Bizi Takip Edin

Yaşam

‘TÜKENMİŞ’ MİSİNİZ? 10 SORUDA TEST EDİN!

-

-

‘Kendimi tükenmiş hissediyorum’, ‘çok yorgunum’, ‘çalışmak istemiyorum, yataktan kalkmak bile çok zor geliyor’, ‘herkesi geride bırakıp kaçmak istiyorum’… Bu ve benzeri şikayetlerden yakınanların sayısı günümüzde hızla artıyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Nagihan Günal, “Tükenmişlik sendromu bireyin bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve kişiyi soğuk algınlığı, grip ya da uykusuzluğa karşı daha duyarlı hale getirebilir. Uzun süre tedavi edilmeden ilerlemesine izin verilirse alkol bağımlılığından depresyona, diyabetten kalbe dek çok ciddi fiziksel veya psikolojik sorunlara yol açabilir” diyor. Psikiyatri Uzmanı Dr. Günal, tükenmişlik sendromunun kıskacında olup olmadığınızı anlamanızı sağlayacak 10 soruluk test hazırladı, kendinizi tükenmiş sendromundan korumak için alabileceğiniz önlemleri sıraladı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

Modern çağın yol açtığı önemli sorunlardan biri; tükenmişlik sendromu! Günlük yaşamın aşırı koşuşturmacasında; aşırı iş yükünden ‘hayır’ diyememeye ve sınır koymada güçlük çekmeye, ekonomik zorluklardan mükemmeliyetçi kişilik yapısına dek bir çok faktör kişinin kendini tükenmiş hissetmesine yol açabiliyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Nagihan Günal “Günümüzde yoğun rekabet koşulları ve gelişen teknolojinin de etkisiyle işyerinde ve evde uzun çalışma saatleri, ekonomik sıkıntılar, toplumsal güvenlikle ilgili üzücü haberler ya da sosyal medyada insanların sürekli eğlendiği, mutlu olduğu, tatil yaptığı ütopik yaşamların gerçekliğine dair yanılsamalar gibi çok sayıda etken kişinin fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak yıpranıp kendini tükenmiş hissetmesine neden olabiliyor. İlk kez 1974 yılında Psikolog Freudenberger tarafından kullanılan tükenmişlik kavramı son 50 yıldır oldukça yaygın bir araştırma konusu olmakla birlikte, günümüz koşullarında görülme sıklığı hızla artmaktadır. Bireyin normal şartlarda profesyonel yaşamdaki kariyerinden, arkadaşlıklarından veya ailesindeki sosyal etkileşimlerinden aldığı keyfi azaltan, kendini başarısız ve değersiz görmesine neden olan tükenmişlik sendromu tıbbi bir tanı olmasa da ciddi ve mutlaka profesyonel psikolojik destek almayı gerektiren bir sorundur” diyor. 

10 soruda ‘tükenmişlik’ testi!

Psikiyatri Uzmanı Dr. Nagihan Günal, hazırladığı 10 soruluk testte, yanıtlarınızın 5 ve üzeri  ‘evet’ olmasının, tükenmişlik sendromu yaşadığınız anlamına gelebildiğini belirterek “Tükenmişlik sendromu kendiliğinden geçebilen bir durum değildir, mutlaka psikolojik olarak destek almanız gerekir” diyor. İşte 10 soru;

  1. Kapana kısılmış gibi hissediyor musunuz?
  2. Çaresiz hissediyor musunuz?
  3. Üzüntülü, kederli ya da depresif hissediyor musunuz?
  4. Umutsuzluk duyuyor musunuz?
  5. Bıkkınlık hissediyor musunuz?
  6. Değersiz ve başarısız biri gibi hissediyor musunuz?
  7. İnsanlar tarafından hayal kırıklığına uğratılmış hissediyor musunuz? 
  8. Fiziksel olarak hastalıklı hissediyor musunuz?
  9. Yorgunluk hissediyor musunuz?
  10. Uyumada zorluk çekiyor musunuz?

Baş ağrısından kalp hastalıklarına!

Tükenmişlik sendromu yaşayanların kendilerini sürekli yorgun hatta bitkin, tükenmiş hissettiklerini belirten Dr. Günal “Baş ağrısı, karın ağrısı, iştahta veya uykuda düzensizlik, duygudurumda değişiklikler, özellikle kaygılı ya da umutsuz hissetme en sık yaşanan belirtileridir. Bunun sonucu olarak kişiler, sosyalleşmeyi ve arkadaşlarına, aile üyelerine ya da iş arkadaşlarına güvenmeyi bırakarak izolasyona yönelebilirler. Hayata karamsar bakıp kendilerini çaresiz hissedebilirler. Tıpkı diğer kronik stres türleri gibi tükenmişlik sendromu da bireyin bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve soğuk algınlığı, grip ya da uykusuzluğa karşı daha duyarlı hale getirebilir. Uzun süre tedavi edilmezse ilerleyerek alkol-madde bağımlılıkları, depresyon, kalp hastalığı ve diyabet gibi ciddi fiziksel veya psikolojik hastalıklara yol açabilir” diyor. 

xxxxx Kutu Bilgisi xxxxxx

Tükenmişlik sendromundan korunmak için önlemler!

  • İş yükünüzü ve sorumluluğunuzu paylaşın, molalar verin.  
  • Keyif aldığınız aktiviteleri sürdürün, yeni eğlenebileceğiniz aktiviteler bulun. 
  • Ailenizle ve sevdiklerinizle daha fazla vakit geçirin, sosyal etkileşimleri artırın. 
  • Mesai saatleri dışında odağınızı işten uzaklaştırın. 
  • Zorlandığınızda, stres yükünüz arttığında ya da duygusal bir zorlanma yaşıyorsanız yardım istemekten çekinmeyin. 
  • Beslenme ve uyku rutininizi oluşturun; sağlıklı beslenin, abur-cubur atıştırmalıklardan kaçının ve geceleri mutlaka 6-8 saat uyuyun. 
  • Haftada 3-4 gün mutlaka egzersiz yapın. 
  • Sigara ve alkolden uzak durun.
  • Gerekirse sorunlarınız ilerlemeden psikolojik destek alın. 
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Siyaset

Böcek’ten, meclis üyelerine uyarı: Siyaseti siyasi parti genel başkanlarımıza bırakalım

-

-

Editör

Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında AK Parti grup sözcüsü Bahattin Bayraktar’ın konuşmasını Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek yanıtladı ve siyasetin bu mecliste değil, siyasilerin işi olduğunu ve genel başkanlara bırakılması gerektiğini ifade etti.


Başkan Böcek, “Grup sözcülerinin iyi dileklerine katıldıklarım var katılmadıklarım var.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarını konuştunuz. Bir zamanlar çöp kokuyordu dediniz. Biz demokrasiye inanan insanlarız. İstanbullular Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı Büyükşehir Belediye Başkanı seçti. Siyasi partiler neden vardır ? Beldesinde, ilçesinde , vatandaşa verdiği sözü tutuyor, tutmuyor bunu değerlendirmesini yapar. Sizlerde bu örneklerde varsınız. Aramızda 2. dönem, 3. dönem, 4. ve 5. hatta 6. dönem mazbatayı almış olan arkadaşınız, bazılarının abisi bazılarınızın kardeşi var.


Biz Antalya Büyükşehir Belediye meclisinde bugüne kadar, 30 yıllık siyasi hayatımda bugüne kadar devlet büyükleriyle kavga etmemişimdir

.
Diploması Forumu oldu. Elimden geldiğince sayın Cumhurbaşkanımız dahil olmak üzere Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Ukrayna Dışişleri Bakanı ve buna benzer karşılamaları da yapmış, hatta Ukrayna Dışişleri Bakanı ile Doğan Hızlan Kütüphanesi’nde kitap köşesini de açmış birisiyim.


Bizim büyüklere karşı dikkatli olmamız lazım. Sayın Bayraktar dedi ki sayın Cumhurbaşkanımızın annesine küfür edildi. CHP Genel Başkanımız Özgür Özel aynı gün twet attı. Bu küfürü, bu yazanı kendi anneme yapılmış küfür olarak görüyorum dedi. Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek lazım.


Bizler çok daha güzel günler için hep birlikte yapmamız gerekenleri hayata geçirmemiz lazım.
Ekrem beye diğer siyasi partilerden bile oy verenler oldu. Bunlar çok normal. Demokrasi anlayışı içerisinde çözülmesi gereken konular.


İstanbul’da çöple ilgili sıkıntı olduğu için Sayın Bayraktar şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı seçtiler dedi. Demokrasi inancınıza göre söylüyorum. 31 Mart 2019 seçimlerini İstanbul’da Ekrem İmamoğlu aldı. En büyük metropol kent. 13 bin oyu çaldı da denildi. Buna benzer söylemlerle iptal edildi. Bu halk ne yaptı. 810 binin üzerinde oyla tekrar seçti. Yetmedi 31 Mart 2024 seçimlerinde tekrar seçti.


Akşam üstü diploma iptal edip, sabah 50-60 polisle, çağırsan koşarak gidecek. Belki bizim orada demokrasi anlamında bir hak vermemiz lazım. Adalete güvenmeye devam edeceğiz.
Sizlerden bizlerden rica ediyorum. Antalya Büyükşehir Meclisimizde sınırları aşmadan, dikkatlice konuşalım. Bu hepimiz için geçerli . Siyaseti siyasi parti genel başkanlarımıza bırakalım. Çok fazla siyasi konuşma yapılmasından yana hiç olmadım.” dedi.

Okumaya Devam Et

Siyaset

Erdoğan’la vatandaş arasında güzel anlar !

-

-

Editör

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Antalya İl Başkanlığı’nı ziyareti sırasında vatandaşlarla kucaklaştı ve kısa hasbihalde bulundu. İl Binasında Başkan Ali Çetin’den bilgiler alan Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretini gören bazı vatandaşlarda parti binasına giderlerken, güzel anlar ve ilginç diyaloğlar yaşandı.

Okumaya Devam Et

Yaşam

KALP SAĞLIĞINI KORUMAK İÇİN 5 ALTIN ÖNERİ! 

-

-

Editör

Kalp ve damar hastalıkları nedeniyle dünyada yılda 20 milyonu aşkın insan hayatını kaybediyor. Türkiye’de ise tüm ölümlerin yüzde 40’ı kalp ve damar hastalıklarına bağlı olarak gelişiyor. Kalp sağlığını olumsuz etkileyen faktörleri bilmek ve bu risk faktörlerinin ortadan kaldırılmasını sağlamak, kalp sağlığını korumada önemli ölçüde etkili oluyor. Memorial Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Oto, “13-24 Nisan Kalp Sağlığı Haftası” dolayısıyla, kalp sağlığını korumak için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. 

Kalp ve damar hastalıklarının gelişiminde temelde bir genetik yatkınlık da bulunuyor. Erkeklerde kalp hastalıklarının görülme riski kadınlara göre daha yüksek olabiliyor. Kadınlar menopoz döneminden sonra 10 yıl farkla bu riski yakalıyorlar. Ancak düzeltilebilir risk faktörlerinin ortadan kaldırılmasıyla kalp damar hastalıklarının ve bunlara bağlı ölümlerin önlenmesi mümkün. Böylece çok pahalı tedaviler yerine daha düşük maliyetlerle alınacak önlemler, ülke ekonomisine de ciddi katkı sağlıyor. Bu noktada kalp sağlığını korumak için risk faktörlerini önlemek gerekiyor.  

Kalp sağlığı için dikkat edilmesi gereken 5 önemli kural

1-         Sigara kullanmayın

2-         Bol bol yürüyüş yapın

3-         Sağlıklı beslenin ve kilonuzu kontrol altında tutun  

4-         Kan basıncınızı düzenli olarak ölçtürün

5-         Kolesterol düzeyinizi düzenli olarak kontrol ettirin

Kalp ve damar hastalıklarında en önemli faktör sigara kullanımı!

Sigara ile kalp ve damar hastalıkları ve ölümler arasında matematiksel bir ilişki bulunmaktadır. Türkiye’de hala yaygın olarak, özellikle de erkeklerde daha fazla sigara kullanma söz konusudur. Gençlerde de sigara kullanımının arttığı görülmekte. Bu durum kalp hastalıkları konusunda ciddi bir riski meydana getirmektedir. 

Şişmanlık ve hareketsizlik ciddi bir risk faktörü 

Sağlıksız beslenme ve hareketsizlik kalp ve damar hastalıklarının gelişiminde önemli katkı sağlamaktadır. Şişmanlık hareketsizlikle birlikte ele alınması gereken ve düzeltilebilir önemli bir risk faktörüdür. Kalp ve damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon ve daha birçok hastalık için şişmanlığın zemin hazırlayıcı olduğu bilinmektedir. Modern yaşamın getirdiği hareketsizlikte oturma eğilimi bu kilo alma eğilimini artırmaktadır. Eğer hareketi artırır ve sağlıklı beslenmeye dikkat edersek, bu sorunun önüne geçebiliriz. Bir diğer risk faktörü de, kan basıncı yüksekliği yani hipertansiyondur. Kalp krizi veya inme geçiren hastaların yüzde 80’inde kan basıncı yüksek olmaktadır. Dolayısıyla kan basıncını kontrol ettirmek ve kan basıncı yüksekse, düşürücü önlemler almak gerekmektedir. Hekimin verdiği ilaçları düzenli kullanmak ve önerilen beslenme biçimini uygulamak gerekmektedir. 

Günlük tuz tüketimi 6 gramı geçmemeli!

Aşırı tuzlu beslenmemeye dikkat edilmesi gerekmektedir. Sağlıklı ve hiçbir şekilde risk faktörü olmayan bir kişinin tuzsuz yemesi önerilmemektedir fakat aşırı tuzlu beslenme doğal olarak sağlıklı değildir. Hiçbir besin öğesinin aşırı alınması sağlıklı değildir. Ülkemizde tuz tüketiminin biraz yüksek olduğu bilinmektedir. Günlük tuz tüketiminin 6 gramı aşmaması gerekmektedir. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye ortalaması 18 grama ulaşmaktadır. Tuz tüketimi kesinlikle azaltılmalıdır.

Kan yağlarının yüksekliği önlenmeli

Yapılan çalışmalara göre kötü huylu kolesterol yüksekliğinin, kalp ve damar hastalıkları özellikle damar sertliği gelişmesi ve ona bağlı rahatsızlıkların meydana gelmesinde önemli bir payı vardır. Bu konuda hekimin önerisine uyulmalı ve eğer hasta yüksek kalp ve damar hastalığı riski taşıyorsa, diyabetikse, kalp krizi veya inme geçirdiyse mutlaka kolesterol düşürücü ilaçlar kullanmalı ve hekim kontrolü ile ilaç kullanmayı bırakmalıdır.

Tüketebildiğimiz kadar enerji almamız gerekiyor 

Besin alımında aşırıya kaçılmaması ve her besin kaynağının dengeli bir şekilde alınmasına dikkat etmek gerekmektedir. Tüm besin öğelerini özellikle taze sebze, meyve, yağlar ve et gibi gıdaları dengeli bir şekilde almak gerekmektedir. Doymuş yağ tüketiminin toplam enerjinin yüzde 10’undan daha az alınması gerekmektedir. Tüketilebilen kadar enerji almak gerekmektedir, aksi halde tükettiğinizden daha fazla enerji almak kilo alımına da neden olmaktadır. Bunun yanında, şekerli besinlerin tüketimini de azaltmak son derece önemlidir. 

Sadece bir hafta değil, her zaman dikkat edilmeli!

Kalp ve damar sağlığına çocukluktan itibaren dikkat etmek gerekmektedir. Kalp ve damar hastalıklarına sadece kalp haftasında değil her zaman önem verilmeli. Yani hastalığa yakalanmadan önce ve hasta olduktan sonra da bu risk faktörlerine dikkat etmek ve özen göstermek önemlidir.

Okumaya Devam Et

Popüler Haberler