Bizi Takip Edin

Ekonomi

Küresel Tarım Sektörü

-

-

  1. GROWTECH.ANTALYA’da Bir Araya Gelecek

Dünyanın en büyük örtü altı tarım fuarı GROWTECH.ANTALYA, 20-23 Kasım tarihlerinde Antalya ANFAŞ Fuar Merkezi’nde kapılarını açmaya hazırlanıyor. Her yıl binlerce sektör profesyoneli ve ziyaretçisini ağırlayan dev etkinlik, bu yıl da sektörün gelişimi için önemli bir platform sunacak.
Tarım sektörünün en önemli buluşma noktası GROWTECH.ANTALYA, 23. yılında da tarımın geleceği ve gelişiminde öncü bir rol üstlenmeye hazırlanıyor. 125’ten fazla ülkeden ziyaretçi ve dünyanın dört bir yanından katılımcıları ağırlayacak olan fuar, son teknolojik gelişmeleri keşfetme, yeni iş ortaklıkları kurma ve global tarım trendlerini yakından takip etme fırsatlarını sunacak.
Uluslararası katılımda büyüme devam ediyor
GROWTECH. ANTALYA, örtü altı tarım sektöründeki hem ulusal hem de uluslararası firmaları bir araya getirerek sektörün başarısını sürekli ileri taşımaya devam ediyor. Konuyla ilgili Fuar Direktörü Engin Er, “Bu yıl başarı ivmemizi her yıl olduğu gibi bir adım ileriye taşıdık. Katılımcı oranlarımıza baktığımızda, geçtiğimiz yıllara oranla rekor bir büyüme sağladık. Toplam katılımcı oranımızda, %40 oranında yurt dışından bir talep mevcut. Öte yandan bu yıl, 125’ten fazla ülkeden ziyaretçi bekliyoruz. GROWTECH. ANTALYA ne mutlu ki küresel tarım sektörünün önemli buluşma noktalası olmaya devam ediyor.” görüşlerini belirtti.
Bu yıl 60 bin metrekarelik alanda düzenlenecek olan fuarda, uluslararası firmalara tahsis edilen bölümün en yüksek seviyeye ulaştığını da belirten Er, “Ticaret ve pazarlama fırsatlarını bir arada sunarak oluşturduğumuz bu dev etkinliğimizin başarısını, sektör paydaşlarımızın ilgisi ve katkılarıyla daha da ileri taşıyoruz. Yabancı katılımcı sayısındaki başarımız, GROWTECH. ANTALYA’nın dünya tarım sektöründe iş birliği fırsatları sunan özel bir etkinlik olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Bu yıl Almanya, Hollanda, İspanya ve Kore gibi tarımda öncü ülkeler, pavilyonlarıyla fuarda yer alarak, global tarım teknolojileri ve yeniliklerini sergileyecek. Ayrıca, Çin, geçtiğimiz yıl gösterdiği yoğun ilginin ardından bu yıl en yüksek katılımla, 97 firmasıyla fuarda bulunacak. GROWTECH.ANTALYA ayrıca, Hindistan Pavilyonu’nun ilk kez katılımıyla yeni bir döneme de adım atıyor. Mevcut iş birliklerimizi güçlendirmek ve yeni iş birliği fırsatlarını artırmak bizim için son derece değerli. Her yıl hem kentimize hem de ülke ekonomimize sunduğumuz katma değeri artırmaya devam ediyoruz.”
Zengin etkinlik programı sunacak
Tarım sektörünün geleceğini şekillendiren uluslararası bir buluşma noktası olarak, sektördeki dönüşümü hızlandırmayı amaçlayan fuar, sektör bilincinin artmasına katkıda bulunacak uluslararası konferanslara ev sahipliği yapacak. Konferanslarda, tohum, sera, bitki besleme, bitki koruma, tarım teknolojileri, sürdürülebilir tarım, gıda güvenliği, tarımsal inovasyonlar ve tarım politikaları gibi konular, güncel eğilimler ve küresel perspektifler doğrultusunda ele alınacak. Alanında uzman kişiler, tarımsal üretim süreçlerindeki yenilikleri, iklim değişikliğinin etkilerini ve tarımsal kalkınma projelerini değerlendirecek.
“GROWTECH.ANTALYA Tarım Sohbetleri” bu yıl Mine Ataman iş birliğiyle “Yaşam Hakkı için Tarım” temasıyla gerçekleştirilecek. Etkinlikte, tarımsal bilimin geleceğine yön verecek konular tartışılacak.
GROWTECH.ANTALYA ayrıca, Antalya Teknokent, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) iş birliğiyle 8. kez düzenlenecek “Bitki Islahı Proje Pazarı”na da ev sahipliği yapacak. Fuar etkinlik kapsamında; Ar-Ge’ye dayalı yüksek katma değerli üretimi teşvik ederek insan sermayesinin gelişimine katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Fuar ayrıca, imza etkinlikleri arasında yer alan “ATSO GROWTECH Tarım İnovasyon Ödülleri” ile sektördeki yenilikçi firmaların Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını değerlendirerek tarım teknolojilerinde sürdürülebilir çözümlerin yaygınlaşmasına destek verecek.
GROWTECH.ANTALYA Sektörde İstihdam Olanakları Sağlıyor
GROWTECH. ANTALYA Fuar Direktörü Engin Er, sektörün gelişimine katkı sağlamak amacıyla farkındalık yaratma görevini de üstlendiklerini belirterek, “Bu yıl GROWTECH.ANTALYA Fuarı’nda, İŞKUR Antalya ile iş birliği yaparak sektöre nitelikli iş gücü kazandırmayı ve gelişime destek olmayı hedefliyoruz. Fuar süresince yer alacak İŞKUR Antalya standında, sektör profesyonelleri ile tarım alanında kariyerini geliştirmek isteyenleri bir araya getiren önemli bir platform sunulacak. Ayrıca, yıl boyunca süren farkındalık çalışmalarımız çerçevesinde, geçtiğimiz aylarda Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile önemli bir iş birliği gerçekleştirdik. Bu etkinlikte, öğrencilerin staj ve iş fırsatları bulabileceği firmalarla birebir görüşme imkânı elde etmelerini sağladık. Kariyerlerini şekillendirirken, sektör bilincini artırmak amacıyla sektörün önde gelen dernekleri ile paneller düzenledik. Nitelikli iş gücü yetiştirilmesini destekleyen bu adımlarımızla, ilerleyen yıllarda farklı şehirlerdeki ziraat fakülteleriyle iş birliği yaparak genişletmeyi planlıyoruz. Sektörümüzün geleceği için birlikte çalışmak ve yeni nitelikli iş gücü sağlamaya yardımcı olmak bizim için büyük önem taşıyor; sektörün sürdürülebilirliğine katkıda bulunmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.
GROWTECH. ANTALYA Sürdürülebilirlik Programı
Sürdürülebilirlik, tarım sektörü için giderek daha önemli hale gelirken, GROWTECH.Antalya bu alandaki katkılarını da artırıyor. Fuarın kapsamlı programında yer alan uluslararası konferanslar, katılımcılara yeni bilgi ve bakış açıları sunarak, sektörel farkındalık ve sorumluluğun artırılmasına da önemli bir katkı sağlıyor. Fuar Direktörü Engin Er, bu konuda katılımcıları teşvik etmek için bir dizi sürdürülebilirlik odaklı uygulamayı da hayata geçirdiklerini belirtti. Er, “Katılımcılarımızın çevre dostu stantlar kullanarak, stand tasarımlarını tekrar kullanılabilir şekilde planlamalarına önem veriyoruz. Stantlarında enerji tasarruflu LED aydınlatma kullanmalarını ve gün sonunda elektrikli ürünleri kapatmalarını istiyoruz. Kâğıt broşürlerin kullanımını azaltmak amacıyla dijital platformları tercih etmelerini destekliyoruz; baskı gerektiğinde ise geri dönüşümlü ve sürdürülebilir sertifikalı kağıtlar kullanmalarını öneriyoruz. Promosyon ürünlerinde ise çevresel özelliklere sahip, uzun ömürlü ve yerel tedarikçilerden temin edilen ürünleri tercih etmelerini teşvik ediyoruz.”
GROWTECH.ANTALYA Uygulaması Yenilendi
Bu yıl, sürdürülebilirlik anlayışının bir parçası olarak kâğıt israfını azaltmayı ve teknoloji odaklı gelişimi teşvik etmeyi hedefleyen GROWTECH.ANTALYA, mobil uygulamasını da yeniledi. GROWTECH.ANTALYA uygulaması sayesinde katılımcılar, firma bilgilerini ekleyerek tanıtım yapabilecek ve ziyaretçilerin yaka kartlarını tarayarak müşteri bilgilerine ulaşabilecekler. Ziyaretçiler ise katılımcılar ve etkinlikler hakkında detaylı bilgilere tek bir platformdan ulaşabilecekler. Uygulama hem fuar öncesinde hem de etkinlik sırasında etkileşimi artırmak üzere tasarlanarak, yenilikçi bir perspektif sunuyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

Bakan Şimşek’in tasarruf tedbirleri Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne uğramamış !

-

-

Editör

Arayanlar olmuştu, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından Azerbaycan’da düzenlenen Başkanlar Kurulu gezisini pardon toplantısında bir oda başkanının konuşmasını izlemedin mi ? diye sordular.

İzledim, hatta bir oda başkanına sordum, “Gizli çekimi sen mi yaptın” diye.

O başkan yapmamış, sonradan da yapan belli oldu.

Bana ‘izlemedin mi ?’ diye soranların aslında o tartışma ile ilgili yorumumu merak ettiklerini biliyorum.

Ben o topa girmedim.

Çünkü Adlıhan Dere ve bazı oda başkanları arasındaki geçmişte yaşanılan soğuk savaşın bugün geldiği noktayı gördükten sonra, bu konularda yorum yapmamaya özen gösteriyorum.
Yoksa…


Azerbaycan’daki Başkanlar Kurulu toplantısı / gezisinin ardından, biraderim Adlıhan bu kez  oda genel sekreterlerini Kıbrıs’a eğitim seminerine / gezisine götürdü. 

Gördüm ki, Mehmet Şimşek’in ‘tasarruf tedbirleri’, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne uğramamış.

Aynen belediyelere uğramadığı gibi...

Peki sayın Şimşek’in tasarruf tedbirleri kimeymiş ?

Biz Anadolu Basınına, küçük esnafa, şu zam döneminde işçi, memur ve emekliye....

Biraderim Adlıhan, oda başkanlarının Azerbaycan’da toplantısının Türkiye – Azerbaycan dostluğunu pekiştirmek, iki ülke arasındaki ticaret hacmini artırmak ve esnaf teşkilatlarına yeni ufuklar açmak açısından önem taşıdığını vurgulamış, esnaf oda başkanlarının Azerbaycan’ı gezerek yeni yerler keşfetmesinin yanı sıra oradaki ticaret işleyişi ve esnaf kültürü hakkında değerli bilgiler edindiklerini, dolayısıyla farklı bir bakış açısıyla vizyon ve misyonlarını genişletme imkânı bulduklarını açıklamıştı.

Yanlış hatırlamıyorsam 2022 yılında Kıbrıs’ta ‘Başkanlar Kurulu’ yapılmıştı.

Ardından  oda genel sekreterleri Kıbrıs’ta, seminerde.

Aynen 2022 yılında Kıbrıs’ta düzenlenen Başkanlar Kurulu toplantısına katılan oda başkanları gibi...
Okumaya Devam Et

Ekonomi

Başkan Dere: Azerbaycan’daki toplantı adı altındaki gezinin biz esnafa maliyeti ne oldu ?

-

-

Editör

Hükümetin ekonomiyi düzeltmek adına uygulamaya koyduğu ‘tasarruf tedbirleri’ esnaf ve sanatkar başta olmak üzere ticaret erbabının işlerini olumsuz yönde etkilerken, merkezde 37, ilçelerde ise 38 olmak üzere toplamda 75 esnaf ve sanatkarlar odasının bir üst birliği olan Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği bu yılki Başkanlar Kurulu toplantısını Azerbaycan’da yapmasına engel olamadı.
Oda üyelerinin aidatlarını bile ödemekte zorlandığı günümüzde Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin, 75’e yakın esnaf ve sanatkar odaları başkanını ‘Başkanlar Kurulu ‘ adı altında Azerbaycan’a geziye götürmesi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ‘tasarruf tebirleri’nin AESOB’u kapsamadığı anlamını gelirken, elbette aynı zamanda bir esnaf olarak soruyorum: Sayın Dere, Azerbaycan’daki toplantı adı altındaki gezinin biz esnafa maliyeti ne oldu ?” * Erkin ÖZGÜNSÜR

Okumaya Devam Et

Ekonomi

ANSİAD toplantısında konuşan Cizreli’den cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmak için Ruanda örneği ve ‘kota’ önerisi

-

-

Editör

Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 2024 faaliyet yılı 16. Olağan Toplantısı’nın konuğu BigChefs Kurucu OrtağıGamze Cizreli oldu. Cizreli, “Cinsiyet eşitsizliği ile ilgili önerdiğim yöntem, kota koymak. Dünyadaki cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıran ilk 5 ülke arasında ilginçtir ekonomik yönden yoksul olan bir ülke, Ruanda var. Ruanda’nın cinsiyet eşitsizliğine uyguladığı yöntem, kota yöntemi” dedi.

Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 2024 faaliyet yılı 16. Olağan Toplantısı’nın konuğu BigChefs Kurucu Ortağı Gamze Cizreli oldu. ANSİAD Girişimcilik Çalışma Masası Başkanı & Bahatur A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Işık Yargın’ın toplantı başkanlığında gerçekleşen toplantıda, değişen teknoloji, yapay zekâ, iklim değişikliği, yaşlanan nüfus, cinsiyet eşitsizliği ve şirketlerin bu başlıklar doğrultusunda izleyecekleri yol haritaları konuşuldu. Toplantıda ANSİAD ailesine katılan AEG Mobilya İnş. Tur. İth .İhr. San. ve Tic.Ltd.Şti.’nin sahibi Ahmet Kavafoğlu’na toplantımızın konuğu BigChefs Kurucu Ortağı Gamze Cizreli ile Ansiad Başkanı Ercan Özbek tarafından rozeti takılarak üyelik belgesi takdim edildi.

“Yeni bir tarihin başlangıcındayız”

Değişim ve dönüşümün merkezinde olduğumuzu ve bu belirsizlik içerisinde kaygı düzeyimizin arttığını dile getiren Gamze Cizreli “Yüzyılımızın sorunu belirsizlik ve kaygı çağı. Türkiye’nin dörtte üçü kaygılı. Artık bu kaygı yokmuş gibi davranamayız. Ülkenin %74’ü kendini dışarı çıkarken güvende hissetmiyor. Ülkenin en zengin %2’lik kesiminin mutluluk oranı bile %50’yi geçmiyor. Ülkenin 30 yaş altı gençlerinin, %66’sı işsiz. Herkes mutsuz, endişeli, kaygılı ve geleceğin belirsizliği içerisinde ne yapacağımızı bilmez bir haldeyiz. Öte yandan dünyada da dengeler değişiyor. Ekonomik üstünlük el değiştiriyor. Çin ikinci büyük ekonomi, Trump tekrar başkan oldu. İran- İsrail ilişkilerinde biz ne olacağız? Afrika ve Asya’da yeni güç merkezleri doğuyor. Bu bölgelerde müthiş bir nüfus artışı yaşanıyor. Öte yandan da küreselleşmenin sonunun geldiği konuşuluyor. Bu olumsuz tablolarla birlikte uzun dönem belirsizliklerle baş başa kalacağımız görünüyor” dedi. Belirsizliğin ön planda olduğu tabloda yönümüzü iyi belirlememiz gerektiğini kaydeden Cizreli“Bu ne anlama geliyor denildiğinde bütün siyaset bilimciler, tarihçiler, ekonomi profesörlerinin ifade ettiği; artık biz yeni bir tarihin başlangıcındayız diyorlar. 18. yüzyılda yaşadığımız sanayi devrimi gibi önemli ekonomik, siyasal ve toplumsal dönüşümlerin eşiğine geldik. O dönemin derdi köyden kente göçtü. Endüstriyel üretimdi. Fabrikaların açılmasıydı.Artık imparatorlukların dağılıp ulusal devletlere dönüşmesiydi.Şimdi de artık buna benzer bir dönüşüm içerisindeyiz.Sanayi toplumundan bilgi toplumuna dönüşeceğimiz söyleniyor. Ve bundan sonrasında artık dünyanın ritmi değişecek” diye konuştu.

“Dönüşümün temel dinamiklerinden bir tanesi iklim değişikliği”

Cizreli, iklim değişikliği krizinin, yenilenebilir enerji kaynaklarının önemini anlamamız için ciddi bir konu başlığı olduğunu belirterek, “Dönüşümün temel dinamiklerinden bir tanesi iklim değişikliği.Akdeniz havzası kuraklıkla baş başa kalacak.Hava sıcaklığı gittikçe artıyor.Antalya bu durumdan en muztarip illerin başında geliyor. Sularımız azalıyor.Bu konu sürdürülebilirliğin önüne geçmiş durumda. Tarımla ve turizmle ilgilenenler bu konuyla alakalı ne yapıyorlar öncelikle bunu konuşmamız gerekiyor.

Yoksulluk sınırında ve gelişmekte olan bizim gibi ülkeler, iklim değişikliğinden daha fazla etkilenecek. Bu tabloda, yenilenebilir enerji kaynaklarını hepimizin tekrardan düşünmesi gerekiyor.Biz biraz bu işlerde geciktik.Ülke olarak da geciktik. Örneğin elektrikli araç sektörü geliştiğinde akaryakıt sektörü ortadan kalkacak. O kadar hızlı bir dönüşümün içerisindeyiz ki, bizler bu değişim dönüşüm sürecinde, işlerimizde ve şirketlerimizde neler yapabileceğimizi kendi kendimize sormamız gereken bir dönemden geçiyoruz” dedi.

“Çin ve Amerika’danyapay zekâ için 600 milyar dolar bütçe”

Yapay zekâ teknolojilerine yeterli yatırımın yapılmadığının altını çizen Cizreli, “Dost mu düşman mı bilmiyoruz ama dünyaca önemli bir gündemimiz var; Yapay zekâ. Peki biz ne yapıyoruz yapay zekâ ile ilgili? Kaç kişi bunu iş hayatında, şirketinde kullanıyor? Çok az kişi kullanıyor. Çünkü bir bilinmez. Neyi ne kadar kullanacağımızı bilmiyoruz.Çin ve Amerika yapay zekâ için 600 milyar dolar bütçeayırıyor. Peki biz bu konuda ne yapıyoruz?  Yapay zekâ doğru yatırım mı? Bu yatırımın bize geri dönüşü nasıl olacak bilmiyoruz.Fakat bu yapay zekayı iş yapış verimliliğimizi artırabilmek için kullanmak zorundayız.Biz bugün 110 tane BigChefs ve diğer markalarımız ile 120 tane şubemiz var. Diğer hizmet sektörleri ile bizim en büyük problemimiz insan kaynağı sorunu.Yapay zekanın insan kaynağına nasıl bir faydası olabileceğini uzun zamandır konuşuyoruz” diye konuştu.

“Şu anki iş yapış şekilleriyle 10 sene sonra var olmak imkânsız”

Şubelerinde kullandıkları yapay zekâ teknolojilerinin, verimliliklerini arttırmak ve 10 yıl sonrasının tablosunu iyileştirmek adınaçok önemli olduğunu kaydeden Cizreli dönüşüme ayak uydurmak gerektiğinin önemini vurgulayarak; “Bizde hizmeti iyileştirmek en önemli nokta.Hizmeti iyileştirmek adına alanında çok iyi 2 genç bize yapay zekâ tabanlı bir proje hazırladı. Bu projede, KVKK kuralına da uyarak bir şubemizde kameralarımızı HD formatına getirdik.Yüz tanıma teknolojisiyle personelimizin 13 noktadan yüz ifadelerini, örneğin mutlu mu? Üzgün mü? tespit ediyor. Sonrasında hangi garsonun, hangi masaya bakacağı masa numaraları ile önceden belirli. O masaya hangi sıklıkla gidip geldiğini ölçerek, 15 dakikadan fazla bir süre masaya uğramadığında işletme müdürüne bir bilgi mesajı gidiyor. Tamamen yapay zekanın bizim işleyiş sistemimizi daha da iyileştirerek, ekibimizi daha iyi kontrol edebilmek ve verimliliğimizi arttırmak amaçlı uygulamaya çalıştığımız bir proje.Buna tabii hem emek hem de bir bedel yatırmak gerekiyor.Elimizdeki imkanlar bugünün ve geleceğin işini yönetmeye yetmeyecek.Şu anki iş yapış şekillerimizledevam edersek 10 yıl sonra hiçbir şekilde var olamayacağız.Türkiye’nin küresel ekonomideki payı %1, dijital ekonomideki payı ise binde bir. Biz toplum olarak da devlet olarak da kendi şirketlerimiz olarak da çok gerideyiz.Biz turizm ve ihracatla büyüdük.Havacılık, havalimanı rakamları çok önemli dizi sektörü çok önemli.Fakat teknoloji rakamlarımız oldukça düşük. Dünya ve toplum bu şekilde hızlı bir dönüşüm halindeyken, bizim var olan iş yapış şekillerimizle kalıcı olmamız imkânsız.Hepimiz bunun farkına varmalıyız. Hepimiz yapay zekâ ve teknolojik dönüşüm üzerine çalışmalıyız” dedi. Yaşlanan nüfus için yeni bir sektör oluştuğuna dikkat çeken Cizreli sözlerine şu şekilde devam etti. “Bir diğer önemli konu ise yaşlanan nüfus.Dünya yaşlanıyor, ülkemizde yaşlanıyor.Nüfus yaşlanırken, ömür de uzuyor.Bu yaşlanan nüfusla ilgili ortaya yeni bir ekonomi çıkıyor. Ömürler uzadı ve herkes artık yaşlılık dönemini planlamak istiyor. Benzer ekonomik düzeydeki insanların, bir arada yaşlanacağı hem bakım hem sosyalleşme ortamı sağlayan lüks yerlere ihtiyacın çok artacağı söyleniyor. İleri yaşlarda ama hala sağlıklı olup, hala harcama potansiyeline sahip insanlar için birtakım ihtiyaçlar doğacak.

Buranın iklimi bunun için çok uygun. Konaklama ve turizmin ön planda olduğu Antalya’da, yeni dünyanın iş modeli olabilecek bir konu olduğunu düşünüyorum. Burada çok ciddi bir ekonomi var buna da özellikle dikkat çekmek istiyorum.”

“Cinsiyet eşitsizliğine karşı; kota yöntemi”

Şirketlerinde kadın istihdamına verdikleri önemi ve diğer şirketlerin de bu konuda hassas davranmaları gerektiğini kaydeden Cizreli, “Başka bir değinmek istediğim konu cinsiyet eşitsizliği.Bununla ilgili önerdiğim yöntem, kota koymak. Dünyadaki cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıran ilk 5 ülke arasında ilginçtir ekonomik yönden yoksul olan bir ülke, Ruanda var. Ruanda’nın cinsiyet eşitsizliğine uyguladığı yöntem, kota yöntemi. Devlet teşviklerinden yararlanmak isteyen şirketler, minimum%35 kadın istihdamını sağlayacak. Siyasette de kota yöntemi mevcut. Seçime girmek isteyenlere %35 kadın istihdamı kotası uygulanıyor.Ruanda’da hem istihdamda hem de siyasette kadın istihdamı %51. Bizden çok ilerideler.Öncelikle burada devlet politikası çok önemli. Ama tabii ki bizlerin de şirketlerimizde kadın istihdamına öncelik vermemiz gerekiyor. Ben şirket yöneticilerime kadın çalışan sayısının fazla olduğu şubelerimizde prim uygulama oranı daha farklı olacağını söyledim.Biz bunu yaparsak ancak cinsiyet eşitsizliğini giderebiliriz.Türkiye cinsiyet eşitsizliğinin de 143 ülkeden 132 sırada yer alıyor. Bir şekilde bu cinsiyet eşitsizliğini bertaraf etmemiz gerekiyor. Burada bize düşen payın farkında olmalı, şirketlerimizde kadın istihdamını arttırmalıyız” diye konuştu.

“Yeni bir yönetim ve şirket anlayışı geliştirmemiz gerekiyor”

Dünya ve ülke gündemiyle ilgili değindiği önemli başlıkların ardından şirketlerin geldiğimiz noktada nasıl ilerlemesi gerektiğine değinen Cizreli, “Bütün toplum bilimciler aynı şeyi ifade ediyor, ‘konumuz dolar, euro kuru olamaz. Her sorunu siyasete ve ekonomiye yüklersek, kısa süreli fayda ve çözümler peşinde koşarsak uzun vadede çöküşümüz kaçınılmaz olacak’ Bu tabloda bize de çok fazla rol düştüğünü anlamamız gerekiyor. Örneğin; Şirketlerimiz için araştırma yaptırıyor musunuz? Ya da araştırma sorularını alıp dünya nereye gidiyor biz de ayak uydurabilir miyiz diye önemli mercilere soruyor musunuz? Dünyada herkes verilere dayalı önlemler alıyor. Artık yeni bir pusula ama belirlemek gerekiyor. Pek çok araştırma inceleyip sokaktaki insan ne istiyor, müşterilerimiz bizden ne bekliyor gibi sorulara cevap bulmamız gerekiyor. Bizler artık yaşlandık ve toplumu okumakta zorlanıyoruz. Bunun için de bizlerin mutlaka çoklu kaynak, çoklu veri analizi ve bütüncül veri setiyle hareket etmemiz gerekiyor. Ülkenin durumuna bakarak moral bozmamak ve rehavete kapılmamak gerekiyor. Her şeyin iyi olacağına dair inancımızı koruyacağız. Şirketlerimiz için doğru hareketi yaparak aradan sıyrılmaya çalışacağız. Hepimize yeni bir zihin haritası gerekiyor. Kendimiz, toplumuz, şirketimiz ve ülkemiz için yeni bir hayal kurmamız gerekiyor.Ve bunu hep birlikte kolektif bir bilinçle yapacağız. Milli bayramlarımızdaki o bilinç çok hoşuma gidiyor. Örneğin, Atatürk Sivas Kongresi’nde, dil, din, ırk fark etmeksizin herkesi toplayıp bir başarı elde etti. Tüm ülkeyi orada bir lider inandırmıştı. Bu dönemde bizim de bir kurtarıcı lider beklemememiz gerekiyor. Bizlerin de bir lider olarak, şirketlerimizin liderleri olarak yeni bir vizyon kurup bütün ekibimizi, toplumumuzu ve etki alanlarımızı genişleterekbunları anlatıp bir hayale inandırmamız gerekiyor. Ekonomik olarak kötü bir dönemden geçerken bunu yapmak hiç kolay bir iş değil biliyorum fakatortak bir hayale, bir amaca bağlanmak çok değerli. Teknoloji ve yapay zekâyı entegre ederek yeni bir bakış ve yeni bir yöntem geliştirmek bizim tek kurtuluşumuz olacak” dedi.

ANSİAD 16. Olağan Toplantısı soru cevapların ardından, ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Özbek’in toplantının başkanlığını yapan, ANSİAD Girişimcilik Çalışma Masası Başkanı &Bahatur A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Işık Yargın ile konuğumuz BigChefs Kurucu Ortağı Gamze Cizreli’ye Antalyalı Seramik Sanatçısı Tufan Dağıstanlı’nın seramik kuşu hediye takdimi ile sona erdi.

Okumaya Devam Et

Popüler Haberler