Bizi Takip Edin

Gündem

Mukadderat, en iyi film

-

-

Sinema sektörünü ve seyircileri büyük bir coşkuyla buluşturan 61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali unutulmaz bir geceyle sona erdi. Gecenin galibi; “Ayşe” ve “Mukadderat” oldu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nce gerçekleştirilen 61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali; sinemacılar, seyirciler ve tüm katılımcılara film, hayal ve umut dolu bir hafta bırakarak veda etti. Gecede; Nadim Güç‘ün yönettiği “Mukadderat” En İyi Film, yönetmenliğini üstlendiği “Ayşe” ile Necmi Sancak ise En İyi Yönetmen ödüllerinin sahibi oldu. Ayrıca “Mukadderat”; En İyi Kadın Oyuncu (Nur Sürer) ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Osman Sonant) ödüllerini de kazandı. “Ayşe” ise En İyi Yönetmen Altın Portakalı’nın yanı sıra geceden En İyi İlk Film, En İyi Kadın Oyuncu (Binnur Kaya) ve Film-Yön En İyi Yönetmen ödülleriyle döndü.  
Cam Piramit’te başarılı oyuncu Şebnem Dönmez‘in sunuculuğundaki ödül töreni, oyuncular Serkan Keskin ve Taner Ölmez‘in kurduğu Barabar Grubu’nun konseriyle başladı. Altın Portakal’la geçen bir haftanın görüntüleri izlendikten sonra sahneye gelen, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve festival başkanı Muhittin Böcek festivalin gerçekleşmesi için emek veren herkese teşekkür etti ve bu yılki festivalden ilk müjdeyi paylaştı: Böcek, “Bu yıl festivalimizde ilk kez gerçekleştirilen Sinema Çalıştayı’nda sektörün tüm paydaşlarıyla bir karar aldık. Sinema Eser Sahipleri Federasyonu’yla yaptığımız görüşme neticesinde festivalde gösterilen tüm filmlerin telif haklarını ödeyeceğiz” dedi. 62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali için de 7 Kasım 2025 tarihini veren Böcek, sözlerini “Yaşasın sinema, yaşasın Altın Portakal! Sevgiyle, cumhuriyetle, Atatürk’le kalın” diye noktaladı.
Gecenin ilk ödülü olan aynı zamanda festivalde ilk kez gerçekleştirilen Öğrenci Filmleri Yarışması’nın ödüllerini, yönetmen Handan İpekçi, yapımcı Aycan Çetin ve Sinema ve Televizyon Eserleri Meslek Birliği (SETEM) Başkanı Mehmet Güleryüz’den oluşan jüri sahiplerine verdi. Öğrenci Filmleri Jüri Özel Ödülü “Döngü” ile Kastamonu Üniversitesi’nden Ramazan Yakut‘un olurken En İyi Film ödülünü, “Sistem” ile Maltepe Üniversitesi’nden Abdülhalim Erez kazandı.
Oyuncu-yönetmen Derya Durmaz ile yönetmenler Pınar Göktaş ve Erdem Tepegöz’den oluşan Ulusal Kısa Film Jürisi ise Ece Dizdar‘ın yönettiği “Mükemmel”i, Jüri Özel Ödülü, Cansu Bayrak‘ın yönettiği “Neredeyse Kesinlikle Yanlış“ı ise En İyi Kısa Film ödülüyle ödüllendirdi. Dizdar, anne ve babasına adadığı ödülünü alırken şöyle konuştu: “Meslekteki 23. yılımda yazıp yönettiğim ilk filmle Altın Portakal almak asla aklıma gelmezdi. Baba, ben Altın Portakal aldım!” Bayrak ise “Bugüne kadar sansüre direnmiş herkesi saygıyla selamlıyorum. Haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
Yönetmen- akademisyen Nurdan Tümbek ile yönetmenler Jale İncekol ve Ahmet Yeşiltepe’den oluşan Ulusal Belgesel Film Jürisi ise Jüri Özel ödülüne, Ali Kemal Pasiner‘in yönettiği “Bedri Rahmi Eyüboğlu: Toprağın Sırrına Erenler“i, En İyi Belgesel ödülüne ise Fatma Karakuş Kaçmaz‘ın yönettiği “Kadranı Olmayan Saat”i layık gördü.
Bu yıl 18 ülkeden 12 filmin yarıştığı Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nın sonuçları ise İranlı sinemacı Mahmud Kalhari başkanlığında yönetmen Ayşe Polat, İtalyan senarist- yazar Ludovica Rampoldi, sinema eleştirmeni Selin Gürel ve görüntü yönetmeni Mehmet Aksın’dan oluşan jüri tarafından açıklandı. Yönettiği “Şahit” (Witness) filmiyle Jüri Özel Ödülü’nü kazanan Nadir Seivar, ödülünü, “Bu ödül benim değil; İran’da soğaka çıkan, bin 500’ü öldürülen, genç kızlarındır. Bende emanet, bir gün İran özgürlüğüne kavuşunca onlara vereceğim” sözleriyle aldı. Filmin yapımcılarından Emre Oskay da “Bir film çok zor şartlar altında, polisten gizli olarak çekildi” dedi. Uluslararası Jüri; “Şişli Kız” (The Girl Eith The Needle) filmindeki rolüyle Vic Carmen Sonne‘yi En İyi Kadın Oyuncu“Köpek Hırsızı” (The Dog Thief) filmiyle Franklin Aro Huasco‘yu, En İyi Erkek Oyuncu, yine “Köpek Hırsızı” (The Dog Thief) ile Vinko Tomicic‘i En İyi Yönetmen seçti. Uluslararası Yarışma En İyi Film ödülünün sahibi ise Ana Guevera ve Leticia Jorge‘nin birlikte yönettiği “Beni Sakın Bırakma” (Don’t You Let Me Go) oldu.
Altın Portakallar “Ayşe” ve “Mukadderat”ın
61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Nadim Güç‘ün yönettiği “Mukadderat”En İyi Film seçilirken En İyi Yönetmen Ödülü’nün sahibi, “Ayşe” ile Necmi Sancak oldu. 
Oyuncu Hatice Aslan’ın sunduğu Cahide Sonku Ödülü‘nün sahibi, “Gülizar” filmiyle Yağmur Ergül oldu. Törene katılamayan Ergül adına ödülü, Elif  Kararslan aldı.
Ulusal Jüri Başkanı Ferzan Özpetek’in açıkladığı En İyi Senaryo Ödülü ise “Evcilik” filmiyle Ümit Ünal‘ın oldu. Ünal, “Bir senaryoya inanan yüzlerce insan lazım hayata geçmesi için. Başta Nejat olmak üzere bana inanan herkese teşekkür ederim” diye konuştu.
“Balinanın Bilgisi” ile En İyi Müzik Ödülü‘nü kazanan Serkan Polat, Özgür Alper ve Pınar Bayrak ise ödüllerini, Ulusal Jüri üyesi, müzisyen Mercan Dede’nin elinden aldı.
“Sanatın, sinemanın, medyanın baskı ve sansürden kurtulduğu ve arkadaşımız, belgeselci Çiğdem Mater’le buluşacağımız günlere” diyen, Ulusal Jüri üyesi akademisyen- sinema yazarı Melis Behlil, En İyi Kurgu Ödülü‘nü, “Fidan” filmindeki çalışmasıyla Melike Kasaplar‘a sundu. Gecede En İyi Sanat Yönetimi ödülü ise “Gülizar” ile Meral Aktan‘ın oldu. Törene katılamayan Aktan’ın ödülünü, filmin yapımcısı Murat Yaşar Bayrak aldı. En İyi Görüntü Yönetmeni ödülünün sahibi ise “Balinanın Bilgisi” ile Murat Has oldu.
“Evcilik” filmindeki performansıyla Nejat İşlerEn İyi Erkek Oyuncu seçilirken, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü‘nü, “Ayşe” filmindeki rolüyle Binnur Kaya ve “Mukadderat” filmindeki rolüyle Nur Sürer paylaştı. Teşekkür konuşmasında “Bu ödülü, çoğunlukla değersizleştirilmek istenen, 40 yıl önce Paris’te yaşamını yitiren en ustamız Yılmaz Güney içn alıyorum” diyen Sürer, sözlerini, “Kadınlardan, çocuklardan, hayvanlardan, ağaçlardan elinizi çekin!”  diyerek noktaladı. Binnur Kaya ise şöyle konuştu: “Nur Sürer gibi hayranı olduğum bir sanatçıyla bu ödülü paylaşmak onore edici. Hayatını sevdiklerine adayan ve hayatını göz göre göre kaybeden tüm kadınlar adına almak isterim bu ödülü. Kadınlar bağırdı, ses çıkardı, sokaklara çıktı; bunlar duyuldu, görüldü. Kadınlar yapmaları gerekeni yaptı, şimdi eyleme geçme zamanı. Yapılması gerekenleri, yapması gerekenlerden bekliyoruz acil olarak!” Ödül sahibi iki oyuncu, sözlerini ise birlikte “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” diye noktaladı. 
“Fidan” filmindeki rolüyle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü, yönetmen Cengiz Bozkurt’tan alan Ayça Bingöl, “Samimi söylüyorum; ödülü hiç beklemiyordum” derken tüm ekibe teşekkür etti ve konuşmasını, “Kızlarım Aylin ve Leyla, size el sallıyorum” diyerek bitirdi. “Mukadderat” filmiyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu seçilen Osman Sonant da “Bu ödülü, yaşamak ve var olmak için mücadele eden kadınlara armağan ediyorum” diye konuştu.
Behlül Dal İlk Film Ödülü, Mehmet Aslantuğ tarafından “Ayşe” filminin yönetmeni Necmi Sancak‘a verildi.  Necmi Sancak, Ulusal Jüri başkanı Ferzan Özpetek’in elinden de En İyi Yönetmen ödülünü aldı. Sancak, “İlk filmle bu ödülü hem de Ferzan Özpetek’in elinden almak çok anlamlı benim için” dedi.
Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü‘ne layık görülen “Gülizar” filminin yönetmeni Belkıs Bayrak, teşekkür konuşmasında şunları söyledi: “Filmde cinsel taciz sonrası yaşanan bir travmayı ele alıyoruz. Bu ödülü; kendi alanına sahip çıkmaya çalışan, çaresiz bir öğreti altında susmayan ülkemin kadınları ve dünyada mücadele veren bütün kadınlara adamak istiyorum”
Geceden En İyi Film Ödülü‘yle ayrılan yönetmen Nadim Güç, ödülü almak üzere sahneye küçük kızıyla çıktı ve ilk olarak onunla birlikte tüm kız çocuklarının, dünkü, Dünya Kız Çocukları Günü’nü kutladı. Güç, “Bu hikayenin bana ulaşmasını sağlayan Erdi Işık’a çok teşekkür ederim. Bütün ekibe çok teşekkür ederim. Üretmeye devam edeceğiz” derken senarist Erdi Işık da “Bu filmdeki karakterler annemi, ablamı temsil ediyor. Bu ödülü, başta annem ve ablam olmak üzere, el alem ne der demeden mücadelesine devam eden tüm güçlü kadınlara ithaf ediyorum” diye konuştu.
61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Ödülleri
 
– En İyi Film: Mukadderat (Yapımcı: Rodi Kayım, Erdi Işık Yönetmen: Nadim Güç)
– Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü: Gülizar (Belkıs Bayrak)
– Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü: Ayşe (Necmi Sancak)
– En İyi Yönetmen: Necmi Sancak (Ayşe)
– Cahide Sonku Ödülü: Yağmur Ergül (Gülizar)
– En İyi Senaryo: Ümit Ünal (Evcilik)
– En İyi Görüntü Yönetmeni: Murat Has (Balinanın Bilgisi)
– En İyi Müzik: Serkan Polat, Özgür Alper, Pınar Bayrak (Balinanın Bilgisi)
– En İyi Kurgu: Melike Kasaplar (Fidan)
– En İyi Sanat Yönetmeni: Meral Aktan (Gülizar)
– En İyi Kadın Oyuncu: Binnur Kaya (Ayşe) & Nur Sürer (Mukadderat)
– En İyi Erkek Oyuncu: Nejat İşler (Evcilik)
– En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Ayça Bingöl (Fidan)
– En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Osman Sonant (Mukadderat)
– Film- Yön En İyi Yönetmen Ödülü: Necmi Sancak (Ayşe)
– Uluslararası Yarışma Jüri Özel Ödülü: Şahit (Yön: Nadir Saeivar)
– Uluslararası Yarışma En İyi Kadın Oyuncu: Vic Carmen Sonne (Şişli Kız/ The Girl Eith The Needle)
– Uluslararası Yarışma En İyi Erkek Oyuncu: Franklin Aro Huasco (Köpek Hırsızı/ The Dog Thief)
– Uluslararası Yarışma En İyi Yönetmen: Vinko Tomicic (Köpek Hırsızı/ The Dog Thief
– Uluslararası Yarışma En İyi Film: Beni Sakın Bırakma (Don’t You Let Me Go)
– En İyi Kısa Film: Neredeyse Kesinlikle Yanlış (Cansu Baydar)
– Kısa Film Jüri Özel Ödülü: Mükemmel (Ece Dizdar)
– En İyi Belgesel: Kadranı Olmayan Saat (Fatma Karakuş Kaçmaz)
– Belgesel Jüri Özel Ödülü: Bedri Rahmi Eyüboğlu-Toprağın Sırrına Erenler (Ali Kemal Pasiner)
– En İyi Öğrenci Filmi: Sistem (Abdülhalim Erez/ Maltepe Üniversitesi)
– Öğrenci Filmi Jüri Özel Ödülü: Döngü (Ramazan Yakut/ Kastamonu Üniversitesi)
 
Fotoğraflar: https://drive.google.com/drive/folders/1STOXcKLV2Z9KIDGWWLCC9jBcATudnaMO
Video: https://drive.google.com/drive/folders/1lNptjD93Vyn75PKvaJPck5jV6MMAD2N4
 

Ekonomi

Gastronomi Festivali önemli, yöresel yemeklerin sunulduğu yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restaurantları açmak, teşvik etmek çok daha önemli !

-

-

Editör

Erkin ÖZGÜNSÜR- Antalya, Büyükşehir Belediyesi tarafından 4 ncü kez düzenlenen FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali’ne ev sahipliği yaptı. Gastronomi festivalinde Türk ve yabancı ünlü şefler tarafından Antalya’nın ürünlerinden yiyecekler hazırlandı, Antalya’nın marka işletmelerinin katıldığı söyleşi ve konferanslar ile Akdeniz Mutfağı tanıtıldı.

Kent turizmi ama bana göre bununla bağlantılı kent ticari yaşamı için oldukça önemli bu festivalin mimarı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, festivalin düzenleniş amacını “Antalya’mızı ziyaret eden misafirlerimize deniz, kum, güneşin yanı sıra piyazımız, serpme böreğimiz, kabak tatlımız gibi birçok yöresel ürünümüz de hafızasında yer bıraksın istiyoruz. Nasıl ki Roma için sadece tarihi eserleri değil, pizzası, dondurması, tatlısı mutlaka denenmeli deniliyorsa, Antalya’mıza gelen ziyaretçinin de zengin mutfağımızdan, tropikal ürünlerimizden, 19 coğrafi işaretli ürünümüzden muhakkak bir kısmını tatsın, bilsin istiyoruz. Antalya’nın saklı kalmış lezzetlerini, yerel ürünlerini otel, restoran gibi işletmelerimizin menülerinde yer vermeli, yerel ürün zenginliğimizin tanıtımına her platformda ağırlık vermeliyiz” diye özetlerken, Başkan Böcek’in bu düşüncelerini desteliyorum bundan sonraki hedefin yöresel yemeklerin sunulduğu, yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restaurantları açmak, teşvik etmek olması gerektiğini de ekliyorum.

ANTALYA İÇ TURİZM AÇISINDAN
BİR BEYPAZARI OLAMADI !
Gastronomi turizmini Antalya’da beş yıldızlı oteller ve tatil köyleri ile hayata geçirmemiz zor.
Ülkesinde aldığı işsizlik maaşı ile beş yıldızlı otellerde ya da tatil köylerinde uzunca bir süre bir eli yağda, bir eli balda Türkiye’nin en zenginleri gibi yaşayan yabancı misafirlerimiz, para harcamamak için kaldıkları tesisten dışarıya adımlarını atmazken, bu kişilere şu anda olmayan ya da bir elin parmakları kadar olan yöresel yemeklerin sunulduğu, yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restauranlara getirmek mümkün mü ?

Bugün ayakta kalma mücadelesi veren ‘pansiyonlar’ın sayısı ne yazık ki ciddi sayıda azaldı. Bunun bir sonucu olarak ta Antalya’da iç turizm yeterince gelişemedi.
Başka bir ifade ile Antalya iç turizm açısından bir Beypazarı olamadı.
Beypazarına gidenler bilirler. Restaurantların ya ca cafe veya hediyelik eşya satan işyerlerinin üstü pansiyon olarak hizmet verir.

Siz o restaurantlarda Beypazarı’na özgü yiyecekleri, çarşısında Beypazarı ürünlerinden yapılmış içecekleri, tarlasında yetişmiş fasulye ve birçok yiyeceği bulablirsiniz.
Sözün özü, Antalya’da gastronomi turizminin gelişmesinin yolu, iç turizmden geçmektedir.

BÜYÜKŞEHİRİN ELMALI’YA YÖRESEL
YEMEKLERİN SUNULACAĞI RESTAURANT
YAPACAĞINI DUYUNCA HEYECANLANDIK
İlçe belediyesinin adeta kaderine terk ettiği, kapıları-pencereleri kırılmış, alkoliklerin mekanı haline gelmiş, dükkanların içlerinin yosun kaplandığı eski hal binası, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in talimatıyla el emeği ürünleri satış dükkanları, sanat atölyeleri, yöresel ürün dükkanları ve kurs merkezlerinin içinde olacağı Kadın Üretim Merkezi olarak projelendirildi ve kısa süre içinde de çalışmalar tamamlandı.

Sözkonu projede birde Antalya’nın yöresel yemeklerinin yer alacağı restaurant bulunuyordu.
Elmalı için önemli, Antalya’nın 19 ilçesi için örnek olabilecek bu projede el emeği ürünleri satış dükkanları, sanat atölyeleri, yöresel ürün dükkanları ve kurs merkezleri gibi restaurantta devreye alınmadı, hizmete açılamadı.

Sonuç olarak; FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali çok çok önemli ama yerli ya da yabancı misafirlerimiz Antalya’ya özgü yiyeceklere ulaşamazlarsa, Antalya’nın ürünlerinden yapılan içecek, yiyecek ve tatlıları tadacak restaurant, cafe bulamazlarsa festivalin bir ayağı eksik kalıyor.

Vali Hulusi Şahin’in “Muhittin Başkan’a Gastronomi Festivali için teşekkür ediyorum. Antalya’da artık eksik fotoğraf tamamlandı” sözlerine ise katılmıyorum. O fotoğrafta eksik, hem de çok önemli bir eksik var.

O da yazımın içinde birkaç kez vurguladığım gibi, yerli ve yabancı konuklarımızın Antalya’ya özgü yiyeceklere tadabilecekleri, Antalya’nın ürünlerinden yapılan içecek, yiyecek ve tatlıları içebilecekleri restaurant, cafelerin olmaması.

Umarım Büyükşehir Belediyesi Elmalı’daki resturantı açarak bu konuda ilk adımı atar.

Okumaya Devam Et

Genel

IV. Uluslararası FoodFest Gastronomi Festivali domates hasadı ile başladı

-

-

Editör

Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 4.’sü gerçekleştirilen Foodfest Antalya Gastronomi Festivali, Kumluca ilçesinde domates hasadı ile başladı. Serada domates toplayan Başkan Muhittin Böcek cam seralardan çıkmış biri olarak çiftçinin halini iyi bildiğini belirterek, üretici ve çiftçilere her zaman destek verdiklerini söyledi.

Yerli üreticiyi ve tarımı desteklemek, doğal ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik etmek, Antalya’da yetişen tarımsal ürünlerinin gastronomideki yerini tanıtmak amacıyla Antalya Büyükşehir belediyesi tarafından gerçekleştirilen Foodfest Antalya Gastronomi Festivali, “hasat” etkinliği ile başladı.Festivalin ilk yılında tavşan yüreği zeytini, ikinci yılında mor üzüm, üçüncü yılında avokado ve mango bu yıl da domates hasadı gerçekleştirildi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in katılımıyla yapılan renkli hasat etkinliği Antalya’nın Kumluca ilçesinde yapıldı.

BAŞKAN BÖCEK SERADA DOMATES TOPLADI

Kumluca Karşıyaka Mahallesi’nde bulunan bir serada gerçekleştirilen hasada Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu, Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi, Büyükşehir Belediye Genel Sekreteri Cansel Tuncer, Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökçe, Kumluca Ticaret Borsası Başkanı Fatih Durdaş katıldı. Uluslararası FoodFest Antalya Gastronomi Festivali kapsamında düzenlenen domates hasadının gerçekleşeceği serayı gezen Başkan Muhittin Böcek ve Mesut Avcıoğlu daha sonra serada domates topladı. Hasat etkinliğine Foodfest Antalya Gastronomi Festivali’ne katılmak üzere Antalya’ya gelen ünlü şefler de katıldı. Başkan Böcek ve Başkan Avcıoğlu, hasat sonrası toplanan domatesleri Kumlucalı kadınlar ile birlikte salça yapılmak üzere sıktı.

YERELDEN KALKINMA PROJELERİ İLE ÇİFTÇİNİN YANINDA

Antalya’mız turizmin yanı sıra verimli topraklarıyla tarımda da ilk sırada olduğunu söyleyen Başkan Muhittin Böcek, “21 halimiz ve 1938 tüccar ve komisyoncumuz var. Yerelden kalkınma ilkeleri doğrultusunda Kumluca ilçemizi Çiftçi Kart projesiyle pilot bölge ilan ettik. Bu sayede çiftçilerimizin ve üreticilerimizin yanında olmaya çalışıyoruz. Ben de bu cam seralardan çıkmış birisiyim. Mazotun ve gübrenin önemini iyi bilirim. 50 sulama kooperatifinin enerjisinin %85’ini ödüyoruz. Dijital tarımla ilgili de destek veriyoruz. Antalya’mızda 700’ün üzerinde endemik bitki ve 19 coğrafi işaretli ürünümüz var; bu sayıyı artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yerelden kalkınma projemizle üreticilerimize destek vermeye devam edeceğiz”dedi.

KUMLUCA’NIN ZENGİNLİKLERİ TANITILIYOR

Domates hasadına katılan Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu daIV. Uluslararası FoodFest Antalya Gastronomi Festivali kapsamında hasat etkinliğine ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, “Bize bu fırsatı tanıyan Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Tarihi, kültürü, doğası ve tarım potansiyeliyle büyük zenginliklere sahip bir bölgede yaşıyoruz. Gastronomi turizminin önemi artık daha iyi anlaşılıyor. Bu kapsamda hem bölgenin zenginliklerini tanıtmak hem de tarımla uğraşan üreticilere destek olmak amacıyla çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

RHODİAPOLİS ANTİK KENTİ’NE ZİYARET

Hasat etkinliğinin ardından Kumluca’da bulunan Rhodiapolis Antik Kenti ziyaret edildi. Likya uygarlığının önemli şehirlerinden biri olan ve Helenistik dönemde kurulan

Antik kentte yer alan alan tiyatro, hamam, agora ve nekropol gibi yapılar gezildi. Antik kent gezisinin ardından Kumluca’ya özgü yemekler ikram edildi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Başkan Böcek’in hizmet ve yatırımda ‘başkan’ ayrımı yok, ‘ilçe ayrımı’ yok, SİYASİ GÖRÜŞ AYRIMI YOK !

-

-

Editör

“Herkesin Belediye Başkanı” olarak yola çıkan ve sadece konuşmalarında değil büyükşehirin hizmetlerinde ve yatırımlarında “Herkesin belediye başkanı olmaktan biran olsun vazgeçmeyeceğiz” sözünün gereğini yerine getirerek yoluna devam eden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, bugüne kadar ki hizmet ve yatırımda ‘Başkan’ ayrımı yapmadığını, ‘ilçe ayrımı’ gözetmediğini ve ‘siyasi görüş’ ayrımında bulunmadığını her fırsatta gösteriyor.

Nitekim, Demokrat Partili Belediye Başkanı tarafından yönetilmekte olan Kumluca’ya, 148 milyon TL yatırımla Atatürk Stadını kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek,, “Kumluca’mıza göreve geldiğim günden bu yana 1 milyar 624 milyon TL yatırım gerçekleştirdik” dedi. * Erkin ÖZGÜNSÜR

Okumaya Devam Et

Popüler Haberler