Yaşam
Çocukların mazereti anne ve babalar !

- Share
- Tweet /home/anthaber/public_html/wp-content/plugins/mvp-social-buttons/mvp-social-buttons.php on line 68
https://anthaber.com/wp-content/uploads/2024/10/1729086614_Nurg__l_Demir-1000x600.jpg&description=Çocukların mazereti anne ve babalar !', 'pinterestShare', 'width=750,height=350'); return false;" title="Pin This Post">
Diş fırçalamak çocukların dünyasında çoğunlukla eğlenceli bir aktivite olarak yer almaz. Dişlerini fırçalamak istemiyor deyip çocukları kendi haline bırakmak ise yapılabilecek en hatalı davranış. Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir diş fırçalamayı eğlenceli hale getirerek çocuklarda diş fırçalama alışkanlığı kazandırmanın yollarını anlatıyor.
“Diş fırçalamak opsiyonel bir gündelik aktivite olarak değil, diş tedavilerinin ilk adımı olarak düşünülmelidir. Çocuklarda ortalama 2.5, 3 yaşlarında tamamlanan 20 tane süt dişinin her biri, dişler düzenli olarak fırçalanmadığı takdirde, çürük ve ileri düzey diş enfeksiyonları için büyük bir risk oluşturur.” açıklamasında bulunan Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Ağız bölgesi hijyeninin, sadece diş sağlığının idame ettirilmesi için önemli olduğunu düşünmek doğru değildir. Vücut bütünlüğünün genel sağlığının korunabilmesinde de diş enfeksiyonlarının önüne geçilebilmesi göz ardı edilemez bir öneme sahiptir.” dedi.
Diş fırçalamak eğlenceli hale getirilmeli
Çocuklar, genellikle kendilerinin olana değil, kendilerinde olmayanlara ilgi duyduğunu aktaran Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Kendileri için alınan oyuncaklar değil, evdeki sıradan eşyalar çok daha ilgi çekicidir çocuklar için. Onlara yap denilen şeyleri yaptırmak her zaman mümkün olmaz; ama bir bütünün parçası olarak hissettikleri aktivitelerde hevesle yer alırlar. O zaman çocuklara diş fırçalamayı sevdirmeye çalışırken ilk adım, ebeveynlerin diş fırçalamayı kendilerinin eğlenerek yaptıkları bir aktivite gibi göstererek çocuğu motive etmeye, bu aktivitelerine onu dahil etmeye, özendirmeye çalışmaları olabilir. Diş fırçalama alışkanlığı kazandırmaya çalıştığımız çocuklardan çok sık duyduğumuz bir cümledir; ‘Annemle babam da diş fırçalamıyor ki!’ ” ifadelerini kullandı.
Etkili iletişim kurulmalı
Çocuklara, neyi neden yapmaları gerektiği konusunda net bilgilerin verilmesi gerektiğini aktaran Nurgül Demir şunları söyledi: “Çocuklar, algıları çok açık, doğru iletişim dili kullanıldığı zaman bilinçli karşılıklar verebilen, düşünebilen bireylerdir ama en önemlisi yetişkinlerden daha çok sorgularlar ve tatmin edici cevaplar beklerler. Bu noktada üşenmeden, sıkılmadan, bir görev gibi çocuğa yüklemeden önce, diş fırçalamanın neden gerekli olduğunun anlayabilecekleri bir dille anlatılmasıdır. Dişleri sağlığını kaybettiğinde nelerden mahrum kalabileceği sabırla açıklanarak, öğretilmelidir. Minik bir hastamın bana sorduğu soru belki daha çok yardımcı olur bunun önemini vurgulayabilmem için; ‘Dişlerimi sen tedavi ettikten sonra dondurma yerken artık ağlamayacak mıyım?’”
Masal kahramanları en büyük yardımcı
“Biraz da çocukların dünyasından yaklaşmaya çalışalım diş sağlığına. Her dönem farklı bir süper kahramanın, prensesin ön plana çıktığı; hiçbirimizin hızına yetişemediğimiz, çocuklar için çok parlak bir gösteri dünyası var her yerde. Bu sevgilerini ve hayranlıklarını, diş fırçalamayı sevdirmek için de kullanabilirsiniz.” Diyen Nurgül Demir “Diş macunlarını, diş fırçalarını çocuk diş hekiminin de yönlendirmeleri doğrultusunda üzerinde kahramanlar olanlardan seçerek, diş fırçalamayı severek yapmalarını sağlayabilirsiniz. Belirlenen ideal ürünler arasından seçimi onlara bırakarak, kendi sağlığına ve diş fırçalama alışkanlığına dair küçük bir sorumluluğu onunla da paylaştığınızı hissettirebilirsiniz. Bu konuda asıl etkisini göreceğiniz cümle ise; ‘Dişlerinin en sevdiğin süper kahraman gibi güçlü kalmasını ya da hayran olduğun prensesin dişleri gibi ışıl ışıl parlamasını istemez misin?’ olacaktır. diyerek diğer kolaylaştırıcı yöntemleri şu şekilde sıraladı;
-Elektrikli diş fırçaları da çocukların diş fırçalamaya karşı önyargılarını yıkabilmek için etkili olabiliyor. Uyarı sesleri, fırça başlığının dönme hareketleri veya farklı renklerde yanıp sönen ışıkları bir süre çocuklarda diş fırçalamayı ilgi çekici kılabilir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken, çocuklarda elektrikli diş fırçalarının her zaman ebeveyn kontrolünde kullanması gerektiğidir. Hem diş fırçalama etkinliğinin yeterli düzeyde sağlanması hem de diş eti travmalarının önüne geçilebilmesi için ebeveyn desteği çok önemlidir. Diş fırçalamaya giderken ise, çocuğunuzun ilgi duyduğu konu ve kahramanlar üzerinden pozitif pekiştirmeler yaparak destek alabilirsiniz; ‘Şimdi elektrikli diş fırçanla dişlerinin üzerindeki koruma kalkanını güçlendirme zamanı!’
-Çocukların doğru ya da yanlış davranışları gözlemlerken birbirlerinden ne kadar etkilendiklerine de değinmekte fayda var. Özellikle kreşe başladıkları zamanlarda, ebeveynlerden ilk ayrılma ve yeni bir çevreye alışma döneminde farklı olumsuz davranışlar kazanabilecekleri gibi, bulunmaktan zevk aldıkları bir ortamdan veya sevdikleri arkadaşlardan pozitif alışkanlıklar da katabilirler kendilerine. Bunu zorlamayla değil, kendileri isteyerek yaparlar. O zaman çocukların sık görüştükleri arkadaşları, kendilerine rol model seçtikleri öğretmenler de çocuklarınıza diş fırçalamayı sevdirirken yardımcı olabilir. Diş fırçalamak çocukların zaman geçirdiği hiçbir ortamda negatif bir yargı olarak akıllarında bırakılmamalıdır. Sabah kreşe gitmeden dişlerini fırçaladıktan sonra onunla gurur duyduğunuzu hissettirerek kullanabileceğiniz cümlelere küçük bir örnek; ‘Bugün öğretmenine dişlerini fırçalamanın seni mikroplara karşı nasıl koruduğunu göstermek ister misin?’
Ekonomi
Gastronomi Festivali önemli, yöresel yemeklerin sunulduğu yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restaurantları açmak, teşvik etmek çok daha önemli !

Erkin ÖZGÜNSÜR- Antalya, Büyükşehir Belediyesi tarafından 4 ncü kez düzenlenen FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali’ne ev sahipliği yaptı. Gastronomi festivalinde Türk ve yabancı ünlü şefler tarafından Antalya’nın ürünlerinden yiyecekler hazırlandı, Antalya’nın marka işletmelerinin katıldığı söyleşi ve konferanslar ile Akdeniz Mutfağı tanıtıldı.
Kent turizmi ama bana göre bununla bağlantılı kent ticari yaşamı için oldukça önemli bu festivalin mimarı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, festivalin düzenleniş amacını “Antalya’mızı ziyaret eden misafirlerimize deniz, kum, güneşin yanı sıra piyazımız, serpme böreğimiz, kabak tatlımız gibi birçok yöresel ürünümüz de hafızasında yer bıraksın istiyoruz. Nasıl ki Roma için sadece tarihi eserleri değil, pizzası, dondurması, tatlısı mutlaka denenmeli deniliyorsa, Antalya’mıza gelen ziyaretçinin de zengin mutfağımızdan, tropikal ürünlerimizden, 19 coğrafi işaretli ürünümüzden muhakkak bir kısmını tatsın, bilsin istiyoruz. Antalya’nın saklı kalmış lezzetlerini, yerel ürünlerini otel, restoran gibi işletmelerimizin menülerinde yer vermeli, yerel ürün zenginliğimizin tanıtımına her platformda ağırlık vermeliyiz” diye özetlerken, Başkan Böcek’in bu düşüncelerini desteliyorum bundan sonraki hedefin yöresel yemeklerin sunulduğu, yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restaurantları açmak, teşvik etmek olması gerektiğini de ekliyorum.
ANTALYA İÇ TURİZM AÇISINDAN
BİR BEYPAZARI OLAMADI !
Gastronomi turizmini Antalya’da beş yıldızlı oteller ve tatil köyleri ile hayata geçirmemiz zor.
Ülkesinde aldığı işsizlik maaşı ile beş yıldızlı otellerde ya da tatil köylerinde uzunca bir süre bir eli yağda, bir eli balda Türkiye’nin en zenginleri gibi yaşayan yabancı misafirlerimiz, para harcamamak için kaldıkları tesisten dışarıya adımlarını atmazken, bu kişilere şu anda olmayan ya da bir elin parmakları kadar olan yöresel yemeklerin sunulduğu, yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restauranlara getirmek mümkün mü ?
Bugün ayakta kalma mücadelesi veren ‘pansiyonlar’ın sayısı ne yazık ki ciddi sayıda azaldı. Bunun bir sonucu olarak ta Antalya’da iç turizm yeterince gelişemedi.
Başka bir ifade ile Antalya iç turizm açısından bir Beypazarı olamadı.
Beypazarına gidenler bilirler. Restaurantların ya ca cafe veya hediyelik eşya satan işyerlerinin üstü pansiyon olarak hizmet verir.
Siz o restaurantlarda Beypazarı’na özgü yiyecekleri, çarşısında Beypazarı ürünlerinden yapılmış içecekleri, tarlasında yetişmiş fasulye ve birçok yiyeceği bulablirsiniz.
Sözün özü, Antalya’da gastronomi turizminin gelişmesinin yolu, iç turizmden geçmektedir.

BÜYÜKŞEHİRİN ELMALI’YA YÖRESEL
YEMEKLERİN SUNULACAĞI RESTAURANT
YAPACAĞINI DUYUNCA HEYECANLANDIK
İlçe belediyesinin adeta kaderine terk ettiği, kapıları-pencereleri kırılmış, alkoliklerin mekanı haline gelmiş, dükkanların içlerinin yosun kaplandığı eski hal binası, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in talimatıyla el emeği ürünleri satış dükkanları, sanat atölyeleri, yöresel ürün dükkanları ve kurs merkezlerinin içinde olacağı Kadın Üretim Merkezi olarak projelendirildi ve kısa süre içinde de çalışmalar tamamlandı.
Sözkonu projede birde Antalya’nın yöresel yemeklerinin yer alacağı restaurant bulunuyordu.
Elmalı için önemli, Antalya’nın 19 ilçesi için örnek olabilecek bu projede el emeği ürünleri satış dükkanları, sanat atölyeleri, yöresel ürün dükkanları ve kurs merkezleri gibi restaurantta devreye alınmadı, hizmete açılamadı.
Sonuç olarak; FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali çok çok önemli ama yerli ya da yabancı misafirlerimiz Antalya’ya özgü yiyeceklere ulaşamazlarsa, Antalya’nın ürünlerinden yapılan içecek, yiyecek ve tatlıları tadacak restaurant, cafe bulamazlarsa festivalin bir ayağı eksik kalıyor.
Vali Hulusi Şahin’in “Muhittin Başkan’a Gastronomi Festivali için teşekkür ediyorum. Antalya’da artık eksik fotoğraf tamamlandı” sözlerine ise katılmıyorum. O fotoğrafta eksik, hem de çok önemli bir eksik var.
O da yazımın içinde birkaç kez vurguladığım gibi, yerli ve yabancı konuklarımızın Antalya’ya özgü yiyeceklere tadabilecekleri, Antalya’nın ürünlerinden yapılan içecek, yiyecek ve tatlıları içebilecekleri restaurant, cafelerin olmaması.
Umarım Büyükşehir Belediyesi Elmalı’daki resturantı açarak bu konuda ilk adımı atar.
Genel
IV. Uluslararası FoodFest Gastronomi Festivali domates hasadı ile başladı

Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 4.’sü gerçekleştirilen Foodfest Antalya Gastronomi Festivali, Kumluca ilçesinde domates hasadı ile başladı. Serada domates toplayan Başkan Muhittin Böcek cam seralardan çıkmış biri olarak çiftçinin halini iyi bildiğini belirterek, üretici ve çiftçilere her zaman destek verdiklerini söyledi.
Yerli üreticiyi ve tarımı desteklemek, doğal ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik etmek, Antalya’da yetişen tarımsal ürünlerinin gastronomideki yerini tanıtmak amacıyla Antalya Büyükşehir belediyesi tarafından gerçekleştirilen Foodfest Antalya Gastronomi Festivali, “hasat” etkinliği ile başladı.Festivalin ilk yılında tavşan yüreği zeytini, ikinci yılında mor üzüm, üçüncü yılında avokado ve mango bu yıl da domates hasadı gerçekleştirildi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in katılımıyla yapılan renkli hasat etkinliği Antalya’nın Kumluca ilçesinde yapıldı.

BAŞKAN BÖCEK SERADA DOMATES TOPLADI
Kumluca Karşıyaka Mahallesi’nde bulunan bir serada gerçekleştirilen hasada Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu, Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi, Büyükşehir Belediye Genel Sekreteri Cansel Tuncer, Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökçe, Kumluca Ticaret Borsası Başkanı Fatih Durdaş katıldı. Uluslararası FoodFest Antalya Gastronomi Festivali kapsamında düzenlenen domates hasadının gerçekleşeceği serayı gezen Başkan Muhittin Böcek ve Mesut Avcıoğlu daha sonra serada domates topladı. Hasat etkinliğine Foodfest Antalya Gastronomi Festivali’ne katılmak üzere Antalya’ya gelen ünlü şefler de katıldı. Başkan Böcek ve Başkan Avcıoğlu, hasat sonrası toplanan domatesleri Kumlucalı kadınlar ile birlikte salça yapılmak üzere sıktı.
YERELDEN KALKINMA PROJELERİ İLE ÇİFTÇİNİN YANINDA
Antalya’mız turizmin yanı sıra verimli topraklarıyla tarımda da ilk sırada olduğunu söyleyen Başkan Muhittin Böcek, “21 halimiz ve 1938 tüccar ve komisyoncumuz var. Yerelden kalkınma ilkeleri doğrultusunda Kumluca ilçemizi Çiftçi Kart projesiyle pilot bölge ilan ettik. Bu sayede çiftçilerimizin ve üreticilerimizin yanında olmaya çalışıyoruz. Ben de bu cam seralardan çıkmış birisiyim. Mazotun ve gübrenin önemini iyi bilirim. 50 sulama kooperatifinin enerjisinin %85’ini ödüyoruz. Dijital tarımla ilgili de destek veriyoruz. Antalya’mızda 700’ün üzerinde endemik bitki ve 19 coğrafi işaretli ürünümüz var; bu sayıyı artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yerelden kalkınma projemizle üreticilerimize destek vermeye devam edeceğiz”dedi.
KUMLUCA’NIN ZENGİNLİKLERİ TANITILIYOR
Domates hasadına katılan Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu daIV. Uluslararası FoodFest Antalya Gastronomi Festivali kapsamında hasat etkinliğine ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, “Bize bu fırsatı tanıyan Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Tarihi, kültürü, doğası ve tarım potansiyeliyle büyük zenginliklere sahip bir bölgede yaşıyoruz. Gastronomi turizminin önemi artık daha iyi anlaşılıyor. Bu kapsamda hem bölgenin zenginliklerini tanıtmak hem de tarımla uğraşan üreticilere destek olmak amacıyla çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

RHODİAPOLİS ANTİK KENTİ’NE ZİYARET
Hasat etkinliğinin ardından Kumluca’da bulunan Rhodiapolis Antik Kenti ziyaret edildi. Likya uygarlığının önemli şehirlerinden biri olan ve Helenistik dönemde kurulan
Antik kentte yer alan alan tiyatro, hamam, agora ve nekropol gibi yapılar gezildi. Antik kent gezisinin ardından Kumluca’ya özgü yemekler ikram edildi.
Gündem
Başkan Böcek’in hizmet ve yatırımda ‘başkan’ ayrımı yok, ‘ilçe ayrımı’ yok, SİYASİ GÖRÜŞ AYRIMI YOK !

“Herkesin Belediye Başkanı” olarak yola çıkan ve sadece konuşmalarında değil büyükşehirin hizmetlerinde ve yatırımlarında “Herkesin belediye başkanı olmaktan biran olsun vazgeçmeyeceğiz” sözünün gereğini yerine getirerek yoluna devam eden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, bugüne kadar ki hizmet ve yatırımda ‘Başkan’ ayrımı yapmadığını, ‘ilçe ayrımı’ gözetmediğini ve ‘siyasi görüş’ ayrımında bulunmadığını her fırsatta gösteriyor.

Nitekim, Demokrat Partili Belediye Başkanı tarafından yönetilmekte olan Kumluca’ya, 148 milyon TL yatırımla Atatürk Stadını kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek,, “Kumluca’mıza göreve geldiğim günden bu yana 1 milyar 624 milyon TL yatırım gerçekleştirdik” dedi. * Erkin ÖZGÜNSÜR
-
Genel2 hafta önce
HERKES İŞİNE BAKSIN!
-
Genel6 gün önce
ARTIK TAT VERMİYOR
-
Genel1 gün önce
YOLUN SONU GÖZÜKÜYOR
-
Genel2 gün önce
Antalyaspor Kulübü Başkanı Ergün’den ANTIAD’a davet
-
Genel6 gün önce
Tribünden yükselen ses: İSTİFA!
-
Genel6 gün önce
GELİŞİ DE VEDASI DA SESSİZ OLDU
-
Genel2 gün önce
İnfaz Düzenlemesi Resmi Gazete’de
-
Genel2 gün önce
Taraftar İstifaya, Kulüp Seçime Davet Ediyor