Genel
Antalya’da yaşayan günde 220 litre, turist ise 800 litre su tüketiyor

- Share
- Tweet /home/anthaber/public_html/wp-content/plugins/mvp-social-buttons/mvp-social-buttons.php on line 68
https://anthaber.com/wp-content/uploads/2025/03/unnamed-422-1000x600.jpg&description=Antalya’da yaşayan günde 220 litre, turist ise 800 litre su tüketiyor', 'pinterestShare', 'width=750,height=350'); return false;" title="Pin This Post">
Ticaret Borsası (ATB) ile Antalya Tarım Konseyi (ATAK) işbirliğinde düzenlenen Tarım Gündem Programının konukları Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı ve Antalya Tarım Konseyi İcra Kurulu Üyesi Ali Top ile Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı oldu. Antalya Ticaret Borsası Basın Danışmanı Vahide Yanık’ın sunumuyla gerçekleşen programda, Dünya Su Günü öncesinde su varlığı ve tasarrufu konuşuldu.
SUYUN YÜZDE 2,5’İ İÇİLEBİLİR
Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, yeryüzündeki suyun yüzde 97,5’inin tuzlu, yüzde 2,5’inin içilebilir su olduğunu belirtirken, “İçilebilir suyun önemli bölümü buzullarda ve yer altı sularında hapis olduğu için kullanılabilen su miktarı daha düşük sevilerde. Bu nedenle su stratejiktir. Su olmadan yaşam olmaz” dedi.
KADI KAÇIRAN YAĞMURLARI VARDI
İklim değişikliğinin kendisini sadece kuraklıkla göstermediğini, yağış rejiminin de değiştiğini belirten Karancı, bunun son dönemde yaşanan sellerle kendini gösterdiğini kaydetti. Karancı, “Antalya’da eskiden ‘kadı kaçıran’ diye tabir edilen yağmur dönemi vardı. Yağmur 40 gün 40 gece aralıksız ve verimli şekilde yağardı. Artık uzun sürede yağan yağışlar birkaç saat içerisinde bir bölgeye aşırı derecede düşüyor ve o bölgede sel felaketlerine neden oluyor” dedi.
SONDAJLARIN YÜZDE 90’I KAÇAK
Antalya’nın Türkiye’nin su potansiyelinin yüzde 9’una sahip olduğunu bildiren Karancı, son dönemde su varlığında ciddi azalma olduğunu söyledi. Antalya’nın ana içme suyu kaynağı Kırkgöz’den geçmiş yıllarda saniyede 15 metreküp su alınırken, şimdi su veriminin saniyede 3 metreküpe kadar düştüğüne dikkat çeken Karancı, Burdur ve Isparta’daki yağışların azalmasının Antalya’nın su kaynaklarını etkilediğini vurguladı. Kaçak sondajın su varlığını tehdit eden en önemli unsurlardan olduğunu kaydeden Karancı, “Antalya’da 100 bine yakın sondaj kuyusu var, bunun yüzde 90’ı kaçak. Ölçemediğimizi yönetemeyiz, sondajlardan ne kadar kaçak olduğunu bilmezsek suyu yönetemeyiz” diye konuştu.
SU MÜFETTİŞLİĞİ ÖNERİSİ
Suyun 8-9 bakanlığın yetkisinde olduğunu, iletişim ve entegrasyon sıkıntısı olduğunu söyleyen Karancı, “Suyumuz sahipsiz” dedi. Karancı, su kanunun yenilenmesini önerdi. Karancı, suyun korunmasında jeoloji mühendislerine aktif görev verilmesi gerektiğini de söylerken, “Nasıl vergiler zayi olmasın diye vergi müfettişleri var, nasıl müfredata uygun eğitim alınsın diye okullara müfettiş gönderiliyor, jeoloji mühendisleri de su müfettişi unvanıyla sahada su yönetiminde aktif rol alabilir” diye konuştu.
ÜRETİMDE SUYUN MALİYETİ HESAP EDİLMİYOR
Tarımsal üretim yapılırken malzemeden, ilacı, gübresi, enerjisi, işçiliğine kadar her türlü girdinin maliyetinin hesap edildiğini ancak dönüm başına tüketilen on binlerce metreküp suyun hesap edilmediğine dikkat çeken Mustafa Karancı, “1 kilogram muz yetiştirmek için 800 litre su kullanıyoruz. Biz tropikal iklimde yaşamıyorsak bölgeye uygun tarım yapmamalıyız. Suyun bitmez tükenmez kaynak olmadığını bilmeliyiz. Tarımın da imar planı yapılmalı. Tarımsal üretim yapılırken, toprak yapısı, iklimi, suyu hesap etmeliyiz. Su varlığına uygun tarımsal üretim yapılmalı” diye konuştu.
SU FAKİRİ UYARISI
Devlet Su İşleri verilerine göre, kişi başına düşen su miktarı 2000’li yılların başında 1653 ton iken, bugün 1350 tona düştüğünü belirten Karancı, “2050 yılına kadar gerekli önlemleri almazsak kişi başı su miktarı 1100 tonunun altına düşecek. Su stresi yaşayan ülkeden çıkıp su fakiri ülke konumuna geleceğiz” dedi. Suyun, tarım, endüstri, sanayi, enerji üretimi için ihtiyaç olduğunu, bu ihtiyaçlarını karşılayamayan ülkenin rekabet gücünün kaybolacağını belirten Mustafa Karancı, “Nasıl ekonomiyi yönetemediğinizde fakir olursanız, suyu da doğru yönetemezseniz su fakiri olursunuz. Ekonomik verileri doğru politikalarla kısa sürede değiştirebilirsiniz ama suyu yönetmede geç kalırsanız, politikayı değiştirseniz bile suyu eski haline kavuşturmanız mümkün olmayabilir. Su siyaset üstüdür, suda doğru adımlar atmamız gerekiyor. Yoksa 2050 yılında üretim ve içme noktasında su sıkıntı çekeriz” uyarısında bulundu.
2,5 MİLYAR İNSAN SAĞLIKLI SUYA ULAŞAMIYOR
Dünyada 2,5 milyar insan sağlıklı suya ulaşamadığını ifade eden Mustafa Karancı, “Su krizine doğru evriliyoruz. Ülkeler arası su geriliminin artacağı bir döneme yaklaşıyoruz. Mutlaka önlemlerimizi almalıyız” dedi.
BİR TURİST GÜNDE 800 LİTRE SU TÜKETİYOR
Antalya’nın nüfusunun 2,7 milyon olduğunu ancak 25 milyon misafire ev sahipliği yaptığını belirten Karancı, “Biz günde 220 litre su tüketirken, bir turist günde 800 litre su tüketiyor. Antalya turizmi önemli, ülkeye 17,5 milyar dolar döviz rezervi katkısı var ama suyumuz sınırsız değil. Suyun sürdürülebilir olması için adımlar atılmalı. Nasıl ki oteller enerji ile ilgili kısıtlamalara, tasarrufa gidiyorsa suyla ilgili de tasarruf tedbirleri alınmalı” diye konuştu.
MODERN SULAMA SİSTEMİ SUDA 3’TE 2 SU TASARRUFU SAĞLIYOR
Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı ve Antalya Tarım Konseyi İcra Kurulu Üyesi Ali Top, temiz suyun yüzde 77’sinin tarımda kullanıldığını belirtirken, tarımdaki su tasarrufunun önemine dikkat çekti. Vahşi sulama sisteminden vazgeçilerek tamamen damlama sulama sistemine geçilmesi gerektiğini vurgulayan Top, “Antalya bu konuda Türkiye’ye örnek bir kent. Seraların tamamında modern sulama sistemleri kullanılıyor. Bunun ülke geneline yaygınlaştırılması lazım” dedi. Ali Top modern sulama ile vahşi sulama sistemi arasında 3’te 2 oranında su tasarrufu sağlandığını vurguladı.
ÜRETİM SU VARLIĞINA GÖRE YAPILMALI
Tarımsal Üretim Planlaması İl Teknik Komite’nin üretim planlaması için önemli bir oluşum olduğunu ancak burada ziraat mühendislerinin olmamasının büyük eksiklik olduğunu kaydeden Ali Top, “Ürün planlaması yapılırken, mühendisliği göz ardı edemezsiniz” dedi. Üretim planlamalarının su varlığı dikkate alınarak yapılması gerektiğini vurgulayan Ali Top, “Devlet planlama ve desteklemelerini artık suya göre yapmalı. Kurakçıl peyzaj ve üretim artık gündemimizde olmalı. Geleceğimiz suya bağlıysa, suyun yönetimini kontrollü ve doğru yapmalıyız” diye konuştu.
Genel
Elmalı’da ‘ilk’leri gerçekleştiren Genel Cerrahi Uzmanı : Op. Dr. Ahmet Kılınç

“Amacım Elmalı’yı cerrahi anlamda üst lige taşımak, bölgenin cerrahi anlamda iyi hizmet veren hastanelerinden biri olmasını sağlamaktır” diyen ve Genel Cerrahi Uzmanı’ olarak atandığı Elmalı Devlet Hastanesi’nde ‘ilk kez’ gerçekleştirilen A grubu ameliyatlarla dikkat çeken Antalyalı Op. Dr. Ahmet Kılınç, kısa sürede sadece Elmalı’da değil, Antalya genelinde başarıyla dikkat çeken bir cerrah oldu. Kılınç, Sağlık Bakanlığınca belirlenen kriterleri sağlayarak yeterli vaka sayısı aldığından ötürü bakanlık komisyonu tarafından obezite cerrahisi uygulama belgesini sahip çok az sayıdaki hekimden de biri.

GÖREVE BAŞLADI İLK İŞİ ENDOSKOPİ
ÜNİTESİNİ AKTİF HALE GETİRDİ
Genel Cerrahi Uzmanı olarak atandığı Elmalı Devlet Hastanesi’nde ayağının tozu ile ilk olarak endoskopi ünitesini yeniden aktif çalışır hale getiren Op. Dr. Ahmet Kılınç, aynı gün bir hastaya kalın bağırsak kanseri tanısı koydu ve hemen gerekli tetkiklerini planladı, bir hastanın kolonoskopisinde kolon kanseri öncüsü olan bir polip gördü ve polip çıkarma işlemi yaptı, kusma yakınmaları olan iki hastanın endoskopisinde iki hastada da mide fıtığı tanısı koyarak ameliyat planlamalarını yaptı ve son olarak ta 6 hasta da kanser taraması amaçlı endoskopi ve kolonoskopi işlemi uyguladı.
ELMALI’DA İLK KEZ ZIMBASIZ YAMALI KAPALI FITIK
AMELİYATI YAPILDI
Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Ahmet Kılınç ekibiyle birlikte Elmalı’da ilk kez uygulanan TEP ( total ekstra-peritoneal onarım) tekniğiyle zımbasız yamalı kapalı kasık fıtığı ameliyatı gerçekleştirdi. Kılınç, “TEP yönteminin avantajı açık ameliyatlarda gözden kaçabilecek özellikle femoral hernilerin tespitinin daha kolay sağlanabilmesidir. Ayrıca dikiş ve zımba kullanmadığımız için ameliyat sonrası ağrı ve kanama neredeyse hiç görülmemektedir. Sözkonusu yöntemin hastaya sağladığı son avantaj ise TEP yönteminde yama içerden konduğu için ameliyat sonrası ağır kaldırmak herhangi bir sıkıntı oluşturmaması” bilgisini paylaştı.
YENİ CİHAZLAR GELDİ
TİROİD VE PARATİROİD AMELİYATLARDA
YAPILMAYA BAŞLANDI
Op. Dr. Ahmet Kılınç, Elmalı Devlet Hastanesinde yeni cihazların gelmesiyle tiroid kanseri, şüpheli tiroid nodülü, zehirli guatr yani graves hastalığı ve solunum yollarına baskı yapan büyük guatr bezleri için gerekli olan tiroid ve paratiroid ameliyatlarını da yapmaya başladı. Op. Dr. Ahmet Kılınç ve ekibi aynı zamanda ilçede ilk defa obezite hastalarına mide balonu takma çıkartma işlemlerine başladı.
KILINÇ’LA BİRLİKTE A GRUBU
AMELİYATLARDA BAŞLADI
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Kılınç ve ekibi Elmalı’da ‘ilk’ olan A grubu ameliyatlardan laparoskopik low anterior rezeksiyon ameliyatını gerçekleştirdi.
Sözkonusu ameliyat hakkında bilgi veren Kılınç, “Yaptığımız kolonoskopi sonucu kendimizin tanı koyduğu sigmoid kolon alt ucuna yerleşmiş kolon kanseri hastamızın ameliyatını kapalı yöntemle onkolojik prensiplere uyarak inferior mezenterik arter ve veni köklerinden bağlayarak tüm lenf notlarını mezokolon bozulmadan çıkardık. Hastamızın kalın bağırsağını karnına vermeden ( kolostomi açmadan ) ameliyatımızı başarı ile tamamladık. Ekibimizin ellerine sağlık diyor, hastamıza şifalar diliyorum” dedi.

ELMALI’DA
İLKLERE DEVAM
Op. Dr. Ahmet Kılınç ve ekibi , Elmalı Devlet Hastanesinde ilk defa yapılan amide kanseri ameliyatını da başarıyla gerçekleştirdi.
“Hastamız bize halsizlik, yorgunluk ve siyah renkli dışkılama şikayeti ile gelmişti” diyen ve süreci “Yaptığımız tahlillerde hastamızda kansızlık tespit ettik ve nedeni saptamak için endoskopi ve kolonoskopi işlemi yaptık. Yaptığımız endoskopide hastamızın midesinde kanamaya neden olan kitle tespit ettik, tanısını koyduk ve ameliyat kararı aldık. Hastamıza başarılı bir şekilde mide kanseri cerrahisi uyguladık. Midesinin %90 ını aldık ve ince bağırsaktan yeni yollar yaptık, yine tümörün yayılabileceği hayati damarların çevresindeki tüm lenf nodlarını temizledik” diye anlatırken, Kanserde erken tanının hayat kurtardığını bir kez daha hatırlattı.

MART AYI
KARNESİ
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Kılınç ve ekibi yoğun bir mart ayını geride bıraktı. Kılınç ve ekibi mart ayı içerisinde; 1 hastaya mide kanseri nedeniyle Radikal subtotal gastrektomi + D2 Lenf nodu diseksiyonu , 1 hastaya Retrorektal kanser (teratom) nedeniyle onkolojik prensiplere uygun rezeksiyon, 5 hastaya Multinodüler Guatr ve Tiroid kanseri şüphesiyle total tiroidektomi, 19 hastaya Safra kesesi taşı nedeniyle laparoskopik kolesistektomi, 11 hastaya laparoskopik kasık fıtığı ameliyatı TEP, 3 hastaya açık kasık fıtığı ameliyatı , 5 hastaya umblikal herni nedeniyle Onlay hernioplasti ameliyatı , 3 hastaya hemoroid nedeniyle hemoroidektomi, 2 hastaya anal fistül ameliyatı gerçekleştirirken, acil olarak da; 2 hastaya mide perforasyonu nedeniyle laparoskopik mide perforasyonu onarımı, 1 hastamıza inkarsere inguinal herni ameliyatı , 6 hastaya laparoskopik apandisit ameliyatı , 107 hastaya ise endoskopi kolonoskopi işlemlerini yaptı. Kanser öncüsü polipleri temizlenerek olası kanserler önlemiş olundu.
Kılınç ve ekibi bunun yanında poliklinik şartlarında birçok hastaya tırnak çekilmesi, lipom, sebase kist, nevüs eksizyonu, kıl dönmesine fenol işlemi, apse drenajı işlemlerini gerçekleştirdi.
HASTALARA ‘ŞİFA’
EKİBİNE ‘TEŞEKKÜR’
Op. Dr. Kılınç, “sorunsuz taburcu ettiğimiz hastalarımıza şifalar diliyoruz” derken, güçlü ameliyathane, servis, poliklinik ve endoskopi kolonoskopi ekibine de teşekkür etti.
* Erkin ÖZGÜNSÜR
Genel
Başkan Böcek’in haberi olsaydı muhtemelen tepkisi ve sözleri şöyle olurdu !

Erkin ÖZGÜNSÜR- Kamu tasarruf tedbirleri nedeniyle iptal edilen servis hizmetleri, oluşan tepki sonucunda bir süre sonra Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü tarafından kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilen yazı ile servis hizmetine devam edileceği belirtilmiş ve önceki ‘iptal’ kararı ‘iptal’ edilmişti.
Ramazan Bayramı içerisinde sessiz-sedasız büyükşehir belediyesi servisleri kaldırdı.
Gerekçe neydi, bilmiyorum, sorgulamakta istemiyorum. Ama böyle bir kararın Ramazan Ayı içerisinde devreye alınmasını da doğru bulmuyorum.
Başkan Böcek’in de bu konuda bilgisinin olduğunu sanmıyorum.
Bilseydi, kurmayları kendisini bilgilendirseydi, sayın Böcek’in vereceği cevap ve tepkisi muhtemelen şöyle olurdu:
“Kardeşim, Ramazan ayının sona ermesini bekleyin. O servisten yararlanan personellerimiz arasında evli ve çocuğu olanlar vardır, oruç tutanlar vardır. Oruç tutamasa bile eşleri, çocukları oruç tutuyor olabilir.
Ya da anne ve babaları oruç tutuyordur. Bu mübarek ayda bu arkadaşlarımızı sıkıntıya sokmak bize yakışmaz. Servis olmazsa evlerine geç ulaşırlar. O saatten sonra iftar sofrasına koyacakları yemeği hazırlayamazlar. Kararı ramazan ayının sonrasına erteleyin” derdi.
Ne yazık ki ‘şıp’ diye ramazan ayının içinde memur servislerini kaldırtan bürokrat ya da bürokratlar, büyükşehirin uzak yerlerindeki işyerlerinde çalışan, özellikle anne personelin yaşayabileceği sıkıntıyı düşünemediler, hesaplayamadılar…
Ya da önemsemediler….
Bunlar küçük ama önemli ayrıntılardır.
Bunlar sandığa giren oyları etkileyecek detaylardır.
Bunlar kararsız seçmenin kafasında (ki bana göre gerek yerel, gerekse genel seçimi kararsızların oyları belirler) “Ramazana saygıları yok, oruçluya saygıları yok. Bu konuda zorluk çıkartmak ne derece doğru ? Kendileri belediyenin araçlarından inmezler, ama belediye çalışanlarına gelince mübarek ayda iftar saatinde evlerine ulaşmalarını umursamazlar. Bu ayda kolaylık göstermeyeceksiniz de ne zaman göstereceksiniz?. İftar saatinde eve ulaşan bir bayan çalışanımız ne zaman iftar sofrasına koyacağı yemeği hazırlayacaklar” düşüncelerinin oluşmasına neden olur ve sonra ne mi olur ?
Genel
Sağlık Bakanlığı’nın Elmalı’da yaptığını ÇEVRE ŞEHİRCİLİK YAPAMADI !

Elmalı Belediyesi’nin, devlet hastanesi eski yerleşkesinin bulunduğu 43 ada 1,2,3 parselde yaptığı ve büyükşehir meclisinde de onaylanan imar planlarına Sağlık Bakanlığı tarafından iptal davası açılmıştı. Sözkonusu planın iptali ile ilgili karar danıştayın incelemesinden geçerek kesinleşmişti. Sağlık Bakanlığı’nın ısrarlı takibi sayesinde söz konusu alan yine ‘sağlık alanı’ olarak değerlendirilecek. Sağlık Bakanlığı’nın gösterdiği hassasiyetin bir benzerini Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı gösteremedi. Bakanlığa bağlı Milli Emlak Genel Müdürlüğü, yine ilgili belediyenin Karyağdı Mahallesi’nde yaptığı 18 uygulamasıyla bu bölgede bulunan son derece değerli yerini kaybetti.
Sağlık Bakanlığı, bakanlığa ait ‘sağlık alanı’ olan eski devlet hastanesinin bulunduğu alanda Elmalı Belediyesi tarafından yapılan imar planının iptalini mahkemeye taşırken, ilgili mahkemeler tarafından planın iptal edilmesi yönünde alınan karar Danıştay tarafından da onaylanmış ve kesinleşmişti. Sağlık Bakanlığı Elmalı ve Elmalılılar için oldukça önemli olan bu alanın tekrar bakanlık uhdesinde ve ‘sağlık alanı’ olarak kalmasını konuyu mahkemeye taşımak ve takip etmek suretiyle sağlarken, savsaklamadı ve yapılana duyarsız kalmadı..
Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı, Elmalı’da Milli Emlak’a ait oldukça değerli arsası konusunda, Sağlık Bakanlığı’nın gösterdiği hassasiyeti gösteremedi. Karyağdı Mahallesi’nde bulunan Milli Emlak’a ait önü ovaya bakan son derece değerli arsa, yapılan 18 uygulaması ile yakında bir noktaya aktarılırken, bu alanın ise bu bölgenin inşaatlaşması safhasında üç yönünün kapanacağı ve değerinin de azalacağı iddia edildi. Bakanlığın ya da Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün bu konuda neden itiraz etmediği merak konusu. *Abdültalip GÜNGÖR
-
Genel2 hafta önce
İYİ Kİ “O” VAR
-
Genel1 hafta önce
Antalya’da ilk imza Başkan Muhittin Böcek’ten
-
Genel5 gün önce
Hava Soğuk; Gece Sıcak
-
Ekonomi4 gün önce
EMO Başkanı: Elektrik ve Doğal Gaz Zamlarıyla Yaşam Maliyeti Daha da Artıyor
-
Gündem4 gün önce
Heyelan nedeniyle kapanan Taşatan yolu açıldı
-
Gündem3 gün önce
Muratpaşa’dan Sanatseverlere Davet: “Galata Turu” Resim Sergisi Kapılarını Açıyor
-
Genel2 hafta önce
Emre Belözoğlu: Aslan payı oyuncularımın!
-
Gündem2 gün önce
Başkan Böcek’ten, İmamoğlu’na ziyaret