Bizi Takip Edin

Genel

Kamacı: Yılların emeğine bir motosiklet parası kadar emekli ikramiyesi

-

-

Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, İl Yöneticileri ve tüm il örgütleri, birçok Oda, Sendika Sivil Toplum kuruluşları, Partililer ve vatandaşları ile birlikte Sosyal Güvenlik Kurumu Antalya İl Müdürlüğü Önünde basın açıklaması düzenledi.

CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, Emekli ikramiyelerine bakıyoruz.  O emekliler, eskiden emekli olduklarında, emekli ikramiyesiyle ev alabiliyorlardı. Sonra ev almak hayal oldu, Bu iktidar geldiğinde, maaş bağlanma katsayısı % 70’ den, % 30’ a düşürüldü. EYT yasası ile vatandaşlar arasında ayrım yaptılar, BAĞ-KUR’luları emekli etmediler. 1999 öncesi emekli edilirken bir gün sonra işe giren vatandaş 15 yıl beklemek zorunda kaldı. 2002 yılında emekli maaşı ile 26,5 gram altın alınırken bugün 4,4 gram altın alınabiliyor. En düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Yani sizinle hiç uğraşmasa, size hiç ilişmese, bugün 17 bin liradan, toplam 1,5 asgari ücret, 26 bin lira emekli maaşı alacaktınız.” Dedi.

CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi;

“Bu iktidar 2024 yılını emekli yılı ilan etmişti. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel,  Alman Başbakanı ile konuşmasında;  “Türkiye’de emekli maaşı 270 Euro diyor. Alman Başbakanı, Genel Başkanımızın Yanlış söylediğini sanıyor. Düzeltiyor. 2 bin 700 olmasın diyor” İngilizce, Almanca, Fransızcaya tercümesi olmayan bir emekli maaşına sizleri mahkûm edenlere yazıklar olsun.

Ülkede emekli, işsizlik ve yoksulluğu gündemden düşürmek için devamlı düşman üretiyorlar. Önce ABD, Yunanistan, Mısır şimdi İsrail. Düşman yanımızda 2 saat 14 dakikalık uzaklıkta 23 yılda şimdi aklınız başınıza geldi.

Emekli ikramiyelerine bakıyoruz.  O emekliler, eskiden emekli olduklarında, emekli ikramiyesiyle ev alabiliyorlardı. Sonra ev almak hayal oldu, ancak araba almaya yeter oldu. Şimdi ise yılların emeğine bir motosiklet parası kadar emekli ikramiyesi veriyorlar. Emekliler Türkiye’de ki büyümeden yeterli ölçüde hakkını alamamışlardır.

Yabancı Emekli turistler Antalya’ya tatile geliyor. İstediği yeri geziyor. Benim emeklim, markete ve bakkala gitmeye korkuyor. Borcu var. Önünden geçmeye korkuyor. Utanıyor, çekiniyor, manava gidemiyor, pazara çıkamıyor gidip alışverişini yapıp, borcunu, hesabını veremeyeceği için filesinin üçte birini gittiği marketin kasasında bırakıyor. Böyle bir hayatı reva görenlere, mahkum edenlere yazıklar olsun.

Şimdi diyorlar ki efendim yaz aylarında toplam kapasitesi 65 bin olan öğrenci yurtlarını emekli misafirhanesi yapacaklarmış, yazlık yerlerde. Alay ediyorlar. Emekli açım diyor, bu yurda git tatil yap diyor. Emekli sokağa çıkamıyor, kendi kirasını ödeme, karnını doyurma derdinde. Verdiğiniz para ile ev kirası verirsen aç kalırsın, karnını doyurursan sokakta kalırsın.

Bu iktidar geldiğinde, maaş bağlanma katsayısı % 70’ den, % 30’ a düşürüldü. EYT yasası ile vatandaşlar arasında ayrım yaptılar, BAĞ-KUR’luları emekli etmediler. 1999 öncesi emekli edilirken bir gün sonra işe giren vatandaş 15 yıl beklemek zorunda kaldı. Bu garabetin sonlanması ve 1999 sonrası işe girenlerin de kademeli olarak emekliliği hak etmesi gerekiyor. 2002 yılında emekli maaşı ile 26,5 gram altın alınırken bugün 4,4 gram altın alınabiliyor. En düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti.  Yani sizinle hiç uğraşmasa, size hiç ilişmese, bugün 17 bin liradan, toplam 1,5 asgari ücret, 26 bin lira emekli maaşı alacaktınız. Emekliyi bu hale getirenlerden 31 Mart’ta hesap sordunuz. Sesinizi duymazlarsa onlardan hesabın büyüğünü ilk sandıkta soracaksınız.

Burada emeklilerin dışında bir de emekli olamayanlar var. Staj, çıraklık mağdurları. Çocuk yaşında stajyer olarak gitmiş. Sigortası başlamış. Parası yatmış. Çıraklık okuluna gitmiş. Sigortasını devlet yatırmış. Ama şimdi emeklilik günü gelince o günden başlatamayız deyip emekli edilmeyen staj ve çıraklık mağdurlarının sesini duyurmaya devam edeceğiz. SSK kökenliler, 7 bin 200 günde emekli olurken, 9 bin gün istenen Bağ-Kurluların. Aynı zamanda Bağ-Kurlu olduğu için Çukurova’da pamuk, Ege’de tütün, Karadeniz’de çay yapıp ama vaktiyle kuponunu kaybedenler, belgeleyemeyenler, mevcut belgesi kabul edilmeyenler var. Onların emekliliği analarının ak sütü gibi helaldir. Hepsini birden haykırmaya devam edeceğiz. Birileri emeklilikte yaşa takılanları, vallahi yapmam, kaybedeceğimi bilsem yapmam derken, seçimin gittiğini görünce emekli ettiler. Ama o emeklilerin maaşını mevcut emeklilere ödettiler. Onu bile ödemediler. 7’den 5’e düşürdüler. Her türlü ekonomik krizde, her türlü kemer sıkmada herkesin aklına emekliler geliyor. Herkesin aklına emekçiler geliyor. Herkesin aklına yoksullar ve garibanlar geliyor. Güya IMF ile çalışmıyorlar. IMF olsa emekliye zam verme diyecek, vermiyorlar. Öğretmeni atama diyecek atamıyorlar. Kemeri yoksula sıktırıyorlar.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak geçen seçimlerde emeklilerden en çok oy alan parti olduk. Bunun çok önemli katkısıyla Türkiye’nin birinci partisi olduk. Emeklilere söz veriyoruz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde CHP’yi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini birinci parti ve iktidar yapacağız. Önce hükümeti alacağız, sonra size hakkınızı vereceğiz. İlk seçim vaadimiz olarak;  İlk 100 gün içinde yasal düzenlemeler derhal tamamlanıp en düşük emekli maaşı önce asgari ücrete, iki yıl sonra bırakıldığı yere, 1,5 asgari ücrete çıkarılacaktır.

Değerli emekli kardeşlerim buradan hepinize bir kez daha seslenmek istiyorum. Bugün olduğu gibi kendinize, ülkenize sahip çıkarsanız bu ülkede kimin canı yanıyorsa onun yanında durursanız emin olun hep birlikte çok yakında tüm dertlerden kurtulacağız.  Biz hakkımızı almadan bu mücadeleyi bırakmayacağız. Hep beraber yıllarca döktüğünüz alın terinin, göz nurunun karşılığını kimselere bırakmayalım. Bundan sonra hakkımızı alana kadar mücadeleye söz mü? Hep beraber miyiz? Hakkımızı alacak mıyız? Hep beraber başaracağımız güne kadar yolumuz açık olsun.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Muratpaşa’da online nikah rezervasyon dönemi başlıyor

-

-

Editör

Muratpaşa Belediyesi, dünya evine girmek isteyen çiftlerin işlerini kolaylaştıracak bir uygulamaya adım atıldı. Belediye, çiftlerin nikah günlerini internet üzerinden önceden belirleyebilecekleri onlıne nikah rezervasyon dönemine geçiş yaptı. Uygulama 2 Ocak’ta başlayacak.

Online rezervasyon için evlenecek çiftlerin siteme üye olması gerekiyor. Üyeliğin gerçekleşmesinin ardından belediyenin nikah takvimi üzerinden müsait olan gün ve saatlerden birini tercih edilerek nikah günleri belediyeye gidilmeye gerek kalmadan belirlenebilecek.

Rezervasyonlar sadece evlenecek kişiler adına yapılabilecek. Rezervasyon tarihinin oluşturulmasının ardından fotoğraflı nüfus cüzdanı aslı ve önlü arkalı fotokopileri, 5’er adet vesikalık fotoğraf, evliliğe engel durum olmadığını belirtir sağlık raporu, Muratpaşa ilçe sınırlarında ikamet etmeyen çiftler ikamet belgesi, 65 yaş üzerivatandaşlar için evliliğe engel durum olmadığını gösterir Sağlık Kurulu Raporunun 7 iş günü içerisinde Yazı İşleri Müdürlüğü’ne bağlı evlendirme birimine teslim edilmesi gerekiyor.

Geçerli süre içinde işlemlerini tamamlamayan çiftlerin rezervasyonları iptal edilecek, aynı zamanda aynı gün ve saat için tekrar rezervasyon yapmalarına izin verilmeyecek. Bizzat başvuru yapmayan çiftlerin rezervasyon işlemleri kesin kayıt olarak kabul edilmeyecek.2 Ocak tarihinde başlayacak online nikah rezervasyon işlemleri belediyenin resmi internet sitesi muratpasa-bld.gov.tr adresinden gerçekleştirilecek.

Okumaya Devam Et

Genel

Başkan Böcek’in 3 ncü kitabının ismi ve konusu merak ediliyor !

-

-

Editör

‘Ben bu şehre aşığım’ kitabından sonra yoğun bakımda geçen sıkıntılı ve zor günlerinde ardından ‘İkinci Yaşam . Siyaset ve İhanet’ kitabını yazan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, geçtiğimiz haftalarda Antalya’da düzenlenen Kitap Fuarı’nda katıldığı söyleşilerde ve kendi kitaplarını imzaladığı stantta, “Üçüncü kitabım için hazırlıklara başladım” müjdesini kitapseverlerle paylaşmış, müjdesini vermişti.


Başkan Muhittin Böcek‘in üçüncü kitabının adı ve konusu merak edilirken, Başkan Böcek kitaplarından elde edilen gelirin tamamını eğitimde fırsat eşitliği, kız çocuklarının okullaştırılması, kitap, araç-gereç desteği, okul öncesi eğitimi ve lise mezunu mesleksiz kızlara meslek edindirme, sonunda ekonomik özgürlüklerine kavuşması gibi projelerle dikkati çeken Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışlamıştı. * Erkin ÖZGÜNSÜR

Okumaya Devam Et

Genel

PEKİ YA YARINLAR?

-

-

Editör

ANTHABER.COM Spor Yazarı Mustafa Okan Okuş, Antalyaspor’un son haftalarda yükselen performansını; teknik direktör Alex de Souza’nın röportajından öne çıkanları ve kırmızı beyazlıların Kayserispor’u 2-0 ile geçtiği mücadeleden öne çıkanları kaleme aldı.
Sezon başı enerjimizin çoğunu Alex hocayı eleştirmekle geçirdik. Maalesef sezon girişi hoca çalıştırdığı takımına bizim kadar inanmıyor gibiydi .Hocaya teslim edilen takımda Veysel Güray Erdoğan Soner gibi Türk oyuncular bu ligin İstikrar abideleri ve sezonda 30 dan aşağı maç oynamayan isimlerdi. Kulübün mevcut şartlarında kadroda bulunan oyuncularda bu ligin üstün körü yabancıları idi. Ancak hoca nedense oynattığı oyunla bu oyuncularla bu kadar oluyor diyerek takımı sıkıntılı bir sürece soktu .Transfer döneminin kapanmasının arkasından ilk 9 haftalık malum fixtur şanssızlığı içinde 8 puanla kapandı. Hocanın yollanması gerektiği taraftar arasında yüksek sesle dile gelse de yaşanan mali sorunlar kuşkusuz bu konuda da yönetimin elini bağladı.
Yukarıda saydığım eleştirileri bende dile getirmiş olmama rağmen her şeye rağmen Alanya deplasmanı ile başlayacak dönemin beklenmesi gerektiğini çokça dile getirdim .Alex hocada zamanla takım kadrosu ile inatlaşmayı bırakıp oyuncularla bir oyun sisteminde ortada buluştu. Kuşkusuz transferin son dönemlerinde kadroya katılan Petruşenko nun çok iyi çıkması Gaich in form tutmasına Sam Larssonun kariyerinin en iyi dönemlerinden birini eklemesi, takımın adeta şeklini değiştirdi. Artık rakibini ısıran çok kısa sürede topu geri kazanım yapan orta alan baskısını çok iyi yapar hale gelince rakipler karşısında dominant kendini kabul ettirir hale geldik.
Kayserispor maçına gelecek olursak rakip her 2 devreye de şok baskı ile girmek istemesine rağmen kısa sürede buna tepki verip oyunu rakip alana yıktık. Kendi yarı alanında kapanan rakibe pozisyon bulmakta zorlanan takım biz olsak da oyun üstünlüğü bizde kaldığı için rakip etkili olamadı. Maç 0/0 devam ederken net pozisyonu kurtaran Kenan Piric yaptığı asist ile maça damgasını vurdu. Kötü başladığı sezonda kaleci antrenörü değişimi ile kendini toparladı. Savunma hattında Güray’ın yokluğunda blok kusursuz idi. Ancak maçın son anlarında Erdoğan’ın sakatlanması ciddi sorun olacak. Kendisine geçmiş olsun diliyorum .Antep maçı sonrası araya girilecek ve 13 ocakta transfer döneminin başlıyor olması yaşayacağımız sıkıntıyı bir nebze düşürecek. Transfer derken 5 haftadır takımda sakatlığı iddiası ile olmayan Djenepo eğer alacaklarını bahane ediyorsa hem takım arkadaşlarına hem de hocasına büyük yanlış yapıyor. Türkiye genelinde takımların %80 inin sıkıntısı var. Kaldı ki Yönetim elden geldiğince ödemeleri yapmaya çalışıyor. Zaten takımda kiralık olan oyuncunun eğer böyle art niyeti varsa vakitlice yollar ayrılmalı.
Bu maç sezonun kırılma maçı idi. Kazanıp ilk 8 e kendimizi atmak önemliydi. Geçen yazılarımda da söylediğim gibi ilk yarıyı 6.yada 8. sıra arasında bitirmek benim için sürpriz olmaz. Aklıma gelmişken Youtube de VOLE programında Alex hocanın açıklamalarını izlemenizi tavsiye ederim. Hem geride kalan haftaları çok iyi anlatmış hem de önümüzdeki günlerin yol haritasını ve transfer beklentilerini çok doğru dile getirmiş.
Saha içinde her şey yoluna girmeye başlamış iken illa bir yerde sorun yaşanması kulübün kaderinde var .Mevcut yönetimi ilk dönemlerinde elbette eleştirdik. Ama gelinen noktada özellikle son 6 ayda cansiperane çaba gösteren Sayın başkan Sinan BOZTEPE ve yönetimini takdir etmek gerekir. Birilerinin kulübü oyuncağı gibi görmesi takımın şehirle arasının tamamen kopmasına sebep oldu. Kulübün yarınlarını karanlık hale getirmeye kimsenin hakkı yok .Bir girdaba girersek çıkamayız. Ha bazıları ufak olsun benim olsun oyuncağım elimden gitmesin diyorsa o zamanda bu takımın sahipsizliğine ses çıkarmayanlara yazıklar olsun.

Okumaya Devam Et

Popüler Haberler