Yaşam
Altınportakal’da geri sayım başladı
- Share
- Tweet /home/anthaber/public_html/wp-content/plugins/mvp-social-buttons/mvp-social-buttons.php on line 68
https://anthaber.com/wp-content/uploads/2024/09/33333-1-1000x600.jpg&description=Altınportakal’da geri sayım başladı', 'pinterestShare', 'width=750,height=350'); return false;" title="Pin This Post">
61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde geri sayım başladı. 5-12 Ekim tarihleri arasında sinemaseverleri buluşturacak olan festival hakkında ilk bilgiler, Akra Barut Otel’de düzenlenen basın toplantısıyla paylaşıldı.
Türkiye’nin en köklü sinema şenliğinin Akra Barut Hotel’deki basın toplantısına Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Festival Başkanı Muhittin Böcek, festivalin İdari Direktörü Av. Cansel Tuncer, Sanat Direktörü Deniz Yavuz, bu yılki Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Jüri Başkanı yönetmen Ferzan Özpetek ve jüri üyesi oyuncu İlker Kaleli, jüri üyesi sanat yönetmeni Deniz Öztürk Kobanbay ile Ulusal Belgesel Film Yarışması Jürisi’nden yönetmen Jale İncekol ve oyuncu Pınar Göktaş katıldı.
Oyuncu ve reklamcı Evren Bingöl’ün moderatörlüğündeki basın toplantısında Ulusal Yarışma jürileri ve festival programından bazı başlıklar açıklandı. Toplantıda ilk olarak Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Festival Başkanı Muhittin Böcek konuştu. Sözlerine, “Bugün Türkiye’nin sinemaya dair en köklü buluşma yeri olan Antalya’da, 61.’sini düzenlediğimiz Altın Portakal Film Festivali’mizin duyurusunu yapabiliyor olmaktan gerçekten çok mutluyum” diye başlayan Böcek, şöyle devam etti:
“Çok mutluyum diyorum, çünkü geçen yıl için üzüntüm büyük. Geçtiğimiz yıl sizlerin de bildiği gibi festivalimizi gerçekleştiremedik. Bu konuda sadece bir belediye başkanı olarak değil bir vatandaş, bir sinemasever olarak da son derece üzgünüm. Altını bir kez daha çizmek isterim ki, tüm bilgi kirliliğine rağmen, her sene olduğu gibi geçtiğimiz yıl da festivalimizi en iyi şekilde gerçekleştirmek için çok büyük bir çaba ve mücadele gösterdik. Sinemaya ilişkin tüm sorunların değerlendirileceği alan yine festivalimizdir. Hiçbir şey yok ya da olmamış sayılmıyor. Bu nedenle bu festivalde sorunların ve sinemamızın geleceğine dair atılacak adımların konuşulacağı bir çalıştay programlandı”
Geçen seneden alınan dersler neticesinde bu sene festivalin ev sahipliğini, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve sinema emekçileri ile birlikte yapma kararı alındığını belirten Böcek, “Önemli olan tüm bunları aşabilmek ve festivali yeniden dünya standartlarına ulaştırmaktır” diye konuştu.
“Hikayemiz Birlikte”
Festival afişindeki mesaja da dikkat çekerek “Hikayemiz Birlikte” sloganıyla birlikte afişte bu yıl ilk kez halka başrol verildiğini dile getiren Böcek, “Biliyoruz ki büyüdüğümüz, yaşadığımız, sahiplendiğimiz hikayelerimiz, birlikte. Perdede izlediklerimizin, her birimizin hayatı, duyguları, düşünceleri olduğunu biliyoruz. Daha çok hikâyenin, daha çok seyirci ile buluşması için birlikte çalışmamız gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Bu yıl toplam 5 milyon liralık ödülle festivalin, sinemaya verdiği desteğin arttığını vurgulayan Böcek, sözlerini “Bu harika şehrin belediye başkanı olmaktan ve 61. kez festivalimize ev sahipliği yapmaktan, bu festivali değerli sinemacılarımızla birlikte gerçekleştirmekten onur duyuyorum” diye noktaladı.
Ferzan Özpetek: Benim için önemli olan yeni sinemacıları desteklemek
Ulusal Uzun Metraj Yarışması’nın bu yılki başkanı, yönetmen Ferzan Özpetek ise Antalya Film Festivali’nin kendisi için önemini, ilk filmi “Hamam”la festivalde yarıştığı günlere dönerek anlattı:
Teklif geldiğinde çok heyecanlandım çünkü 19 yıl önce yine jüri başkanıydım. Ama ondan önce, benim Antalya’ya çok borcum var. Benim için çok önemli bir festival, bana birçok kapı açtı. Bu yüzden teklif gelince geçen seneki sorunları düşünmedim. Benim fikrim tamamen yeni yönetmenleri, yeni filmlerin yapılmasını destekleyebilmek.
Festivalin Sanat Direktörü Deniz Yavuz ise festivalin yaratıcıları Behlül Dal, Dr. Avni Tonunay’a şükranlarını sunarak başladığı konuşmasında bu yılki festival maratonunu “Türkiye sinemasına paha biçilemez miraslar bırakan, öncü festivalciler Onat Kutlar ve Mahmut Tali Öngören disiplininde her şeye rağmen sinema diyerek, “Hikayemiz Birlikte’ vurgusuyla bir kez daha bu esaslı yolculuğa çıktık” sözleriyle tanımladı. Yavuz daha sonra Ferzan Özpetek başkanlığındaki Ulusal Uzun Metraj Yarışma jürisini takdim etti. Bu yıl Ulusal Uzun Metraj Jürisi’nde senarist- yönetmen Melisa Önel, oyuncular İlker Kaleli ve Gökçe Bahadır, akademisyen ve sinema yazarı Melis Behlil, tasarımcı ve sanat yönetmeni Deniz Öztürk Kobanbay ve müzisyen Mercan Dede yer alıyor.
“Sinemanın hiçbir baskı veya siparişi kabul etmediğini hatırlatan bir festival”
Toplantıda konuşan, jüri üyelerinden oyuncu İlker Kaleli, sözlerine “Bir ülkenin kültürünü, hikayeleri ve hikayecileri yaşatır” cümleleriyle başladı. Altın Portakal Film Festivali’nin bu alandaki önemini hatırlatan Kaleli, “Altın Portakal, yurt dışında da dikkatle takip edilen ve aynı zamanda sinemanın hiçbir baskı veya siparişi kabul etmediğini hatırlatan bir festival. Bu sebeple ülkemizi uzun yıllardır uluslararası alanda başarıyla temsil eden Ferzan Özpetek’e ve tüm ekibe, bakış açımıza değer verdikleri için çok teşekkür ediyorum” dedi.
Jüri üyesi, tasarımcı ve sanat yönetmeni Deniz Öztürk Kobanbay ise duygularını “Özellikle sinemanın bu kadar can çekiştiği bir dönemde böyle bir festivalde hep beraber olmaktan çok mutluyum” sözleriyle paylaştı.
Toplantıda konuşan Ulusal Belgesel Yarışma Jüri üyesi yönetmen Jale İncekol “Seçki beni çok heyecanladırdı, salonların eski günlerdeki gibi dolup taşacağından, o büyük coşkuyu yine yaşayacağımızdan şüphem yok” derken diğer jüri üyesi oyuncu Pınar Göktaş da “Umarım özgürce, keyifle ve bol ilhamla geçireceğimiz bir festival olur” temennisinde bulundu.
Festival’de Bir İlk: “Sinema Okulları Öğrenci Filmleri Yarışması”
Altın Portakal’ın bu yılki Festival İdari Direktörü Cansel Tuncer: “Festivalimiz sadece Türkiye’nin değil dünyanın da saygın festivallerinden biri olarak sinema dünyasına hizmet vermeye devam ediyor. Bu yıl yine sanatın ve yaratıcılığın sınırlarını zorlayan dopdolu bir programla karşınızdayız. Festivalimizin en temel misyonu Türk sinemasına yeni ve özgün sesler kazandırmak, genç yetenekleri desteklemek ve sinemamızın uluslararası arenada daha fazla görünür olmasını sağlamak. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da sinema sanatının her alanında seçkin yapıtları ulusal hem de uluslararası çapta izleyicilerimizle buluşturacağız. Bu düşünce ile bu yıl festivalimizde bir ilki gerçekleştireceğiz. Sinema okulları öğrenci filmleri yarışması bölümü düzenleyeceğiz. Festivalimizde, Türkiye’de faaliyette bulunan sinema okullarındaki sinema öğrencilerinin nitelikli eserlerini değerlendirip onları teşvik etmek amacıyla bu bölümü düşündük. 1 Eylül 2022- 30 Temmuz 2024 tarihleri arasında yapılmış en fazla 15 dakikalık filmleriyle bu bölüme katılabilecekler ve finale kalan 12 öğrenci filmimizi festivalimiz süresinde konuk edeceğiz ve sinema profesyonelleriyle onları bir araya getireceğiz. En iyi öğrenci filmi ve jüri özel ödülü kategorisinde altın portakal ödülümüzü kendilerine takdim edeceğiz. Festivalimiz kapsamında bir ilkten daha bahsetmek istiyorum 10-12 Ekim tarihleri arasında sinema çalıştayını gerçekleştireceğiz. Sektörün tüm paydaşları bir araya gelerek sinemayı a’dan z’ye masaya yatırıp güncel sorunları çözümüne katkıda bulunmak amacıyla 3 gün boyunca toplam 9 oturumda tartışacaklar ve ilgili başlıkları değerlendirerek sonuç bildirgelerine imza atacaklar.” dedi.
Genel
Yeşilbahçe Mahallesi liderliğe yerleşti
Muratpaşa Belediyesi’nin, atıkların ayrıştırılarak geri dönüşüme kazandırılmasını hedefleyen Çevreci Komşu Kart projesi büyümeye devam ediyor. Projede kasım ayında tekstil ve metal atıklarının geri dönüşümünde dikkat çekici bir artış yaşandı. Bu kapsamda, 17 bin 431 kilogram tekstil ve 3 bin 962 kilogram metal atığı toplanarak toplam atık miktarı 24 milyon 438 bin 659 kilograma ulaştı. Bu atıkların geri dönüşümü karşılığında kent sakinlerinin kartlarına toplam 11 milyon 525 bin 25 lira yüklendi. Ayın şampiyonu ise 7 bin 107 kilogram atıkla Yeşilbahçe Mahallesi oldu.
Çevreci Komşu Kart projesi, cam, kağıt, plastik ve metal gibi atıkların kayıpsız geri dönüşümünü sağlayarak ev ekonomisine katkıda bulunurken doğayı da korumayı hedefliyor. İlçe sakinleri, kasım ayında ayrıştırıp biriktirdikleri 105 bin 187 kilogram atık karşılığında 136 bin 571 lira kazandı.
Nisan 2016’dan bu yana devam eden projeyle bugüne kadar 177 bin 949 ağaç kesilmekten kurtarıldı. Bunun yanı sıra, karbondioksit salınımı 707 bin 248 kilogram engellenerek, kurtarılan ağaçlar sayesinde 44 milyon 487 bin 139 kişiye oksijen sağlandı. Ekonomik zorlukların arttığı bu dönemde, 136 aile daha kasım ayında sisteme dahil oldu ve aktif kullanıcı sayısı 17 bin 628’e yükseldi.
Kasım ayında şampiyon mahalle sıralamasında da değişiklik oldu. 7 bin 107 kilogram atıkla Yeşilbahçe Mahallesi ilk sırada yer alırken, onu 6 bin 949 kilogram atıkla Konuksever Mahallesi ve 4 bin 558 kilogram atıkla Cumhuriyet Mahallesi takip etti.
Proje kapsamında sadece cam, kağıt, plastik ve metal değil; elektronik, tekstil ve bitkisel atık yağlar da toplanıyor. Özellikle marketlerde litresi 50 liraya ulaşan ayçiçek yağı gibi bitkisel yağların atığı, projeyle 19 liradan geri alınıyor. Kasım ayında bin 593 litre atık yağ toplanarak karşılığında 30 bin 267 lira ödendi.
TÜRKİYE’NİN HER YERİNDE KULLANILABİLİYOR
Çevreci Komşu Kart, kaynağında ayrıştırılan atıkları belediye ekipleri tarafından belli bir ücret karşılığında satın alıyor. 8 yılda toplanan toplam atık miktarı 24 milyon 438 bin 659 kilograma ulaşırken, bu atıkların geri dönüşümü için toplam 11 milyon 525 bin 25 lira kartlara yüklendi.
Para kart özelliği taşıyan Çevreci Komşu Kart, Türkiye genelinde alışverişlerde, online ödemelerde kullanılabilirken biriken bakiyeler tüm bankamatiklerden nakit olarak çekilebiliyor. Proje, ev ekonomilerine ek bir kaynak yaratarak aile bütçesine katkıda bulunurken, kesilmekten kurtarılan ağaçlarla doğayı korumaya ve geri dönüşümle ekonomik değer yaratmaya devam ediyor.
Ekonomi
Antalya’da Tarımsal Kooperatifçiliğin Geleceği masaya yatırıldı
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ile Antalya Tarım Konseyi (ATAK) işbirliğinde “Antalya’da Tarımsal Kooperatifçiliğin Geleceği Paneli” düzenlendi. ATB Basın Danışmanı Vahide Yanık moderatörlüğünde düzenlenen panele, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Handan Vuruş Akçaöz, Yazır Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı ve ATB 4. Meslek Komitesi Başkanı Yaşar Kocaoğlu, Antalya Köy Pazarı Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı İkbal Yalın konuk olarak katıldı. ATB toplantı salonunda gerçekleşen panelde, kooperatifçiliğin tarihçesi, yapısı ve geleceği konuşuldu.
KOOPERATİFÇİLİK TARIMDA BAŞLADI
Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Handan Vuruş Akçaöz, milattan önce 3 binli yıllarda arazi kullanma ve süthanelerle başlayan kooperatifçiliğin ülkemizde 1863 yılında Mithat Paşa döneminde kurulan Memleket Sandıklarıyla kurumsal yapıya kavuştuğunu anlattı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün kooperatifçiliğe özel önem verdiğini kaydeden Akçaöz, 1938’den sonra kooperatif sisteminin kağıt üzerinde kalan bir yapıya dönüştüğüne dikkat çekti. Dünyada kooperatifçiliğin tarımda başladığını vurgulayan Akçaöz, “Aslında bizim kültürümüzde tarım başta olmak üzere bir çok alanda birlikte hareket etme, dayanışma ruhu var. Bu duygumuzu kurumsal yapıyla ekonomi ve sosyal alanda yaşama geçirmeliyiz” dedi.
KOOPERATİF BANKACILIĞI KURULSUN
Avrupa Birliği ülkelerindeki üreticilerin kooperatif sistemini çok güzel uyguladığını söyleyen Akçaöz, “İki dağ arasında oluşan bir mikro klimada sadece bir çeşit elma yetiştiren 15-20 üretici birlikte hareket ederek dünyaya ürününü pazarlayabiliyor. Biz neden yapamıyoruz?” diye sordu. Kooperatif sisteminin etkin hale getirilmesi için kooperatif bankacılığı kurulmasını öneren Handan Vuruş Akçaöz, bu bankaların yerel işletmelere can suyu olacağını söyledi. Akçaöz, yasal mevzuatın çok parçalı olduğunu, birkaç bakanlığa bağlı 84 binin üzerinde kooperatif bulunduğunu, denetim konusunda da sıkıntılar olduğunu kaydederken, “Tarımda bir şeyler yapmak istiyorsak 3 ayağı sağlam tutmalıyız. Kooperatif, tarım sigortası ve sözleşmeli üretim. Bunlar tarımsal üretimin en önemli saç ayakları” dedi.
KOOPERATİF KÜÇÜK ÜRETİCİNİN SİGORTASI
Yazır Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı ve ATB 4. Meslek Komitesi Başkanı Yaşar Kocaoğlu, Korkuteli’nin hayvancılıkla anılmasının tesadüf olmadığını, 1990’lı yıllarda kooperatifleşme ile üretim altyapısının oluşturulduğunu kaydetti. Kooperatif sayesinde bir dönem hayvan ithalatının bile önüne geçtiklerini anlatan Kocaoğılu, “Bunu kooperatifin gücüyle başarabildik. Tek başımıza olsaydık böyle bir gücümüz olmazdı” dedi. Hayvancılıkta ve meyvecilikte ilaçtan yeme bir çok girdiyi kooperatif aracılığıyla daha ucuza mal ettiklerini, soğuk hava deposu kurarak üreticinin elindeki ürünü uygun zamanda uygun fiyattan toplu şekilde pazarlanmasını sağladıklarını kaydeden Kocaoğlu, “Kooperatif aynı zamanda üreticinin parasının da sigortasıdır” dedi. Aile işletmelerinin geleceğinin kooperatiflere bağlı olduğunu söyleyen Kocaoğlu, “Küçük üreticinin tek başına ayakta kalma şansı yok” dedi.
ÜRETMEK KADININ DEVRİMİDİR
Antalya Köy Pazarı Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı İkbal Yalın, üretmenin kadının doğasında olduğunu belirterek, “Üretmek kadının devrimidir. Kadının kayıtlı şekilde ekonomiye dahil olabilmesinin en önemli ayağı kooperatiflerdir” dedi. Kadınların finansal kaynaklara ulaşmada sıkıntı yaşadığını, sermayesi yoksa ekonomik faaliyet içinde bulunmasının çok zor olduğunu vurgulayan Yalın, “Kooperatifler kadının emeğini, ürettiğini görünür kılıyor ve ekonomik değere dönüştürüyor. Kooperatifler aracılığıyla kadınlar eğitimlere katılıyor, bilgi, vizyon proje ve pazar olarak kendini geliştiriyor Ekonomik olarak güçlenen kadın sosyal alanda, kültürel alanda da güçleniyor. Kadın güçlenirse toplum da güçlenir” diye konuştu.
Gündem
Başkan Böcek: Üzerimize düşen ne varsa yapacağız
Manavgat’ta 2 saate metrekareye 106 kg yağış düşmesinin ardından yaşanan felaketin ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi 936 personel ve 304 araçla gece boyu çalışmalarını sürdürdü. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de ASAT Genel Müdürü İbrahim Kurt, İtfaiye Daire Başkanı Ahmet Kısa ve tüm daire başkanları ile birlikte afetin en yoğun yaşandığı Side Kemer mevkiinde çalışmaları yerinde inceledi. Manavgat’a geçmiş olsun dileğinde bulunan Başkan Böcek, eksiklerin tespit edilerek yaraların sarılması için yapılması gereken ne varsa yerine getirileceğini söyledi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, İtfaiye Daire Başkanlığı ve ilgili daire başkanlıklarına bağlı personeller Manavgat’ta yaşanan sel afetinin ardından gece boyu hummalı bir şekilde çalışarak vatandaşın yardımına koştu. Antalya Büyükşehir Belediyesi Manavgat Aşevi de sel mağdurları ve çalışan personeller için 500 kişilik yemek dağıtımı gerçekleştirdi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de afetin en yoğun yaşandığı Side Kemer mevkiinde incelemelerde bulundu.
BAŞKAN KARA BİLGİ VERDİ
Başkan Muhittin Böcek, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, CHP İl Başkanı Nail Kamacı, CHP Antalya Milletvekilleri Aliye Coşar, Mustafa Erdem, Sururi Çorabatır ve Aykut Kaya ile birlikte ilk olarak Manavgat Belediyesi’ni ziyaret ederek, Başkan Niyazi Nefi Kara’dan bilgi aldı. Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara, kısa sürede yoğun bir yağışın düşmesi nedeniyle afet oluştuğunu belirterek “Tek tesellimiz can kaybı olmaması” dedi.
HEMŞEHRİLERİMİZİN YANINDAYIZ
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de 936 personel ve 304 araçla Manavgat’ta yaşanan afetin ardından çalışmalara destek verildiğini söyledi. “Afetler siyaset üstü olaylardır” diyen Başkan Muhittin Böcek, “Sayın Valimiz de buradaydı. Kurum kuruluşlarla, iktidarıyla muhalefetiyle siyaset üstü davranarak kimin üzerine ne düşüyorsa yapılması gerek. Biz Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak ilgili daire başkanlarımız, ASAT Genel Müdürü, şube müdürleri ve tüm bürokratlarımızla buradayız. Esnafımızın ve hemşehrilerimizin yanındayız” dedi.
YAPILMASI GEREKEN NE VARSA YAPILACAK
Vatandaşlar, esnaf ve muhtarlarla görüşen Başkan Muhittin Böcek, “Yapılacak tespit ve çalışmaların ardından bu afetten ders çıkararak tıpkı Manavgat yangınında olduğu gibi siyaset üstü bir çalışmayla tüm kamu kurum ve kuruluşları ile yapılması gereken ne varsa yapılacağına inanıyorum. Can kaybı olmaması en büyük tesellimiz. Bir kez daha Manavgatlı hemşehrilerimize geçmiş olsun diyorum. Dün olduğu gibi, bugün de yarın da üzerimize düşen ne varsa yapacağız” diye konuştu.
-
Genel7 gün önce
PEKİ YA YARINLAR?
-
Genel1 gün önce
Muratpaşa’da online nikah rezervasyon dönemi başlıyor
-
Gündem5 saat önce
Başkan Böcek: Üzerimize düşen ne varsa yapacağız
-
Genel3 saat önce
Yeşilbahçe Mahallesi liderliğe yerleşti
-
Ekonomi3 saat önce
Antalya’da Tarımsal Kooperatifçiliğin Geleceği masaya yatırıldı
-
Genel2 gün önce
Başkan Böcek’in 3 ncü kitabının ismi ve konusu merak ediliyor !
-
Ekonomi2 gün önce
Bakan Şimşek’in tasarruf tedbirleri Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne uğramamış !
-
Gündem2 gün önce
ATSO’nun Elmalı’daki üyelerinden ortak öneri: ATSO Eğitim ve Sağlık Merkezi’ne rahmetli Ali Bahar’ın adı verilsin