Gündem
Sevgililer Günü’nde çiçek üretimi, çiçek ihracatı ve süs bitkileri sektörünün sorunları konuşuldu

- Share
- Tweet /home/anthaber/public_html/wp-content/plugins/mvp-social-buttons/mvp-social-buttons.php on line 68
https://anthaber.com/wp-content/uploads/2025/02/unnamed-37-1000x600.jpg&description=Sevgililer Günü’nde çiçek üretimi, çiçek ihracatı ve süs bitkileri sektörünün sorunları konuşuldu', 'pinterestShare', 'width=750,height=350'); return false;" title="Pin This Post">
14 Şubat Sevgililer Günü nedeniyle 75 milyon dal çiçek gönderdiklerini bundan da 10 milyon dolarlık ihracat geliri elde edildiğini kaydeden Selçuk Çelebi, daha çok kırmızı karanfilin talep edildiğini söyledi. Çelebi, İngiltere, Hollanda, Polonya, Romanya, Bulgaristan, Rusya, Gürcistan’ın başta olmak üzere 30 ülkeye çiçek ihraç ettiklerini kaydetti. Çelebi, iç piyasada olduğu gibi Avrupa’da da alım gücünün düştüğünü belirtti. Çelebi, 14 Şubat’ta Türk sevgililerin kırmızı gülü tercih ettiğini söylerken, “Türkiye’de gül üretimi iklimden dolayı çok fazla yok, bu nedenle Kenya, Kolombiya gibi ülkelerden ithal ediyoruz” dedi.
DÖVİZ KURU ETKİLEDİ
Çiçek üretim maliyetlerinin arttığını buna rağmen döviz kurunun fazla kıpırdamadığını söyleyen Çelebi, “Avro yıllık artış 11.5 civarında artarken, bizim üretim maliyeler yüzde 100’ü geçti. Bu da ithalatı ucuz hale getiriyor, bizim ürünlerimizi pahalı hale getiriyor” dedi.
ARAZİ, İŞÇİ, MALİYETLER EN BÜYÜK SORUN
Çiçek üretiminde en önemli sorunun arazi olduğunu vurgulayan Çelebi, “Kiraladığımız arazilerin sahipleri yüzde 400-500 oranında artış istiyor. Üretim maliyetler zaten yükseldi, ilacı, gübresi, personel giderleri, yakıtın üzerine bir de fahiş arazi gideri eklendi. Çiçekçinin bunun altından kalkması mümkün değil” dedi. Kesme çiçek üretim merkezinin Kepez İlçesi’nde betonlaşma ve kaçak depoların arttığını söyleyen Çelebi, “Seralarımız yıllardır su altında kalmazken, betonlaşmanın etkisiyle seralarımızı son yıllarda su altında kalıyor. Bunun nedeni kaçak depo ve yapılaşma” dedi. Tarımda işçi sıkıntısına da dikkat çeken Çelebi, “Çiçek serasında işçi bulmakta sıkıntı yaşıyoruz. Bunun nedenini devletin verdiği sosyal yardımlar olarak görüyorum. Devlet, sosyal yardım adı altında bir çok kalemde para veriyor, insanların çalışmalarına gerek yok ki…” dedi.
ÇİÇEĞİN YÜZDE 90’INI İHRAÇ EDİYORUZ
Çiçekçiler Birliği Dış Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Göbüş, Antalya’da çiçek üretiminin 40 yıllık geçmişe sahip olduğunu belirtirken, başlangıçtan bu yana üretimde önemli yol kat edildiğini söyledi. Antalya’nın yayla üretimiyle birlikte 12 ay çiçek üretir ve ihraç eder hale geldiğini anlatan Göbüş, “Antalya, çiçekte ihracat odaklı bir kent. Ürettiğinin yüzde 90’ını ihraç ediyor” dedi.
ORGANİZE TARIM BÖLGESİ ARAZİ SORUNUNU ÇÖZER
Türkiye’nin hedef pazarlara yakın bir bölge olduğunu, ihracatın daha da artırılabileceğini kaydeden Göbüş. “Tarım alanları ranta yenik düştü. Çiçeği üretecek arazi bulamıyoruz. Arazi probleminin giderilmesi için çiçekçiler olarak Antalya’da organize tarım bölgeleri kurulmasını bekliyoruz. Antalya Ticaret Borsası bu konuda ciddi çalışma yürütüyor, yerel dinamikler de buna destek vermeli. Daha modern seralarda, daha teknolojik yapılarla, daha az iş gücüyle, daha fazla üretimi elde edip Avrupa’da rekabet gücümüzü artırabiliriz” diye konuştu.
UÇAK TAŞIMACILIĞI BİZE PAHALI
Çiçekte hava taşımacılığının zaman avantajlı ancak çok pahalı olduğunu söyleyen Lütfi Göbüş, Kenya, Kolombiya gibi rakiplerimize göre pazara yakınız, lojistik avantajımız var. Ama uçak taşımacılığında çok pahalıyız. Uzak pazarlardaki rakiplerimize göre uçağa daha fazla para ödeyerek ürünümüzü hedef pazara gönderebiliyoruz. Bu sorun çözülmeli” dedi.
SEVDİKLERİNİZE ÇİÇEK ALIN
Türkiye’de çiçek tüketiminin düşüklüğüne işaret eden Göbüş, “Türkiye’de çiçeğe harcadığımız para ortalama kişi başı 1 Avro’nun altındaydı, şimdi 3 Avro’ya ulaştı, tabi ki bu yeterli değil. İsviçre’de kişi başı çiçek tüketimi 200 Avro civarında. Sevdiklerinize çiçek alın” dedi.
ÇİÇEKÇİLER BİRLİĞİ İHRACAT ŞAMPİYONU
Çiçekçiler Birliği Dış Ticaret Anonim Şirketi çatısı altında çiçekçilerin ortak hareket ettiğini söyleyen Lütfi Göbüş, “Firmalar bağımsız üretiyor ancak ihracat işlemlerini ortak yapıyoruz. Birlikten güç doğar mantığıyla sinerji yaratıyoruz. O sinerji ile dış pazarlarda daha iyi konumdayız. Her firmanın hazırladığı ürünleri belirli standartlarda hedef pazarlara ulaştırıyoruz. Yüksek miktarda talepleri karşılayabiliyoruz. Her hafta taze, vazo ömrünü kaybetmemiş ürünleri ihraç edebiliyoruz. Süs bitikleri sektörünün ihracat şampiyonuyuz. 2024 yılında da şampiyon olacağız” diye konuştu.
Ekonomi
Gastronomi Festivali önemli, yöresel yemeklerin sunulduğu yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restaurantları açmak, teşvik etmek çok daha önemli !

Erkin ÖZGÜNSÜR- Antalya, Büyükşehir Belediyesi tarafından 4 ncü kez düzenlenen FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali’ne ev sahipliği yaptı. Gastronomi festivalinde Türk ve yabancı ünlü şefler tarafından Antalya’nın ürünlerinden yiyecekler hazırlandı, Antalya’nın marka işletmelerinin katıldığı söyleşi ve konferanslar ile Akdeniz Mutfağı tanıtıldı.
Kent turizmi ama bana göre bununla bağlantılı kent ticari yaşamı için oldukça önemli bu festivalin mimarı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, festivalin düzenleniş amacını “Antalya’mızı ziyaret eden misafirlerimize deniz, kum, güneşin yanı sıra piyazımız, serpme böreğimiz, kabak tatlımız gibi birçok yöresel ürünümüz de hafızasında yer bıraksın istiyoruz. Nasıl ki Roma için sadece tarihi eserleri değil, pizzası, dondurması, tatlısı mutlaka denenmeli deniliyorsa, Antalya’mıza gelen ziyaretçinin de zengin mutfağımızdan, tropikal ürünlerimizden, 19 coğrafi işaretli ürünümüzden muhakkak bir kısmını tatsın, bilsin istiyoruz. Antalya’nın saklı kalmış lezzetlerini, yerel ürünlerini otel, restoran gibi işletmelerimizin menülerinde yer vermeli, yerel ürün zenginliğimizin tanıtımına her platformda ağırlık vermeliyiz” diye özetlerken, Başkan Böcek’in bu düşüncelerini desteliyorum bundan sonraki hedefin yöresel yemeklerin sunulduğu, yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restaurantları açmak, teşvik etmek olması gerektiğini de ekliyorum.
ANTALYA İÇ TURİZM AÇISINDAN
BİR BEYPAZARI OLAMADI !
Gastronomi turizmini Antalya’da beş yıldızlı oteller ve tatil köyleri ile hayata geçirmemiz zor.
Ülkesinde aldığı işsizlik maaşı ile beş yıldızlı otellerde ya da tatil köylerinde uzunca bir süre bir eli yağda, bir eli balda Türkiye’nin en zenginleri gibi yaşayan yabancı misafirlerimiz, para harcamamak için kaldıkları tesisten dışarıya adımlarını atmazken, bu kişilere şu anda olmayan ya da bir elin parmakları kadar olan yöresel yemeklerin sunulduğu, yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restauranlara getirmek mümkün mü ?
Bugün ayakta kalma mücadelesi veren ‘pansiyonlar’ın sayısı ne yazık ki ciddi sayıda azaldı. Bunun bir sonucu olarak ta Antalya’da iç turizm yeterince gelişemedi.
Başka bir ifade ile Antalya iç turizm açısından bir Beypazarı olamadı.
Beypazarına gidenler bilirler. Restaurantların ya ca cafe veya hediyelik eşya satan işyerlerinin üstü pansiyon olarak hizmet verir.
Siz o restaurantlarda Beypazarı’na özgü yiyecekleri, çarşısında Beypazarı ürünlerinden yapılmış içecekleri, tarlasında yetişmiş fasulye ve birçok yiyeceği bulablirsiniz.
Sözün özü, Antalya’da gastronomi turizminin gelişmesinin yolu, iç turizmden geçmektedir.

BÜYÜKŞEHİRİN ELMALI’YA YÖRESEL
YEMEKLERİN SUNULACAĞI RESTAURANT
YAPACAĞINI DUYUNCA HEYECANLANDIK
İlçe belediyesinin adeta kaderine terk ettiği, kapıları-pencereleri kırılmış, alkoliklerin mekanı haline gelmiş, dükkanların içlerinin yosun kaplandığı eski hal binası, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in talimatıyla el emeği ürünleri satış dükkanları, sanat atölyeleri, yöresel ürün dükkanları ve kurs merkezlerinin içinde olacağı Kadın Üretim Merkezi olarak projelendirildi ve kısa süre içinde de çalışmalar tamamlandı.
Sözkonu projede birde Antalya’nın yöresel yemeklerinin yer alacağı restaurant bulunuyordu.
Elmalı için önemli, Antalya’nın 19 ilçesi için örnek olabilecek bu projede el emeği ürünleri satış dükkanları, sanat atölyeleri, yöresel ürün dükkanları ve kurs merkezleri gibi restaurantta devreye alınmadı, hizmete açılamadı.
Sonuç olarak; FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali çok çok önemli ama yerli ya da yabancı misafirlerimiz Antalya’ya özgü yiyeceklere ulaşamazlarsa, Antalya’nın ürünlerinden yapılan içecek, yiyecek ve tatlıları tadacak restaurant, cafe bulamazlarsa festivalin bir ayağı eksik kalıyor.
Vali Hulusi Şahin’in “Muhittin Başkan’a Gastronomi Festivali için teşekkür ediyorum. Antalya’da artık eksik fotoğraf tamamlandı” sözlerine ise katılmıyorum. O fotoğrafta eksik, hem de çok önemli bir eksik var.
O da yazımın içinde birkaç kez vurguladığım gibi, yerli ve yabancı konuklarımızın Antalya’ya özgü yiyeceklere tadabilecekleri, Antalya’nın ürünlerinden yapılan içecek, yiyecek ve tatlıları içebilecekleri restaurant, cafelerin olmaması.
Umarım Büyükşehir Belediyesi Elmalı’daki resturantı açarak bu konuda ilk adımı atar.
Genel
IV. Uluslararası FoodFest Gastronomi Festivali domates hasadı ile başladı

Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 4.’sü gerçekleştirilen Foodfest Antalya Gastronomi Festivali, Kumluca ilçesinde domates hasadı ile başladı. Serada domates toplayan Başkan Muhittin Böcek cam seralardan çıkmış biri olarak çiftçinin halini iyi bildiğini belirterek, üretici ve çiftçilere her zaman destek verdiklerini söyledi.
Yerli üreticiyi ve tarımı desteklemek, doğal ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik etmek, Antalya’da yetişen tarımsal ürünlerinin gastronomideki yerini tanıtmak amacıyla Antalya Büyükşehir belediyesi tarafından gerçekleştirilen Foodfest Antalya Gastronomi Festivali, “hasat” etkinliği ile başladı.Festivalin ilk yılında tavşan yüreği zeytini, ikinci yılında mor üzüm, üçüncü yılında avokado ve mango bu yıl da domates hasadı gerçekleştirildi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in katılımıyla yapılan renkli hasat etkinliği Antalya’nın Kumluca ilçesinde yapıldı.

BAŞKAN BÖCEK SERADA DOMATES TOPLADI
Kumluca Karşıyaka Mahallesi’nde bulunan bir serada gerçekleştirilen hasada Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu, Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi, Büyükşehir Belediye Genel Sekreteri Cansel Tuncer, Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökçe, Kumluca Ticaret Borsası Başkanı Fatih Durdaş katıldı. Uluslararası FoodFest Antalya Gastronomi Festivali kapsamında düzenlenen domates hasadının gerçekleşeceği serayı gezen Başkan Muhittin Böcek ve Mesut Avcıoğlu daha sonra serada domates topladı. Hasat etkinliğine Foodfest Antalya Gastronomi Festivali’ne katılmak üzere Antalya’ya gelen ünlü şefler de katıldı. Başkan Böcek ve Başkan Avcıoğlu, hasat sonrası toplanan domatesleri Kumlucalı kadınlar ile birlikte salça yapılmak üzere sıktı.
YERELDEN KALKINMA PROJELERİ İLE ÇİFTÇİNİN YANINDA
Antalya’mız turizmin yanı sıra verimli topraklarıyla tarımda da ilk sırada olduğunu söyleyen Başkan Muhittin Böcek, “21 halimiz ve 1938 tüccar ve komisyoncumuz var. Yerelden kalkınma ilkeleri doğrultusunda Kumluca ilçemizi Çiftçi Kart projesiyle pilot bölge ilan ettik. Bu sayede çiftçilerimizin ve üreticilerimizin yanında olmaya çalışıyoruz. Ben de bu cam seralardan çıkmış birisiyim. Mazotun ve gübrenin önemini iyi bilirim. 50 sulama kooperatifinin enerjisinin %85’ini ödüyoruz. Dijital tarımla ilgili de destek veriyoruz. Antalya’mızda 700’ün üzerinde endemik bitki ve 19 coğrafi işaretli ürünümüz var; bu sayıyı artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yerelden kalkınma projemizle üreticilerimize destek vermeye devam edeceğiz”dedi.
KUMLUCA’NIN ZENGİNLİKLERİ TANITILIYOR
Domates hasadına katılan Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu daIV. Uluslararası FoodFest Antalya Gastronomi Festivali kapsamında hasat etkinliğine ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, “Bize bu fırsatı tanıyan Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Tarihi, kültürü, doğası ve tarım potansiyeliyle büyük zenginliklere sahip bir bölgede yaşıyoruz. Gastronomi turizminin önemi artık daha iyi anlaşılıyor. Bu kapsamda hem bölgenin zenginliklerini tanıtmak hem de tarımla uğraşan üreticilere destek olmak amacıyla çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

RHODİAPOLİS ANTİK KENTİ’NE ZİYARET
Hasat etkinliğinin ardından Kumluca’da bulunan Rhodiapolis Antik Kenti ziyaret edildi. Likya uygarlığının önemli şehirlerinden biri olan ve Helenistik dönemde kurulan
Antik kentte yer alan alan tiyatro, hamam, agora ve nekropol gibi yapılar gezildi. Antik kent gezisinin ardından Kumluca’ya özgü yemekler ikram edildi.
Gündem
Başkan Böcek’in hizmet ve yatırımda ‘başkan’ ayrımı yok, ‘ilçe ayrımı’ yok, SİYASİ GÖRÜŞ AYRIMI YOK !

“Herkesin Belediye Başkanı” olarak yola çıkan ve sadece konuşmalarında değil büyükşehirin hizmetlerinde ve yatırımlarında “Herkesin belediye başkanı olmaktan biran olsun vazgeçmeyeceğiz” sözünün gereğini yerine getirerek yoluna devam eden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, bugüne kadar ki hizmet ve yatırımda ‘Başkan’ ayrımı yapmadığını, ‘ilçe ayrımı’ gözetmediğini ve ‘siyasi görüş’ ayrımında bulunmadığını her fırsatta gösteriyor.

Nitekim, Demokrat Partili Belediye Başkanı tarafından yönetilmekte olan Kumluca’ya, 148 milyon TL yatırımla Atatürk Stadını kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek,, “Kumluca’mıza göreve geldiğim günden bu yana 1 milyar 624 milyon TL yatırım gerçekleştirdik” dedi. * Erkin ÖZGÜNSÜR