Bizi Takip Edin

Uncategorized

 KADINLARDA İHMALE GELMEZ 6 ÖNEMLİ SİNYAL!

-

-

Adet sırasında aşırı kanama, şiddetli adet ağrıları, tekrarlayan ve geçmeyen kaşıntı… Bu tür belirtiler “Nasıl olsa kendiliğinden geçer” veya “Annemde de aynı sorunlar vardı bir şey olmadı” düşüncesiyle ihmal edilebiliyor. Oysa kadınlarda vücudun alışagelen düzeninde oluşan değişiklikler veya yeni ortaya çıkan birtakım belirtiler önemli bir hastalığın erken habercileri olabiliyor! Özellikle kanser gibi, erken tanı konulduğunda tedavide her geçen yıl başarıların daha da arttığı hastalıklarda, bu belirtilerde zamanında hekime başvurmak çoğu zaman hayat kurtarıyor. Sadece kanserde değil, yaşam kalitesini ciddi boyutlarda düşürebilen endometriozis gibi bazı hastalıklarda da tanının erken konulması, hastalığa bağlı oluşabilecek komplikasyonları önleyebiliyor ya da oluşma hızını yavaşlatabiliyor. Hatta yapılan tarama testleri sayesinde hastalıklar henüz hiç belirti vermemişken tespit edilebiliyor.  Acıbadem International Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nadire Sevda İdil, düzenli sağlık muayenelerinin genellikle yılda bir yapılmasının önerildiğine dikkat çekerek, “Jinekolojik hastalıklara karşı, cinsel yaşam başlamış olsun ya da olmasın, her kadının 21 yaşından itibaren yıllık jinekolojik muayenelerini yaptırmaları gerekiyor. Ayrıca yıllık muayeneler haricinde, bazı belirtiler oluştuğunda, zaman kaybetmeden jinekoloji uzmanına başvurmak erken tanı açısından büyük önem taşıyor” diyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nadire Sevda İdil, kadınların asla ihmal etmemeleri gereken belirtileri anlattı; önemli uyarılarda bulundu!

Adet sırasında aşırı kanama

Adet döneminde kanama miktarındaki artış ve bunun süreklilik kazanması pek çok sebebe bağlı oluşabiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nadire Sevda İdil, rahmin iyi huylu miyomları ve poliplerinin adet sırasında oluşan aşırı kanamanın en sık görülen sebepleri arasında yer aldığını belirterek, şöyle devam ediyor: “Yine genç kadınlarda sık görülen bazı hormonal hastalıklar, örneğin hipotiroidi gibi, adet sırasındaki kanama miktarını arttırabiliyor. Bazı hastalıklar için sürekli kullanılan birtakım ilaçlar (bazı kan sulandırıcı ilaçlar) da aşırı kanamaya neden olabiliyor. Daha ileri yaşlarda ise rahmin iç kısmını döşeyen dokunun kanseri aşırı kanamaya yol açabiliyor”

Adet zamanı dışında kanama

Adet zamanı dışında oluşan ve tekrarlayan kanamaların mutlaka değerlendirilmeleri gerekiyor. Adet sırasında fazla kanama yapan etkenlerin birçoğu bazen adet dışı kanama da yapabiliyor. Bunların yanı sıra özellikle üreme yollarının herhangi bir bölümünde oluşan enfeksiyonlar veya kanser ve kanser öncüsü lezyonlar da adet zamanı dışında kanamaya neden olabiliyor.

İlişki sonrasında kanama

Cinsel ilişki sırasında ve sonrasında oluşan kanama rahim ağzındaki enfeksiyonun, rahim ağzı kanserinin veya kanser öncüsü lezyonların habercisi olabiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nadire Sevda İdil,  özellikle  tekrarlayan kanamaların mutlaka ciddiye alınması  ve zaman kaybetmeden hekime başvurulması gerektiği uyarısında bulunarak,   “Zira rahim ağzı kanserinin erken tanısı hastalığın tamamen tedavi edilebilmesini sağlıyor” bilgisini veriyor.

Adet döneminde şiddetli ağrı

Adet dönemlerinde pelvikte biraz rahatsızlık hissi doğal olsa da, adet görmek aslında çok ciddi ağrı oluşturan bir durum değil. Özellikle ağrı kesicilere tam olarak yanıt vermeyen, bele ve bacaklara doğru yayılan ağrılara, makata doğru baskı hissi ve bulantı ile kusma da eşlik edebiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nadire Sevda İdil,  bu sorun her adet döneminde ortaya çıkmaya başlarsa, altta yatan organik bir hastalık olup olmadığının mutlaka araştırılması gerektiğini belirterek, “Özellikle endometriozis dediğimiz, rahim içini döşeyen endometrium dokusunun rahim, tüpler ya da yumurtalıkların üzerinde gelişimi ile karakterize olan bu hastalıkta, adetin ilk günü genellikle ciddi ağrılı geçiyor. Endometriozisi olan kadınların yüzde 40’ında infertilite (kısırlık) görülebiliyor. Hastalığın yumurtalıkta ortaya çıkan çeşidinde de yumurtalıkta çikolata kistleri diye bilinen kistler oluşabiliyor ve cerrahi tedavi gerektirebiliyor” diyor. 

Tekrarlayan-geçmeyen kaşıntı

Özellikle geç menopozal dönemdeki kadınlarda, akıntıyla ilişkisiz olan, sık kullanılan mantar ya da kaşıntı ilaçlarına cevap vermeyen veya bir süre iyileşip sonra yine tekrarlayan kaşıntı şikayetlerinde jinekoloji uzmanı hekime başvurmak gerekiyor. Zira bu tür inatçı kaşıntıların nedeni, uzun süreli tedavi gerektiren genital bölge derisine özgü bazı kronik deri hastalığından biri olabileceği gibi yine bu bölgeye özgü deri kanseri de olabiliyor. Özellikle kanser söz konusuysa erken tanı konulduğunda hastalık çok daha kolay tedavi ediliyor ve yüksek başarı elde edilebiliyor.

Karında şişkinlik, çabuk doyma, istemsiz kilo verme

Karında şişkinlik, çabuk doyma ve istemsiz kilo verme sorunları özellikle birlikte görülürse bu belirtiler yumurtalık kanserinin habercisi olabiliyor. Dr. Nadire Sevda İdil, yumurtalık kanserinin genellikle oldukça sinsi başlayan ve bu nedenle çoğunlukla ileri döneminde tanı konulan bir kanser türü olduğuna dikkat çekerek, “Dolayısıyla yumurtalıkla ilgisiz gibi görünen bu şikayetlerde hekime başvuruda bulunulması yaşamsal önem taşıyor” diyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uncategorized

Kepez’in minik kalpleri  “Yaşama El Ver” dedi

-

-

Editör

Kepez Belediyesi’nin Nasreddin Hoca Kreş ve Gündüz Bakımevlerinin minik öğrencileri, farkındalık etkinliğinde buluşarak Lösemili çocukların hayatlarına dokundu. Etkinliğe katılan Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, çocuklarla beraber beyaz bir kumaşa rengarenk el izlerini bırakarak, “Yaşama El Ver” dedi.

Kepez Belediyesi, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’nda anlamlı bir etkinliğe imza attı. LÖSEV işbirliğiyle, Kepez’in Nasreddin Hoca Kreş ve Gündüz Bakımevlerinin 6 şubesinde farklı gün ve saatlerde farkındalık etkinliği düzenlendi. Kreşin minik öğrencileri, “Yaşama El Ver” diyerek, Lösemili çocuklar için düzenlenen kermes ve atölye çalışmasında bir araya geldi. Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, Nasreddin Hoca Kreş ve Gündüz Bakımevlerinin, Erenköy Şubesi’ni ziyaret ederek, kocaman yürekli çocukların ‘Yaşama El Ver’ çağrısına destek verdi. Çiçek dikim atölyesi, anahtarlık yapım atölyesi, ahşap boyama atölyesi, tişört ve bez çanta boyama atölyesi ve tuval boyama atölyelerini gezerek, çocuklarla birlikte boyama yaptı, çiçek ekti. Etkinlikte bir çocuk, Başkan Kocagöz’ün elini fırçayla turuncuya boyadı. Başkan Kocagöz, ellerini rengarenk boyayan çocuklarla beraber beyaz kumaşa el izlerini bıraktı. 

LÖSEV BİR SEVGİDİR

Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, “Lösemi hastalığı hakkında toplum bilinci oluşturmak, çocuklarımızın yaşadıkları sıkıntılara dikkat çekmek, onlara olan destekleri artırmak amacıyla kreş öğrencilerimizle bu etkinliği düzenledik.  Çocuklarımızın hepsi bir pırlanta… LÖSEV’in bir sevgi olduğunu düşünüyoruz. Elimizden ne geliyorsa yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz” dedi. Kepez Belediyesi’nin Nasreddin Hoca Kreş ve Gündüz Bakımevlerinin, kermes ve atölye etkinliklerinden elde edilen gelir ise minik öğrenciler tarafından LÖSEV kumbaralarına atılarak, Lösemili çocuklara bağışlandı. Farkındalık etkinliğine minik öğrencilerin aileleri de katılarak, çocuklarının iyilik hareketine destek oldular.

Okumaya Devam Et

Uncategorized

İslamlar Mahallesi ayakta: BU BİR SİYASİ KARARDIR

-

-

Editör

Elmalı’da ‘turistik’ özelliği yeterince ön palana çıkarılamayan ve değerlendirilemeyen, bitki çeşitliliği ile sedir ve katran ağaçları ile muhteşem bir doğa ziyafeti sunan Baranda Gölü, İslamlar Mahallesi’nde tarıma ‘sulama suyu’ olarak ‘can’ verirken, mevcut sulama kooperatifinin devre dışı bırakılıp su yönetiminin DSİ’ye alınması İslamlar Mahallesi sakinlerince tepkiyle karşılandı.

Tarımda sulama suyunun her geçen gün daha sorun olduğu bir dönemde Baranda Gölü suyunu bir proğram dahilinde bölgede tarım yapanlara verilmesi görevini üstlenen İslamlar Sınırlı Sorumlu Sulama Kooperatifinin devre dışı bırakılmasının ve bu işi DSİ’nin üstlenmesindeki amacın göl suyunun 3-4 mahalleye daha verilmesi olduğunu kaydeden İslamlar Mahallesi sakinleri, alınan kararın ‘siyasi’ olduğunu iddia ettiler.
GÖL SUYUNUN 3-4 MAHALLEYE
DAHA VERİLMESİ GÖLÜ KURUTUR
Yaz aylarında gölün su seviyesinin ciddi anlamda düştüğünü kaydeden İslamlar Mahallesi sakinleri, “1970’li yıllardan bu yana Baranda Gölü tarımsal alanlardaki sulama suyu ihtiyacını karşılamak üzere su deşarj ünitesi ile mahallemize hizmet veriyordu. Göldeki fazla su kontrollü bir şekilde salınıyor, göl suyunda bir sıkıntı oluştuğu an ise kapatılıyordu. Baranda’nın su kaynağı özellikle yüksek dağlara yağan kar ve yağmur sularıdır. Malum, iklimsel açıdan kötü bir zaman yaşıyoruz. Kuraklığın etkisini her yıl daha fazla hissediyoruz. Sulama suyu sorunu bölgenin en önemli sorunu. Ovada yer altındaki su daha da derine çekilirken, Baranda’nın suyunun 3-4 mahalledeki tarımsal alanlara verilmesi su rezervinin ciddi bir şekilde azalmasından öte gölün kurumasına neden olur” dediler.

Okumaya Devam Et

Popüler Haberler