Bizi Takip Edin

Yaşam

Meme kanserinde doğru bilinen yanlışlar

-

-

Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri ile ilgili toplumda yaygın bazı yanlış anlamalar ve efsaneler var. Bu yanlış bilgilerin, bireylerin uygun önlemleri almasını zorlaştırdığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı, Meme Sağlığı Merkezi Direktörü Prof. Dr. Ali Uğur Emre, meme kanseri ile ilgili doğru bilinen yanlışları şöyle sıraladı:

Meme kanseri sadece yaşlı kadınlarda görülür

Yanlış: Meme kanseri her yaş grubunda görülebilir, ancak risk yaşla birlikte artar. Genç kadınlar, hatta erkekler de meme kanserine yakalanabilir.  

Meme kanserlerinin tümü genetik geçişlidir

Yanlış: Meme kanserinin yalnızca genetik yatkınlığı olan kişilerde ortaya çıktığı düşünülür. Aslında, meme kanserinin büyük bir kısmı genetik risk faktörleri olmadan da gelişebilir. Çoğu meme kanseri, ailede geçmiş bir kanser öyküsü olmadan da ortaya çıkar.

Meme kanseri elle muayene ile anlaşılırsa kanser her zaman ileri evredir

Yanlış: Elle yapılan muayenede bir kitle fark edilmesi, kanserin her zaman ileri evrede olduğunu göstermez. Erken evrede de kitleler hissedilebilir. Ancak, herhangi bir anormal değişiklik fark edildiğinde hemen doktora başvurmak önemli.

Mamografi çektirmek veya meme kanserine cerrahi müdahale yapmak kanseri yayar veya kanser yapar

Yanlış: Mamografi, radyasyon içerir ancak bu radyasyon dozları çok düşüktür ve genellikle güvenlidir. Mamografi, meme kanserinin erken teşhisi için önemli bir tarama yöntemidir. Radyasyonun kanser yapma riskinin minimal olduğu kabul edilir ve mamografinin faydaları, risklerinden çok daha büyüktür. Cerrahi sonrasında kanserin vücuda yayıldığı yanlış bir düşüncedir.

Ailesinde meme kanseri olmayan kişilerde risk yoktur

Yanlış: Her kadının meme kanseri riskini etkileyen faktörler vardır, ancak bazıları diğerlerinden daha fazla risk taşır. Meme kanseri riski, yaş, genetik faktörler, yaşam tarzı ve hormonal durumlar gibi birçok faktöre bağlıdır. Sağlıklı bir yaşam tarzı ve düzenli taramalar riskleri azaltabilir.

Küçük kitlenin kanser olmadığını düşünmek güvenlidir

Yanlış: Memede küçük bir kitle olması, bu kitlenin kesinlikle kanser olmadığı anlamına gelmez. Küçük kitlenin de kanserli olabilmesi mümkündür. Herhangi bir kitle, büyüklüğü ne olursa olsun, doktor tarafından değerlendirilmelidir.

Emzirme meme kanserinden korur

Yanlış: Emzirmek, meme kanseri riskini kısmen azaltabilir ancak tamamen ortadan kaldırmaz. Bu, durum emziren kadınlarda kanser gelişmeyeceği anlamına gelmez.

Meme kanseri teşhisi koyulduktan sonra sadece ameliyat yeterlidir

Yanlış: Meme kanseri tedavisi genellikle multidisipliner bir yaklaşımı gerektirir. Ameliyat, tedavi planının sadece bir parçasıdır. Kemoterapi, radyoterapi, hormon tedavisi ve hedefe yönelik tedaviler gibi yöntemler gerekebilir.

Genetik testler meme kanserinden korur

Yanlış: Genetik testler, kişilerin meme kanseri riskini değerlendirmeye yardımcı olabilir ancak bu testler kanserden korunmayı sağlamaz. Genetik testler yüksek riskli bireylerin risk azaltıcı önlemler alabilmesini sağlar. 

Kendi kendine meme muayenesi yeterli bir tarama yöntemidir

Yanlış: Kendi kendine meme muayenesi, düzenli doktor kontrollerinin ve mamografinin yerine geçmez. Elle muayenede bazı anormallikler fark edilebilir ancak mamografi gibi tarama yöntemleri, daha küçük ve erken evre tümörleri teşhis eder.

Sadece kadınlar meme kanseri olur

Yanlış: Meme kanseri yalnızca kadınlarda görülür düşüncesi yanlıştır. Erkekler de meme kanseri riski taşır, ancak bu durum kadınlara göre çok daha nadirdir. Bu oran kabaca 1/100 olarak verilebilir. Erkeklerde meme kanseri görülme oranı düşük olsa da risk faktörlerini bilmeleri ve belirtileri takip etmeleri önemlidir.

Deodorantlar veya balenli sütyenler meme kanserine neden olur

Yanlış: Deodorantlar, koltuk altı kremleri veya sütyenler meme kanserine neden olmaz.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

Gastronomi Festivali önemli, yöresel yemeklerin sunulduğu yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restaurantları açmak, teşvik etmek çok daha önemli !

-

-

Editör

Erkin ÖZGÜNSÜR- Antalya, Büyükşehir Belediyesi tarafından 4 ncü kez düzenlenen FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali’ne ev sahipliği yaptı. Gastronomi festivalinde Türk ve yabancı ünlü şefler tarafından Antalya’nın ürünlerinden yiyecekler hazırlandı, Antalya’nın marka işletmelerinin katıldığı söyleşi ve konferanslar ile Akdeniz Mutfağı tanıtıldı.

Kent turizmi ama bana göre bununla bağlantılı kent ticari yaşamı için oldukça önemli bu festivalin mimarı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, festivalin düzenleniş amacını “Antalya’mızı ziyaret eden misafirlerimize deniz, kum, güneşin yanı sıra piyazımız, serpme böreğimiz, kabak tatlımız gibi birçok yöresel ürünümüz de hafızasında yer bıraksın istiyoruz. Nasıl ki Roma için sadece tarihi eserleri değil, pizzası, dondurması, tatlısı mutlaka denenmeli deniliyorsa, Antalya’mıza gelen ziyaretçinin de zengin mutfağımızdan, tropikal ürünlerimizden, 19 coğrafi işaretli ürünümüzden muhakkak bir kısmını tatsın, bilsin istiyoruz. Antalya’nın saklı kalmış lezzetlerini, yerel ürünlerini otel, restoran gibi işletmelerimizin menülerinde yer vermeli, yerel ürün zenginliğimizin tanıtımına her platformda ağırlık vermeliyiz” diye özetlerken, Başkan Böcek’in bu düşüncelerini desteliyorum bundan sonraki hedefin yöresel yemeklerin sunulduğu, yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restaurantları açmak, teşvik etmek olması gerektiğini de ekliyorum.

ANTALYA İÇ TURİZM AÇISINDAN
BİR BEYPAZARI OLAMADI !
Gastronomi turizmini Antalya’da beş yıldızlı oteller ve tatil köyleri ile hayata geçirmemiz zor.
Ülkesinde aldığı işsizlik maaşı ile beş yıldızlı otellerde ya da tatil köylerinde uzunca bir süre bir eli yağda, bir eli balda Türkiye’nin en zenginleri gibi yaşayan yabancı misafirlerimiz, para harcamamak için kaldıkları tesisten dışarıya adımlarını atmazken, bu kişilere şu anda olmayan ya da bir elin parmakları kadar olan yöresel yemeklerin sunulduğu, yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restauranlara getirmek mümkün mü ?

Bugün ayakta kalma mücadelesi veren ‘pansiyonlar’ın sayısı ne yazık ki ciddi sayıda azaldı. Bunun bir sonucu olarak ta Antalya’da iç turizm yeterince gelişemedi.
Başka bir ifade ile Antalya iç turizm açısından bir Beypazarı olamadı.
Beypazarına gidenler bilirler. Restaurantların ya ca cafe veya hediyelik eşya satan işyerlerinin üstü pansiyon olarak hizmet verir.

Siz o restaurantlarda Beypazarı’na özgü yiyecekleri, çarşısında Beypazarı ürünlerinden yapılmış içecekleri, tarlasında yetişmiş fasulye ve birçok yiyeceği bulablirsiniz.
Sözün özü, Antalya’da gastronomi turizminin gelişmesinin yolu, iç turizmden geçmektedir.

BÜYÜKŞEHİRİN ELMALI’YA YÖRESEL
YEMEKLERİN SUNULACAĞI RESTAURANT
YAPACAĞINI DUYUNCA HEYECANLANDIK
İlçe belediyesinin adeta kaderine terk ettiği, kapıları-pencereleri kırılmış, alkoliklerin mekanı haline gelmiş, dükkanların içlerinin yosun kaplandığı eski hal binası, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in talimatıyla el emeği ürünleri satış dükkanları, sanat atölyeleri, yöresel ürün dükkanları ve kurs merkezlerinin içinde olacağı Kadın Üretim Merkezi olarak projelendirildi ve kısa süre içinde de çalışmalar tamamlandı.

Sözkonu projede birde Antalya’nın yöresel yemeklerinin yer alacağı restaurant bulunuyordu.
Elmalı için önemli, Antalya’nın 19 ilçesi için örnek olabilecek bu projede el emeği ürünleri satış dükkanları, sanat atölyeleri, yöresel ürün dükkanları ve kurs merkezleri gibi restaurantta devreye alınmadı, hizmete açılamadı.

Sonuç olarak; FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali çok çok önemli ama yerli ya da yabancı misafirlerimiz Antalya’ya özgü yiyeceklere ulaşamazlarsa, Antalya’nın ürünlerinden yapılan içecek, yiyecek ve tatlıları tadacak restaurant, cafe bulamazlarsa festivalin bir ayağı eksik kalıyor.

Vali Hulusi Şahin’in “Muhittin Başkan’a Gastronomi Festivali için teşekkür ediyorum. Antalya’da artık eksik fotoğraf tamamlandı” sözlerine ise katılmıyorum. O fotoğrafta eksik, hem de çok önemli bir eksik var.

O da yazımın içinde birkaç kez vurguladığım gibi, yerli ve yabancı konuklarımızın Antalya’ya özgü yiyeceklere tadabilecekleri, Antalya’nın ürünlerinden yapılan içecek, yiyecek ve tatlıları içebilecekleri restaurant, cafelerin olmaması.

Umarım Büyükşehir Belediyesi Elmalı’daki resturantı açarak bu konuda ilk adımı atar.

Okumaya Devam Et

Genel

IV. Uluslararası FoodFest Gastronomi Festivali domates hasadı ile başladı

-

-

Editör

Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 4.’sü gerçekleştirilen Foodfest Antalya Gastronomi Festivali, Kumluca ilçesinde domates hasadı ile başladı. Serada domates toplayan Başkan Muhittin Böcek cam seralardan çıkmış biri olarak çiftçinin halini iyi bildiğini belirterek, üretici ve çiftçilere her zaman destek verdiklerini söyledi.

Yerli üreticiyi ve tarımı desteklemek, doğal ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik etmek, Antalya’da yetişen tarımsal ürünlerinin gastronomideki yerini tanıtmak amacıyla Antalya Büyükşehir belediyesi tarafından gerçekleştirilen Foodfest Antalya Gastronomi Festivali, “hasat” etkinliği ile başladı.Festivalin ilk yılında tavşan yüreği zeytini, ikinci yılında mor üzüm, üçüncü yılında avokado ve mango bu yıl da domates hasadı gerçekleştirildi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in katılımıyla yapılan renkli hasat etkinliği Antalya’nın Kumluca ilçesinde yapıldı.

BAŞKAN BÖCEK SERADA DOMATES TOPLADI

Kumluca Karşıyaka Mahallesi’nde bulunan bir serada gerçekleştirilen hasada Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu, Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi, Büyükşehir Belediye Genel Sekreteri Cansel Tuncer, Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökçe, Kumluca Ticaret Borsası Başkanı Fatih Durdaş katıldı. Uluslararası FoodFest Antalya Gastronomi Festivali kapsamında düzenlenen domates hasadının gerçekleşeceği serayı gezen Başkan Muhittin Böcek ve Mesut Avcıoğlu daha sonra serada domates topladı. Hasat etkinliğine Foodfest Antalya Gastronomi Festivali’ne katılmak üzere Antalya’ya gelen ünlü şefler de katıldı. Başkan Böcek ve Başkan Avcıoğlu, hasat sonrası toplanan domatesleri Kumlucalı kadınlar ile birlikte salça yapılmak üzere sıktı.

YERELDEN KALKINMA PROJELERİ İLE ÇİFTÇİNİN YANINDA

Antalya’mız turizmin yanı sıra verimli topraklarıyla tarımda da ilk sırada olduğunu söyleyen Başkan Muhittin Böcek, “21 halimiz ve 1938 tüccar ve komisyoncumuz var. Yerelden kalkınma ilkeleri doğrultusunda Kumluca ilçemizi Çiftçi Kart projesiyle pilot bölge ilan ettik. Bu sayede çiftçilerimizin ve üreticilerimizin yanında olmaya çalışıyoruz. Ben de bu cam seralardan çıkmış birisiyim. Mazotun ve gübrenin önemini iyi bilirim. 50 sulama kooperatifinin enerjisinin %85’ini ödüyoruz. Dijital tarımla ilgili de destek veriyoruz. Antalya’mızda 700’ün üzerinde endemik bitki ve 19 coğrafi işaretli ürünümüz var; bu sayıyı artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yerelden kalkınma projemizle üreticilerimize destek vermeye devam edeceğiz”dedi.

KUMLUCA’NIN ZENGİNLİKLERİ TANITILIYOR

Domates hasadına katılan Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu daIV. Uluslararası FoodFest Antalya Gastronomi Festivali kapsamında hasat etkinliğine ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, “Bize bu fırsatı tanıyan Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Tarihi, kültürü, doğası ve tarım potansiyeliyle büyük zenginliklere sahip bir bölgede yaşıyoruz. Gastronomi turizminin önemi artık daha iyi anlaşılıyor. Bu kapsamda hem bölgenin zenginliklerini tanıtmak hem de tarımla uğraşan üreticilere destek olmak amacıyla çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

RHODİAPOLİS ANTİK KENTİ’NE ZİYARET

Hasat etkinliğinin ardından Kumluca’da bulunan Rhodiapolis Antik Kenti ziyaret edildi. Likya uygarlığının önemli şehirlerinden biri olan ve Helenistik dönemde kurulan

Antik kentte yer alan alan tiyatro, hamam, agora ve nekropol gibi yapılar gezildi. Antik kent gezisinin ardından Kumluca’ya özgü yemekler ikram edildi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Başkan Böcek’in hizmet ve yatırımda ‘başkan’ ayrımı yok, ‘ilçe ayrımı’ yok, SİYASİ GÖRÜŞ AYRIMI YOK !

-

-

Editör

“Herkesin Belediye Başkanı” olarak yola çıkan ve sadece konuşmalarında değil büyükşehirin hizmetlerinde ve yatırımlarında “Herkesin belediye başkanı olmaktan biran olsun vazgeçmeyeceğiz” sözünün gereğini yerine getirerek yoluna devam eden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, bugüne kadar ki hizmet ve yatırımda ‘Başkan’ ayrımı yapmadığını, ‘ilçe ayrımı’ gözetmediğini ve ‘siyasi görüş’ ayrımında bulunmadığını her fırsatta gösteriyor.

Nitekim, Demokrat Partili Belediye Başkanı tarafından yönetilmekte olan Kumluca’ya, 148 milyon TL yatırımla Atatürk Stadını kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek,, “Kumluca’mıza göreve geldiğim günden bu yana 1 milyar 624 milyon TL yatırım gerçekleştirdik” dedi. * Erkin ÖZGÜNSÜR

Okumaya Devam Et

Popüler Haberler