Yaşam
Özkan Çiftinin ‘Altın Eller’i dünya prömiyerini yaptı

- Share
- Tweet /home/anthaber/public_html/wp-content/plugins/mvp-social-buttons/mvp-social-buttons.php on line 68
https://anthaber.com/wp-content/uploads/2024/10/IMG_8928_1600x1067-1000x600.jpg&description=Özkan Çiftinin ‘Altın Eller’i dünya prömiyerini yaptı', 'pinterestShare', 'width=750,height=350'); return false;" title="Pin This Post">
Dünyanın ilk rahim naklini, Türkiye’nin ilk yüz ve çift kol naklini gerçekleştiren Prof. Dr. Özlenen Özkan ile Prof. Dr. Ömer Özkan’ın nakil süreçlerinde yaşadıklarını anlatan ‘Altın Eller’ belgesel filmi Altın Portakal Film Festivali’nde dünya prömiyerini yaptı. Prof. Dr. Özlenen Özkan, Prof. Dr. Ömer Özkan ve ilk nakil hastalarının katıldığı gösterimde duygusal anlar yaşandı.
Türkiye’de ilk yüz, çift kol ve dünyada ilk kadavradan rahim nakilleri ile tıp dünyasında çığır açan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ile Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan’ın nakil süreçlerini anlatan ‘Altın Eller’ belgesel filmi Altın Portakal Film Festivali’nde ilk kez izleyici karşısına çıktı. Antalya Kültür Merkezi’nde yapılan gösterime Özkan çiftinin yanı sıra dünyada kadavradan ilk rahim nakli yapılan Derya Sert, Türkiye’nin ilk çift kol nakli gerçekleştirilen Cihan Topal, Türkiye’nin ilk yüz nakli yapılan Uğur Acar, Türkiye’nin ikinci rahim nakli yapılan Havva Erdem ve Türkiye’nin 4. yüz nakli yapılan Turan Çolak ve aileleri de katıldı. Yoğun ilgi gören ve duygusal anların yaşandığı gösterimde film sık sık alkış aldı.
TÜRKİYE ÇOK ŞANSLI
Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan gösterimin ardından yapılan söyleşide belgeseli çok beğendiğini söyledi. Prof. Dr. Özlenen Özkan “Çok güzel olmuş. İlerde çocuklarımıza, torunlarımız olursa inşallah torunlarımıza nasıl bir dedeleri olduğunu göstermek adına çok güzel bir iş oldu. 20 yıldır Ömer’i tanıyorum ben, bu işe nasıl gönül verdiğini, hayatını ortaya koyduğunu o kadar iyi biliyorum ki. Belgesel ile bunu herkese gösterme fırsatı oldu. Çok teşekkür ediyorum. Ben çok şanslıyım Ömer’e sahip olduğum için ama Antalya çok şanslı ve Türkiye şanslı, iyi ki varsın hocam.” dedi.
YAŞADIKLARIMIZIN ONDA BİRİ
Belgesel filminin yaşadıklarının küçük bir kısmını anlattığını söyleyen Prof. Dr. Özlenen Özkan “Yaşadıklarımızın onda biriydi, o zamana gelinceye kadar neler çekildi, şahidim. Eline sağlık Sevgi hanımın, güzel bir iş çıkardı. Doktor olmanın en güzel tarafı dokunduğunuz hayatları karışınızda çok güzel bir şekilde görmek. Sadece bu iş için yapıyorsunuz bunu, çocukken doktor olmayı da bu yüzden istiyordum ben. İnsanların kahramanı olmak çok özel bir duygu. Hastalarımızla büyük bir aile olduk. Çocuklarına ‘Ömer Özkan’ ve ‘Özlenen’ adını koydular. Çok güzel bir duygu.” ifadelerini kullandı.
BÜYÜK BİR AİLE OLDUK
Film sonunda düşüncelerini paylaşan Prof. Dr. Ömer Özkan, “Bu kadar büyük ve güzel bir proje olacağını düşünmemiştim. Gerçekten çok güzel bir film olmuş, teşekkür ediyorum. En güzeli ilk defa bu şekilde tüm hastalarla bir araya gelmiş olduk. Güzel bir anı oldu benim için. Duygulandığım anlar oldu. Çok güzel bir yapım olmuş teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
DÜNYANIN TANIDIĞI İKİ DEĞERLİ İSİM
Belgesel Filminin Yönetmeni Sevgi Hirschhauser ise “Dünyanın tanıdığı iki değerli isim. Onlarla herkes proje çekmek için yarışa girmişti. Çok fazla kişi vardı onlara proje sunan ve herkes onlara ulaşmanın çok zor olduğunu söylüyordu. Kendimi anlattım, festival için film çekmek istediğimi, dünyaya göstermek istediğimi söyledim. O kadar proje içinde bağımsız bir sinemacı olarak bu projeyi bana vermeleri, bana emanet etmeleri beni çok gururlandırdı. Çok ünlü insanlar ama o kadar mütevazı insanlar. O kadar güzel insanlar ki böyle bir film çekme şansı verdikleri için çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Ekonomi
Gastronomi Festivali önemli, yöresel yemeklerin sunulduğu yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restaurantları açmak, teşvik etmek çok daha önemli !

Erkin ÖZGÜNSÜR- Antalya, Büyükşehir Belediyesi tarafından 4 ncü kez düzenlenen FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali’ne ev sahipliği yaptı. Gastronomi festivalinde Türk ve yabancı ünlü şefler tarafından Antalya’nın ürünlerinden yiyecekler hazırlandı, Antalya’nın marka işletmelerinin katıldığı söyleşi ve konferanslar ile Akdeniz Mutfağı tanıtıldı.
Kent turizmi ama bana göre bununla bağlantılı kent ticari yaşamı için oldukça önemli bu festivalin mimarı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, festivalin düzenleniş amacını “Antalya’mızı ziyaret eden misafirlerimize deniz, kum, güneşin yanı sıra piyazımız, serpme böreğimiz, kabak tatlımız gibi birçok yöresel ürünümüz de hafızasında yer bıraksın istiyoruz. Nasıl ki Roma için sadece tarihi eserleri değil, pizzası, dondurması, tatlısı mutlaka denenmeli deniliyorsa, Antalya’mıza gelen ziyaretçinin de zengin mutfağımızdan, tropikal ürünlerimizden, 19 coğrafi işaretli ürünümüzden muhakkak bir kısmını tatsın, bilsin istiyoruz. Antalya’nın saklı kalmış lezzetlerini, yerel ürünlerini otel, restoran gibi işletmelerimizin menülerinde yer vermeli, yerel ürün zenginliğimizin tanıtımına her platformda ağırlık vermeliyiz” diye özetlerken, Başkan Böcek’in bu düşüncelerini desteliyorum bundan sonraki hedefin yöresel yemeklerin sunulduğu, yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restaurantları açmak, teşvik etmek olması gerektiğini de ekliyorum.
ANTALYA İÇ TURİZM AÇISINDAN
BİR BEYPAZARI OLAMADI !
Gastronomi turizmini Antalya’da beş yıldızlı oteller ve tatil köyleri ile hayata geçirmemiz zor.
Ülkesinde aldığı işsizlik maaşı ile beş yıldızlı otellerde ya da tatil köylerinde uzunca bir süre bir eli yağda, bir eli balda Türkiye’nin en zenginleri gibi yaşayan yabancı misafirlerimiz, para harcamamak için kaldıkları tesisten dışarıya adımlarını atmazken, bu kişilere şu anda olmayan ya da bir elin parmakları kadar olan yöresel yemeklerin sunulduğu, yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restauranlara getirmek mümkün mü ?
Bugün ayakta kalma mücadelesi veren ‘pansiyonlar’ın sayısı ne yazık ki ciddi sayıda azaldı. Bunun bir sonucu olarak ta Antalya’da iç turizm yeterince gelişemedi.
Başka bir ifade ile Antalya iç turizm açısından bir Beypazarı olamadı.
Beypazarına gidenler bilirler. Restaurantların ya ca cafe veya hediyelik eşya satan işyerlerinin üstü pansiyon olarak hizmet verir.
Siz o restaurantlarda Beypazarı’na özgü yiyecekleri, çarşısında Beypazarı ürünlerinden yapılmış içecekleri, tarlasında yetişmiş fasulye ve birçok yiyeceği bulablirsiniz.
Sözün özü, Antalya’da gastronomi turizminin gelişmesinin yolu, iç turizmden geçmektedir.

BÜYÜKŞEHİRİN ELMALI’YA YÖRESEL
YEMEKLERİN SUNULACAĞI RESTAURANT
YAPACAĞINI DUYUNCA HEYECANLANDIK
İlçe belediyesinin adeta kaderine terk ettiği, kapıları-pencereleri kırılmış, alkoliklerin mekanı haline gelmiş, dükkanların içlerinin yosun kaplandığı eski hal binası, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in talimatıyla el emeği ürünleri satış dükkanları, sanat atölyeleri, yöresel ürün dükkanları ve kurs merkezlerinin içinde olacağı Kadın Üretim Merkezi olarak projelendirildi ve kısa süre içinde de çalışmalar tamamlandı.
Sözkonu projede birde Antalya’nın yöresel yemeklerinin yer alacağı restaurant bulunuyordu.
Elmalı için önemli, Antalya’nın 19 ilçesi için örnek olabilecek bu projede el emeği ürünleri satış dükkanları, sanat atölyeleri, yöresel ürün dükkanları ve kurs merkezleri gibi restaurantta devreye alınmadı, hizmete açılamadı.
Sonuç olarak; FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali çok çok önemli ama yerli ya da yabancı misafirlerimiz Antalya’ya özgü yiyeceklere ulaşamazlarsa, Antalya’nın ürünlerinden yapılan içecek, yiyecek ve tatlıları tadacak restaurant, cafe bulamazlarsa festivalin bir ayağı eksik kalıyor.
Vali Hulusi Şahin’in “Muhittin Başkan’a Gastronomi Festivali için teşekkür ediyorum. Antalya’da artık eksik fotoğraf tamamlandı” sözlerine ise katılmıyorum. O fotoğrafta eksik, hem de çok önemli bir eksik var.
O da yazımın içinde birkaç kez vurguladığım gibi, yerli ve yabancı konuklarımızın Antalya’ya özgü yiyeceklere tadabilecekleri, Antalya’nın ürünlerinden yapılan içecek, yiyecek ve tatlıları içebilecekleri restaurant, cafelerin olmaması.
Umarım Büyükşehir Belediyesi Elmalı’daki resturantı açarak bu konuda ilk adımı atar.
Genel
IV. Uluslararası FoodFest Gastronomi Festivali domates hasadı ile başladı

Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 4.’sü gerçekleştirilen Foodfest Antalya Gastronomi Festivali, Kumluca ilçesinde domates hasadı ile başladı. Serada domates toplayan Başkan Muhittin Böcek cam seralardan çıkmış biri olarak çiftçinin halini iyi bildiğini belirterek, üretici ve çiftçilere her zaman destek verdiklerini söyledi.
Yerli üreticiyi ve tarımı desteklemek, doğal ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik etmek, Antalya’da yetişen tarımsal ürünlerinin gastronomideki yerini tanıtmak amacıyla Antalya Büyükşehir belediyesi tarafından gerçekleştirilen Foodfest Antalya Gastronomi Festivali, “hasat” etkinliği ile başladı.Festivalin ilk yılında tavşan yüreği zeytini, ikinci yılında mor üzüm, üçüncü yılında avokado ve mango bu yıl da domates hasadı gerçekleştirildi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in katılımıyla yapılan renkli hasat etkinliği Antalya’nın Kumluca ilçesinde yapıldı.

BAŞKAN BÖCEK SERADA DOMATES TOPLADI
Kumluca Karşıyaka Mahallesi’nde bulunan bir serada gerçekleştirilen hasada Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu, Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi, Büyükşehir Belediye Genel Sekreteri Cansel Tuncer, Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökçe, Kumluca Ticaret Borsası Başkanı Fatih Durdaş katıldı. Uluslararası FoodFest Antalya Gastronomi Festivali kapsamında düzenlenen domates hasadının gerçekleşeceği serayı gezen Başkan Muhittin Böcek ve Mesut Avcıoğlu daha sonra serada domates topladı. Hasat etkinliğine Foodfest Antalya Gastronomi Festivali’ne katılmak üzere Antalya’ya gelen ünlü şefler de katıldı. Başkan Böcek ve Başkan Avcıoğlu, hasat sonrası toplanan domatesleri Kumlucalı kadınlar ile birlikte salça yapılmak üzere sıktı.
YERELDEN KALKINMA PROJELERİ İLE ÇİFTÇİNİN YANINDA
Antalya’mız turizmin yanı sıra verimli topraklarıyla tarımda da ilk sırada olduğunu söyleyen Başkan Muhittin Böcek, “21 halimiz ve 1938 tüccar ve komisyoncumuz var. Yerelden kalkınma ilkeleri doğrultusunda Kumluca ilçemizi Çiftçi Kart projesiyle pilot bölge ilan ettik. Bu sayede çiftçilerimizin ve üreticilerimizin yanında olmaya çalışıyoruz. Ben de bu cam seralardan çıkmış birisiyim. Mazotun ve gübrenin önemini iyi bilirim. 50 sulama kooperatifinin enerjisinin %85’ini ödüyoruz. Dijital tarımla ilgili de destek veriyoruz. Antalya’mızda 700’ün üzerinde endemik bitki ve 19 coğrafi işaretli ürünümüz var; bu sayıyı artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yerelden kalkınma projemizle üreticilerimize destek vermeye devam edeceğiz”dedi.
KUMLUCA’NIN ZENGİNLİKLERİ TANITILIYOR
Domates hasadına katılan Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu daIV. Uluslararası FoodFest Antalya Gastronomi Festivali kapsamında hasat etkinliğine ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, “Bize bu fırsatı tanıyan Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Tarihi, kültürü, doğası ve tarım potansiyeliyle büyük zenginliklere sahip bir bölgede yaşıyoruz. Gastronomi turizminin önemi artık daha iyi anlaşılıyor. Bu kapsamda hem bölgenin zenginliklerini tanıtmak hem de tarımla uğraşan üreticilere destek olmak amacıyla çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

RHODİAPOLİS ANTİK KENTİ’NE ZİYARET
Hasat etkinliğinin ardından Kumluca’da bulunan Rhodiapolis Antik Kenti ziyaret edildi. Likya uygarlığının önemli şehirlerinden biri olan ve Helenistik dönemde kurulan
Antik kentte yer alan alan tiyatro, hamam, agora ve nekropol gibi yapılar gezildi. Antik kent gezisinin ardından Kumluca’ya özgü yemekler ikram edildi.
Gündem
Başkan Böcek’in hizmet ve yatırımda ‘başkan’ ayrımı yok, ‘ilçe ayrımı’ yok, SİYASİ GÖRÜŞ AYRIMI YOK !

“Herkesin Belediye Başkanı” olarak yola çıkan ve sadece konuşmalarında değil büyükşehirin hizmetlerinde ve yatırımlarında “Herkesin belediye başkanı olmaktan biran olsun vazgeçmeyeceğiz” sözünün gereğini yerine getirerek yoluna devam eden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, bugüne kadar ki hizmet ve yatırımda ‘Başkan’ ayrımı yapmadığını, ‘ilçe ayrımı’ gözetmediğini ve ‘siyasi görüş’ ayrımında bulunmadığını her fırsatta gösteriyor.

Nitekim, Demokrat Partili Belediye Başkanı tarafından yönetilmekte olan Kumluca’ya, 148 milyon TL yatırımla Atatürk Stadını kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek,, “Kumluca’mıza göreve geldiğim günden bu yana 1 milyar 624 milyon TL yatırım gerçekleştirdik” dedi. * Erkin ÖZGÜNSÜR
-
Genel2 hafta önce
HERKES İŞİNE BAKSIN!
-
Genel6 gün önce
ARTIK TAT VERMİYOR
-
Genel1 gün önce
YOLUN SONU GÖZÜKÜYOR
-
Genel2 gün önce
Antalyaspor Kulübü Başkanı Ergün’den ANTIAD’a davet
-
Genel6 gün önce
Tribünden yükselen ses: İSTİFA!
-
Genel6 gün önce
GELİŞİ DE VEDASI DA SESSİZ OLDU
-
Genel2 gün önce
İnfaz Düzenlemesi Resmi Gazete’de
-
Genel2 gün önce
Taraftar İstifaya, Kulüp Seçime Davet Ediyor