Gündem
ALTIN PORTAKAL ONUR ÖDÜLLERİ BELLİ OLDU
- Share
- Tweet /home/anthaber/public_html/wp-content/plugins/mvp-social-buttons/mvp-social-buttons.php on line 68
https://anthaber.com/wp-content/uploads/2024/09/artist__173029.png&description=ALTIN PORTAKAL ONUR ÖDÜLLERİ BELLİ OLDU', 'pinterestShare', 'width=750,height=350'); return false;" title="Pin This Post">
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde sinemamızın usta isimlerine sunulan Onur Ödülleri bu yıl; Işıl Yücesoy, Şerif Sezer, Erdal Özyağcılar, Müjdat Gezen ve Selçuk Yöntem’e takdim edilecek.
Türkiye’nin en köklü sinema şöleni Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde bu yılki Onur Ödülleri’nin sahipleri belli oldu. 5-12 Ekim tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak olan festivalde Onur Ödülleri; usta sanatçılar Işıl Yücesoy, Şerif Sezer, Erdal Özyağcılar, Müjdat Gezen ve Selçuk Yöntem’e takdim edilecek.
Oyunculuğun yanı sıra müzisyen, yapımcı, radyo tiyatrosu yazarlığı ve eğitmen kimliklerine de sahip olan çok yönlü diva Işıl Yücesoy, Ankara Devlet Konservatuvarı’nı bitirdikten sonra Devlet Tiyatroları’nda çalıştı. Attila İlhan’ın yazdığı, TRT yapımı “Sekiz Sütuna Manşet” dizisinde (1982) rol alan Yücesoy aynı zamanda yine TRT için “Arkası Yarın” kuşağında radyo tiyatroları yazdı ve oynadı. 1975’te “Çalamazsın Mutluluğu” adlı 45’liğiyle adım attığı müzik hayatında sahne çalışmalarıyla da kendinden söz ettirdi. Sahnelerde “Kanlı Düğün” ve “Üç Kuruşluk Opera” yapımlarında rol alan sanatçı, “Küçük Adam Ne Oldu Sana” oyunundaki performansıyla 6. Afife Tiyatro Ödülleri ve 7. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Ödülleri’nde “En İyi Kadın Oyuncu” seçildi. Sinemamızın en özgün yönetmenlerinden Reha Erdem’in yönettiği, 4 Altın Portakal’ın yanı sıra pek çok ödülün sahibi olan “Korkuyorum Anne” (2004) filmindeki rolüyle Ankara ve Altın Koza film festivallerinde “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” seçildi.
Ankara Devlet Tiyatroları’ndaki eğitiminin ardından “Bir Yaz Gecesi Rüyası”, “Gılgamış”, “Caligula” oyunlarda rol alan usta oyuncu Şerif Sezer, beyazperdeye, Altın Palmiyeli “Yol” filmiyle adım attı. Bu başarı, sonraki yıllarda da ivme kaybetmeden devam etti: Sinemamızın klasikleri arasına giren “Hakkari’de Bir Mevsim” (1982), Cannes Film Festivali’nde gösterilen ve Ankara Film Festivali’nde kendisine “En İyi Kadın Oyuncu” ödülü getiren “Her Şeye Rağmen” (1987) ile “Hamam” (1997), “O da Beni Seviyor” (2001), “Mustafa Hakkında Her Şey” (2003), “Babam ve Oğlum” (2005), “Deli Deli Olma” (2009) filmlerinde oynadı. “Hamam” filmindeki rolüyle Altın Koza ve Ankara film festivallerinden “En İyi Kadın Oyuncu”, “Mustafa Hakkında Her Şey” ile SİYAD ve Sadri Alışık Ödülleri’nden “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu”, “Babam ve Oğlum” filmindeki rolüyle ise SİYAD “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” ve Uluslararası Istanbul Film Festivali’nden “En İyi Kadın Oyuncu” ödüllerini aldı. Ekranlarda ise “Asmalı Konak”, “Çemberimde Gül Oya” ve “Yalı Çapkını” dizilerinde seyirciyle buluştu.
Oyunculuğunu yıllar boyu hem tiyatro sahnesinde hem sinema perdesinde hem de televizyon ekranlarında sergileyen Erdal Özyağcılar aynı zamanda seslendirme sanatçısı. Usta yönetmen Atıf Yılmaz’ın “Ölüm Tarlası” (1966) filmiyle adım attığı sinemada; “Çöpçüler Kralı” (1977), “Kibar Feyzo” (1978), “Sultan” (1978), “Muhsin Bey” (1987), ve “Yılanların Öcü” (1985) ve “Züğürt Ağa” (1985) filmlerinde rol aldı. “Züğürt Ağa”daki performansı, kendisine 23. Antalya Film Şenliği’nde “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu”, “Yılanların Öcü” filmindeki oyunculuğu ise 1986 Antalya Altın Portakal Festivali’nde “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödüllerini getirdi. Ekranların klasiği haline gelen “Perihan Abla”, “Bizimkiler” ve “Şehnaz Tango” dizileriyle televizyon seyircisinin de gönlüne giren usta oyuncu, “Yabancı Damat” ve “Elveda Rumeli” dizilerindeki performansıyla farklı kuşaktan izleyicilere de başarıyla nasıl seslenebildiğini gösterdi. İstanbul Şehir Tiyatroları’ndan emekli olan Özyağcılar, dingin ve ölçülü oyunculuğuyla seyircileri büyülemeye devam ediyor.
Altmış yıllık sanat hayatıya bir çalışkanlık ve azim timsali olan Müjdat Gezen, 1960’lardan bu yana sayısız sinema filmiyle tiyatro oyununda rol aldı. Ekranların güldüren yüzü oldu, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ve kendi kurduğu Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde pek çok genç oyuncu yetiştirdi. “Yedi Kocalı Hürmüz”le ilk kez 1963’te kamera önüne geçen oyuncu, “Gırgıriye” serisi ile beyazperdede tanınırken 1985 yapımı, Orhan Kemal uyarlaması “Bekçi”de unutulmaz karakteri Murtaza’yı canlandırdı. “Seni Seviyorum Rosa”, “Abdülhamit Düşerken” ve Ezel Akay’ın yönettiği “Yedi Kocalı Hürmüz” filmlerinde de rol alan Gezen, 2015’te “Diktatör Adolf Hitler’in Hayatının Esrarengiz Yönleri” filmini yazıp yönetmenliğini üstlendi. Ekranlarda “Hayat Bilgisi” ve “Cennet Mahallesi” dizileriyle tanınan oyuncu, çeşitli dallarda 40’tan fazla da kitaba imza attı.
Oyunculuğa Ankara Devlet Tiyatrosu’nda başlayan Selçuk Yöntem, 70’lerden itibaren sahnelerin, 90’lardan itibaren de beyazperdenin karizmatik erkek rollerinin adresi. 1972’de bir Shakespeare eseri “Yanlışlıklar Komedyası” ile adım attığı sahnede, “Othello”, “Yaban Ördeği”, “Hırçın Kız”, “Keşanlı Ali Destanı” ve “Vanya Dayı”nın da aralarında olduğu pek çok oyunda rol alan başarılı oyuncu, “Keşanlı Ali Destanı” ve “Gürültülü Patırtılı Bir Hikaye” oyunlarının yönetmenliğini de üstlendi. 1991’de “Suyun Öte Yanı” filmiyle beyazperdedeki ilk rolünü üstlenen Yöntem, usta yönetmen Zeki Demirkubuz’un ilk filmi “C Blok”ta da kamera karşısına geçti. Bu filmdeki rolüyle Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) tarafından “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” seçildi. Aynı ödülü, 1994 yapımı “Yaz Yağmuru” filmiyle de kazanan oyuncu, 1998’de Tunç Başaran’ın yönettiği “Kaçıklık Diploması”nda Ayda Aksel’le birlikte rol aldı. Televizyon efsanesi “Süper Baba”da ekranlarda da sergilemeye başladığı başarılı oyunculuğunu, ilerleyen yıllarda “Deli Yürek”, “Sıcak Saatler”, “Şaşıfelek Çıkmazı”, “Kurtlar Vadisi” ve son olarak “Aşk-ı Memnu”da perçinledi. Bir yandan da “Devrim Arabaları”, “Gölgesizler” ve “Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi” filmleriyle sinema kariyerini sürdürdü.
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Onur Ödülleri, festivalin 5 Ekim’deki açılış töreninde sahiplerine takdim edilecek.
Gündem
ATSO’nun Elmalı’daki üyelerinden ortak öneri: ATSO Eğitim ve Sağlık Merkezi’ne rahmetli Ali Bahar’ın adı verilsin
ATSO tarafından yaptırılan Eğitim ve Sağlık Merkezi inşaatı tamamlandı. İlçe girişine ayrı bir değer katan ATSO Eğitim ve Sağlık Merkezi, hizmet yönünden de ilçeye ciddi bir katkı sunacak.
‘ATSO Eğitim ve Sağlık Merkezi’ nin adının Ali Bahar ATSO Eğitim ve Sağlık Merkezi olarak değiştirilmesi, ATSO’nun Elmalı’daki üyeleri tarafından önerilirken, Ocak ayı meclisine bu konunun getirilmesi de istendi.
‘Ne yazık ki çok genç yaşta Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız Ali Bahar’ı elim bir deniz kazasında kaybettik’ diyen ATSO’nun Elmalı’daki üyeleri, ‘Başkanımız her ilçeye ayrı bir önem verirdi. Ama, rahmetli Ali Bahar başkanımızın, ATSO başkanı olarak böylesine büyük ve önemli bir yatırımın yapılmasını sağladığı ilk ilçe Elmalı’mız oldu. Kendisini bir kez daha rahmetle anarken, yakında hizmete girecek olan ATSO Eğitim ve Sağlık Merkezi’nin adının ATSO Ali Bahar Eğitim ve Sağlık Merkezi olarak değiştirilmesini Başkan Yusuf Hacısüleyman’dan ve yönetiminden ki, yönetim aynı zamanda Ali Bahar’la yola çıkan ekipten rica ediyoruz” dediler.
Ekonomi
Bakan Şimşek’in tasarruf tedbirleri Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne uğramamış !
Arayanlar olmuştu, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından Azerbaycan’da düzenlenen Başkanlar Kurulu gezisini pardon toplantısında bir oda başkanının konuşmasını izlemedin mi ? diye sordular.
İzledim, hatta bir oda başkanına sordum, “Gizli çekimi sen mi yaptın” diye.
O başkan yapmamış, sonradan da yapan belli oldu.
Bana ‘izlemedin mi ?’ diye soranların aslında o tartışma ile ilgili yorumumu merak ettiklerini biliyorum.
Ben o topa girmedim.
Çünkü Adlıhan Dere ve bazı oda başkanları arasındaki geçmişte yaşanılan soğuk savaşın bugün geldiği noktayı gördükten sonra, bu konularda yorum yapmamaya özen gösteriyorum.
Yoksa…
Azerbaycan’daki Başkanlar Kurulu toplantısı / gezisinin ardından, biraderim Adlıhan bu kez oda genel sekreterlerini Kıbrıs’a eğitim seminerine / gezisine götürdü.
Gördüm ki, Mehmet Şimşek’in ‘tasarruf tedbirleri’, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne uğramamış.
Aynen belediyelere uğramadığı gibi...
Peki sayın Şimşek’in tasarruf tedbirleri kimeymiş ?
Biz Anadolu Basınına, küçük esnafa, şu zam döneminde işçi, memur ve emekliye....
Biraderim Adlıhan, oda başkanlarının Azerbaycan’da toplantısının Türkiye – Azerbaycan dostluğunu pekiştirmek, iki ülke arasındaki ticaret hacmini artırmak ve esnaf teşkilatlarına yeni ufuklar açmak açısından önem taşıdığını vurgulamış, esnaf oda başkanlarının Azerbaycan’ı gezerek yeni yerler keşfetmesinin yanı sıra oradaki ticaret işleyişi ve esnaf kültürü hakkında değerli bilgiler edindiklerini, dolayısıyla farklı bir bakış açısıyla vizyon ve misyonlarını genişletme imkânı bulduklarını açıklamıştı.
Yanlış hatırlamıyorsam 2022 yılında Kıbrıs’ta ‘Başkanlar Kurulu’ yapılmıştı.
Ardından oda genel sekreterleri Kıbrıs’ta, seminerde.
Aynen 2022 yılında Kıbrıs’ta düzenlenen Başkanlar Kurulu toplantısına katılan oda başkanları gibi...
Gündem
Adlıhan Biraderimi kızdırmışım !
Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlar Kurulu toplantısı geçtiğimiz günlerde Azerbaycan’da yapılınca bende “Başkan Dere; Azerbaycan’daki toplantı adı altındaki gezinin biz ESNAFA maliyeti ne oldu ?” diye gazetemden sormuştum.
Biraderim Adlıhan’ı oldukça kızdırmış olmalıyım ki, önce Azerbaycan gezisinde de kendisine eşlik eden basın bürosu personelleri aracılığıyla Azerbaycan gezisi ile ilgili tüm gazetelere bir haber metni gönderdi, o metinde de özellikle Azerbaycan’daki toplantının ‘gezi’ amaçlı olmadığını vurguladı.
Ama o açıklamada bana göre ‘gezi’, AESOB Başkanı Dere’ye göre ‘esnaf oda başkanlarının farklı bir bakış açısıyla vizyon ve misyonlarını genişletme imkânı bulmaları’ olarak değerlendirdiği Azerbaycan’daki Başkanlar Kurulu’nun yıllık aidatlarını bile ödemekte zorlanan Biz esnafa maliyeti konusunda bir açıklama gelmedi.
Bir oda başkanının Azerbaycan gezisinin 25-30 bin lira gibi bir rakama patladığını söylersek, AESOB Bağlı merkezde 37, ilçelerde ise 38 olmak üzere toplamda 75 odanın bulunduğunu da hatırlatırsak artık siz çarpma/ bölme işlemini yapıverin. Ama birde bu geziye götürülen AESOB personelini de eklemeyi unutmayın.
Biraderim Dere, her hafta başında ve her cuma esnaf ve sanatkarlara olduğu gönderdiği mesajları artık bana göndermemeye başladı.
Başkanlardan sonra 75 odanın genel sekreterini Kıbrıs’a götüren Adlıhan biraderime diyorum ki;
4-5 liralık bir gazetenin belediyeler dahil kamu kurumlarınca alınmasını yasaklayan ve bu tasarruftan medet uman sayın bakan Mehmet Şimşek’in bu tür ‘gezi’lere ses çıkarmamasını anlayamıyorum.
Yoksa senden önceki başkanlarında, yine Başkanlar Kurulu adı altındaki gerek yurt içi, gerekse yurt dışı ‘gezi’lerini biliyorum, unutmadım.
Aynen bir zamanlar batı ilçeleri gezilerinde Ulupınar’da mutlaka yenilenen ballı muzları da....
-
Genel6 gün önce
PEKİ YA YARINLAR?
-
Gündem7 gün önce
Adlıhan Biraderimi kızdırmışım !
-
Genel20 saat önce
Muratpaşa’da online nikah rezervasyon dönemi başlıyor
-
Genel2 gün önce
Başkan Böcek’in 3 ncü kitabının ismi ve konusu merak ediliyor !
-
Genel7 gün önce
Muratpaşa’nın yılbaşı çarşısı açıldı
-
Ekonomi2 gün önce
Bakan Şimşek’in tasarruf tedbirleri Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne uğramamış !
-
Gündem2 gün önce
ATSO’nun Elmalı’daki üyelerinden ortak öneri: ATSO Eğitim ve Sağlık Merkezi’ne rahmetli Ali Bahar’ın adı verilsin