedi.
ALERJİYİ TETİKLEYEN FAKTÖRLER ALERJİK HASTALIĞIN YAPISINA GÖRE DEĞİŞİYOR!
Polenlerin yanı sıra sonbaharda nem artışı ile birlikte mantar sporlarında (mantarlar için ana üreme birimleri) da artış görüldüğünü ve bu mantarlara duyarlılığı olan çocuklarda alerjik şikayetlerin arttığını belirten Prof. Dr. Müge Toyran, alerjiyi tetikleyen faktörler hakkında şunları söyledi:
“Alerjik hastalığın yapısına göre tetikleyiciler farklılık gösterir; ancak temelde duyarlı olunan alerjenle karşılaşmak, alerjik hastalıkların hepsinde şikayetleri tetikler. Bunun yanında, hava kirliliği, sigara dumanı, soğuk hava, enfeksiyonlar astım için tetikleyici etki yapar. Alerjik egzeması olanlarda bazı gıdalar, terlemek, cildi tahriş eden kıyafetler ve cilt kuruluğunun artması hastalığı tetikleyebilmektedir.”
TANI VE TEDAVİNİN İHMAL EDİLMESİ FİZİKSEL, PSİKOLOJİK VE SOSYAL SORUNLARA YOL AÇABİLİR!
Alerji tedavisine erken başlamanın çocuğun yaşam kalitesini artırarak okul başarısını ve sosyal ilişkilerini olumlu etkilediğinin altını çizen Prof. Dr. Müge Toyran, “Alerjik hastalıkların tanısının konması ve neden olan duyarlılıkların saptanması, hastalığın ilerlemesini engellemek ve çocuğun yaşam kalitesini artırmak için önemlidir. Sık tekrarlayan öksürük, burun akıntısı, tıkanıklık, hışıltılı solunum gibi şikayetleri olan çocukların alerjik rinit ve astım açısından değerlendirilmesi gerekir. Tanı almayan veya uygun tedavi başlanmayan çocuklar, fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan olumsuz etkilenmektedir. Ayrıca, tedavi eksikliği akut ve kronik sinüzit, orta kulak iltihabı gibi sorunlara yol açabilir. Okul döneminde ise bu durum, çocukların akademik başarılarını, sosyal ilişkilerini ve öz güvenlerini olumsuz etkileyebilir.” diye konuştu.
HASTALIĞIN TEDAVİSİ VE TAKİBİ ÇOCUĞA ÖZEL PLANLANMALI!
Alerjik hastalığın şiddetine göre, koruyucu veya kurtarıcı ilaçlarla tedaviler planlanabildiğini bildiren Prof. Dr. Müge toyran, “Tedavi planının çoçuğa özel yapılması ve belli aralıklarla izlenerek, çocuğun durumuna göre yeniden düzenlenmesi gereklidir; çünkü bu hastalıklar dalgalanmalı bir seyir gösterirler ve ilaç ihtiyacı dönem dönem farklılıklar gösterebilir. Çocuğun mümkün olan en düşük dozda ve en az ilaçla tedavi edilmesi önemli olduğundan, bu çocukların yakın izlenmeleri ve tedavilerinin buna göre planlanması gereklidir.” ifadelerini kullandı.
SONBAHARDA ALERJİNİN TETİKLENMESİNİ ÖNLEMEK İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Bayındır Söğütözü Hastanesi Pediatri Bölüm Başkanı ve Çocuk Alerji Uzmanı Prof. Dr. Müge Toyran sonbahar alerjisinin tetiklenmesini önlemek için dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle sıraladı:
- Sonbahar alerjilerinin en önemli tetikleyeni olan nem artışını kontrol altına almak için evde nemi azaltmaya yönelik önlemler alınmalıdır.
- Evin havalanmasına ve havalandırma tesisatının düzgün çalışmasına özen gösterilmelidir.
- Mümkünse ev içinde çamaşır kurutulmamalıdır.
- Evde rutubet olmadığından emin olunmalı; kararma veya yeşerme oluşursa tamiri yapılmalıdır.
- Ev içinde yoğun şikayetleri olan çocuklar, HEPA (Yüksek Verimli Partikül Yakalayıcı) filtreli hava temizleyicilerinden yararlanabilir.
- Dış ortamdan gelen polenler ve mantar sporlarına temas azaltılmalıdır; bu nedenle evin havalandırıldığı dönemler dışında pencereler kapalı tutulmalıdır.
- Bahçede kuruyan yapraklar düzenli olarak toplanmalı ve çevredeki ağaçların sağlıklı büyümesine özen gösterilmelidir.
- Dışarıdan gelindiğinde çocuğun üstü değiştirilip, elleri ve yüzü yıkanmalı, mümkünse duş almalıdır. Dışarıda şikayetleri olan çocuklar için şapka ve gözlük kullanımı önerilebilir.
Genel
Yeşilbahçe Mahallesi liderliğe yerleşti
Muratpaşa Belediyesi’nin, atıkların ayrıştırılarak geri dönüşüme kazandırılmasını hedefleyen Çevreci Komşu Kart projesi büyümeye devam ediyor. Projede kasım ayında tekstil ve metal atıklarının geri dönüşümünde dikkat çekici bir artış yaşandı. Bu kapsamda, 17 bin 431 kilogram tekstil ve 3 bin 962 kilogram metal atığı toplanarak toplam atık miktarı 24 milyon 438 bin 659 kilograma ulaştı. Bu atıkların geri dönüşümü karşılığında kent sakinlerinin kartlarına toplam 11 milyon 525 bin 25 lira yüklendi. Ayın şampiyonu ise 7 bin 107 kilogram atıkla Yeşilbahçe Mahallesi oldu.
Çevreci Komşu Kart projesi, cam, kağıt, plastik ve metal gibi atıkların kayıpsız geri dönüşümünü sağlayarak ev ekonomisine katkıda bulunurken doğayı da korumayı hedefliyor. İlçe sakinleri, kasım ayında ayrıştırıp biriktirdikleri 105 bin 187 kilogram atık karşılığında 136 bin 571 lira kazandı.
Nisan 2016’dan bu yana devam eden projeyle bugüne kadar 177 bin 949 ağaç kesilmekten kurtarıldı. Bunun yanı sıra, karbondioksit salınımı 707 bin 248 kilogram engellenerek, kurtarılan ağaçlar sayesinde 44 milyon 487 bin 139 kişiye oksijen sağlandı. Ekonomik zorlukların arttığı bu dönemde, 136 aile daha kasım ayında sisteme dahil oldu ve aktif kullanıcı sayısı 17 bin 628’e yükseldi.
Kasım ayında şampiyon mahalle sıralamasında da değişiklik oldu. 7 bin 107 kilogram atıkla Yeşilbahçe Mahallesi ilk sırada yer alırken, onu 6 bin 949 kilogram atıkla Konuksever Mahallesi ve 4 bin 558 kilogram atıkla Cumhuriyet Mahallesi takip etti.
Proje kapsamında sadece cam, kağıt, plastik ve metal değil; elektronik, tekstil ve bitkisel atık yağlar da toplanıyor. Özellikle marketlerde litresi 50 liraya ulaşan ayçiçek yağı gibi bitkisel yağların atığı, projeyle 19 liradan geri alınıyor. Kasım ayında bin 593 litre atık yağ toplanarak karşılığında 30 bin 267 lira ödendi.
TÜRKİYE’NİN HER YERİNDE KULLANILABİLİYOR
Çevreci Komşu Kart, kaynağında ayrıştırılan atıkları belediye ekipleri tarafından belli bir ücret karşılığında satın alıyor. 8 yılda toplanan toplam atık miktarı 24 milyon 438 bin 659 kilograma ulaşırken, bu atıkların geri dönüşümü için toplam 11 milyon 525 bin 25 lira kartlara yüklendi.
Para kart özelliği taşıyan Çevreci Komşu Kart, Türkiye genelinde alışverişlerde, online ödemelerde kullanılabilirken biriken bakiyeler tüm bankamatiklerden nakit olarak çekilebiliyor. Proje, ev ekonomilerine ek bir kaynak yaratarak aile bütçesine katkıda bulunurken, kesilmekten kurtarılan ağaçlarla doğayı korumaya ve geri dönüşümle ekonomik değer yaratmaya devam ediyor.
Ekonomi
Antalya’da Tarımsal Kooperatifçiliğin Geleceği masaya yatırıldı
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ile Antalya Tarım Konseyi (ATAK) işbirliğinde “Antalya’da Tarımsal Kooperatifçiliğin Geleceği Paneli” düzenlendi. ATB Basın Danışmanı Vahide Yanık moderatörlüğünde düzenlenen panele, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Handan Vuruş Akçaöz, Yazır Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı ve ATB 4. Meslek Komitesi Başkanı Yaşar Kocaoğlu, Antalya Köy Pazarı Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı İkbal Yalın konuk olarak katıldı. ATB toplantı salonunda gerçekleşen panelde, kooperatifçiliğin tarihçesi, yapısı ve geleceği konuşuldu.
KOOPERATİFÇİLİK TARIMDA BAŞLADI
Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Handan Vuruş Akçaöz, milattan önce 3 binli yıllarda arazi kullanma ve süthanelerle başlayan kooperatifçiliğin ülkemizde 1863 yılında Mithat Paşa döneminde kurulan Memleket Sandıklarıyla kurumsal yapıya kavuştuğunu anlattı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün kooperatifçiliğe özel önem verdiğini kaydeden Akçaöz, 1938’den sonra kooperatif sisteminin kağıt üzerinde kalan bir yapıya dönüştüğüne dikkat çekti. Dünyada kooperatifçiliğin tarımda başladığını vurgulayan Akçaöz, “Aslında bizim kültürümüzde tarım başta olmak üzere bir çok alanda birlikte hareket etme, dayanışma ruhu var. Bu duygumuzu kurumsal yapıyla ekonomi ve sosyal alanda yaşama geçirmeliyiz” dedi.
KOOPERATİF BANKACILIĞI KURULSUN
Avrupa Birliği ülkelerindeki üreticilerin kooperatif sistemini çok güzel uyguladığını söyleyen Akçaöz, “İki dağ arasında oluşan bir mikro klimada sadece bir çeşit elma yetiştiren 15-20 üretici birlikte hareket ederek dünyaya ürününü pazarlayabiliyor. Biz neden yapamıyoruz?” diye sordu. Kooperatif sisteminin etkin hale getirilmesi için kooperatif bankacılığı kurulmasını öneren Handan Vuruş Akçaöz, bu bankaların yerel işletmelere can suyu olacağını söyledi. Akçaöz, yasal mevzuatın çok parçalı olduğunu, birkaç bakanlığa bağlı 84 binin üzerinde kooperatif bulunduğunu, denetim konusunda da sıkıntılar olduğunu kaydederken, “Tarımda bir şeyler yapmak istiyorsak 3 ayağı sağlam tutmalıyız. Kooperatif, tarım sigortası ve sözleşmeli üretim. Bunlar tarımsal üretimin en önemli saç ayakları” dedi.
KOOPERATİF KÜÇÜK ÜRETİCİNİN SİGORTASI
Yazır Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı ve ATB 4. Meslek Komitesi Başkanı Yaşar Kocaoğlu, Korkuteli’nin hayvancılıkla anılmasının tesadüf olmadığını, 1990’lı yıllarda kooperatifleşme ile üretim altyapısının oluşturulduğunu kaydetti. Kooperatif sayesinde bir dönem hayvan ithalatının bile önüne geçtiklerini anlatan Kocaoğılu, “Bunu kooperatifin gücüyle başarabildik. Tek başımıza olsaydık böyle bir gücümüz olmazdı” dedi. Hayvancılıkta ve meyvecilikte ilaçtan yeme bir çok girdiyi kooperatif aracılığıyla daha ucuza mal ettiklerini, soğuk hava deposu kurarak üreticinin elindeki ürünü uygun zamanda uygun fiyattan toplu şekilde pazarlanmasını sağladıklarını kaydeden Kocaoğlu, “Kooperatif aynı zamanda üreticinin parasının da sigortasıdır” dedi. Aile işletmelerinin geleceğinin kooperatiflere bağlı olduğunu söyleyen Kocaoğlu, “Küçük üreticinin tek başına ayakta kalma şansı yok” dedi.
ÜRETMEK KADININ DEVRİMİDİR
Antalya Köy Pazarı Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı İkbal Yalın, üretmenin kadının doğasında olduğunu belirterek, “Üretmek kadının devrimidir. Kadının kayıtlı şekilde ekonomiye dahil olabilmesinin en önemli ayağı kooperatiflerdir” dedi. Kadınların finansal kaynaklara ulaşmada sıkıntı yaşadığını, sermayesi yoksa ekonomik faaliyet içinde bulunmasının çok zor olduğunu vurgulayan Yalın, “Kooperatifler kadının emeğini, ürettiğini görünür kılıyor ve ekonomik değere dönüştürüyor. Kooperatifler aracılığıyla kadınlar eğitimlere katılıyor, bilgi, vizyon proje ve pazar olarak kendini geliştiriyor Ekonomik olarak güçlenen kadın sosyal alanda, kültürel alanda da güçleniyor. Kadın güçlenirse toplum da güçlenir” diye konuştu.
Gündem
Başkan Böcek: Üzerimize düşen ne varsa yapacağız
Manavgat’ta 2 saate metrekareye 106 kg yağış düşmesinin ardından yaşanan felaketin ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi 936 personel ve 304 araçla gece boyu çalışmalarını sürdürdü. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de ASAT Genel Müdürü İbrahim Kurt, İtfaiye Daire Başkanı Ahmet Kısa ve tüm daire başkanları ile birlikte afetin en yoğun yaşandığı Side Kemer mevkiinde çalışmaları yerinde inceledi. Manavgat’a geçmiş olsun dileğinde bulunan Başkan Böcek, eksiklerin tespit edilerek yaraların sarılması için yapılması gereken ne varsa yerine getirileceğini söyledi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, İtfaiye Daire Başkanlığı ve ilgili daire başkanlıklarına bağlı personeller Manavgat’ta yaşanan sel afetinin ardından gece boyu hummalı bir şekilde çalışarak vatandaşın yardımına koştu. Antalya Büyükşehir Belediyesi Manavgat Aşevi de sel mağdurları ve çalışan personeller için 500 kişilik yemek dağıtımı gerçekleştirdi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de afetin en yoğun yaşandığı Side Kemer mevkiinde incelemelerde bulundu.
BAŞKAN KARA BİLGİ VERDİ
Başkan Muhittin Böcek, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, CHP İl Başkanı Nail Kamacı, CHP Antalya Milletvekilleri Aliye Coşar, Mustafa Erdem, Sururi Çorabatır ve Aykut Kaya ile birlikte ilk olarak Manavgat Belediyesi’ni ziyaret ederek, Başkan Niyazi Nefi Kara’dan bilgi aldı. Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara, kısa sürede yoğun bir yağışın düşmesi nedeniyle afet oluştuğunu belirterek “Tek tesellimiz can kaybı olmaması” dedi.
HEMŞEHRİLERİMİZİN YANINDAYIZ
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de 936 personel ve 304 araçla Manavgat’ta yaşanan afetin ardından çalışmalara destek verildiğini söyledi. “Afetler siyaset üstü olaylardır” diyen Başkan Muhittin Böcek, “Sayın Valimiz de buradaydı. Kurum kuruluşlarla, iktidarıyla muhalefetiyle siyaset üstü davranarak kimin üzerine ne düşüyorsa yapılması gerek. Biz Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak ilgili daire başkanlarımız, ASAT Genel Müdürü, şube müdürleri ve tüm bürokratlarımızla buradayız. Esnafımızın ve hemşehrilerimizin yanındayız” dedi.
YAPILMASI GEREKEN NE VARSA YAPILACAK
Vatandaşlar, esnaf ve muhtarlarla görüşen Başkan Muhittin Böcek, “Yapılacak tespit ve çalışmaların ardından bu afetten ders çıkararak tıpkı Manavgat yangınında olduğu gibi siyaset üstü bir çalışmayla tüm kamu kurum ve kuruluşları ile yapılması gereken ne varsa yapılacağına inanıyorum. Can kaybı olmaması en büyük tesellimiz. Bir kez daha Manavgatlı hemşehrilerimize geçmiş olsun diyorum. Dün olduğu gibi, bugün de yarın da üzerimize düşen ne varsa yapacağız” diye konuştu.
-
Genel7 gün önce
PEKİ YA YARINLAR?
-
Genel1 gün önce
Muratpaşa’da online nikah rezervasyon dönemi başlıyor
-
Gündem6 saat önce
Başkan Böcek: Üzerimize düşen ne varsa yapacağız
-
Genel3 saat önce
Yeşilbahçe Mahallesi liderliğe yerleşti
-
Ekonomi4 saat önce
Antalya’da Tarımsal Kooperatifçiliğin Geleceği masaya yatırıldı
-
Genel2 gün önce
Başkan Böcek’in 3 ncü kitabının ismi ve konusu merak ediliyor !
-
Ekonomi2 gün önce
Bakan Şimşek’in tasarruf tedbirleri Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne uğramamış !
-
Gündem2 gün önce
ATSO’nun Elmalı’daki üyelerinden ortak öneri: ATSO Eğitim ve Sağlık Merkezi’ne rahmetli Ali Bahar’ın adı verilsin