Genel
45’i 90’a yayarsak !

İlk yarının 38-39.ncu dakikalarına kadar hakikaten iyi değil, bu sezonun en iyi futbolunu yeşil sahaya yansıtan bir Antalyaspor vardı sahada.
Rakibe basan, rakibe neredeyse nefes aldırmayan, posizyonlara giren, galibiyet istiyorum diye bir Antalyaspor vardı sahada.
İlk yarının sonunda en azından bir puanla sahadan ayrılırız dediğimiz, hatta belki de 3 puan gelir değerlendirmesi yaptığımız bir takım sahadaydı.
Sezonun en iyi futbolunu oynayan takım vardı. Bizim istediğimiz rakibiyle ikili mücadelere giren, rakibini “ısıran”, “rahatsız” eden bir takım vardı sahada.
Hatta daha da ileri götüreyim sahada 6 haftadır kenarda buzdolabı gibi duran Alex bile hareketketlenmiş, sahaya – hakeme – futbolcusuna tepki gösteren bir teknik adamımız bile vardı.
Ama ilk yarı ile ikinci yarı farklı senaryo vardı.
İlk yarıda oynayan, rakibi ile kora kor mücadele eden Antalyaspor gitmiş yerine ne yaptığını bilmeyen, acemiler mangasından oluşan bir futbolcu topluluğu oyuna dahil olmuştu.
İki farklı 45 dakika izledik. 2 farklı takım izledik.
İlk yarıda bizim Fenerbahçe’ye yaptığımızı ikinci yarıda Fenerbahçe bize yaptı.
Aslında tam yapamadı ama biz ona yardım ettik. Destek olduk. Siz yapamıyorsanız bir yapalım ve sizin sonuca gitmenizi sağlayalım dedik.
Bir hata en büyük hatamız oldu.
Ve bu hatayı da Kaluzinski’nin yapması bize ağır geldi.
Futbol hatalar oyunu. Dünyanın en iyi futbolcuları da hata yapar. Kaluzinski’de bana göre nadir ve golle sonuçlanan hatasını yaptı.
Bu karşılaşmada Larsson’un olmaması, riske edilmek istrenmemesi hem iyi hem de kötü oldu.
Djenepo ve Townsend etkisizdi. Beklediğimiz kanat ataklarını yapamadılar. Keşke Larsson olsaydı dediğimiz bir maçtı. Çünkü, Larsson çok rahat birebirde adam eksiltebilen, direk kaleye yönelen ve ceza sahası çevresinden isabetli şutlar çekebilen bir futbolcu.
Olmaması Antalyaspor’un şanssızlığı, Fenerbahçe’nin şansı oldu.
45 dakikalık oyunu 90 dakikaya yaydığımız zaman ligi istediğimiz yerde bitirebiliriz.
Antalya’da 3 maç olduğu zaman hareketli de oluyor.
Elbette ilk dikkatimi çeken “görevli” sayısı.
Bu maçlarda “görevli” rekorları kırılıyor. Kim ve nasıl veriyor, veriliyor elbette biliyorum ama yapılan o maçlara para vererek giren taraftara saygısızlık.
Hayatında maça gelmemiş, Antalyaspor’un maçlarını oynadığı stadı sadece dışından görenlerin maç günü boyunlarına “görevli” kartı takarak içeriye girmeleri “utanç” kaynağı.
Adamın varsa, yakının varsa en kolay, bedava giriş yolu “Görevli” kartı.
Yine ilk kez bir olaya şahit oldum.
Protokolde bağlı olduğu müdüre, milletvekilini veya bir başka yetkili için koltuk tutan, koltuğun başında bekleyenleri gördüm.
Bunu üst düzey siyasilerde görürdük ama buraya kadar geleceğini düşünmezdim.
Bir başka konu ise Fenerbahçeli yöneticiler için ayrılan koltuklara yine Fenerbahçeli görevlilerin kendilerine tahsis edilen koltuklara kimsenin oturmaması için “FB” etiketlerini yapıştırmaları oldu.
Sadece yapıştırmakla yetinmeyip yöneticilerin gelip oturmasına kadar da ayakta beklediler.
Bu arada basın tribününü de unutmayalım. Normal maçlarda 10-15 kişiyi zor görürken, 3 maçta talep patlaması yaşanması dikkat çekiciydi.
Kamu kurumunda yöneticileri de unutmayalım.
Maça geliyorsunuz yanınızda foto muhabiri neden getiriyorsunuz ! Gerek var mı ? Hatta hızını alamayıpta fotoğrafçı ile yetinmeyip özel kalem müdürünü kendisinden onca gönderip, uzunca bir süre kendileri için ayrılan yeri bekletenler de var.
Yazacak çok not var ama şimdilik yeter. * Ferudun ÖZGÜNSÜR
Genel
GELİŞİ DE VEDASI DA SESSİZ OLDU

Antalyaspor’un yaz transfer döneminde NK Istra takımından 500 bin Euro bonservis bedeli ile transfer ettiği Oleksandr Petrusanko ile yollar karşılıklı anlaşılarak ayrıldı.
Kırmızı beyazlı forma ile 26 maça çıkan Ukraynalı orta saha oyuncu, Alex de Souza döneminde sıkça süre bulmasına karşın Emre Belözoğlu’nun göreve gelmesiyle yedek kulübesinin yolunu tutmuştu.
Genel
Tribünden yükselen ses: İSTİFA!

Ligde kalmayı 4 hafta kala garantileyebilen Antalyaspor’da, Trabzonspor ile oynanan ligin son mücadelesi; taraftarların “istifa” tezahüratları ile başladı.
Maçın ilk düdüğü ile birlikte “yönetim istifa” tezahüratına başlayan kırmızı beyazlı taraftarlar, maç içerisinde aynı tezahüratı defalarca tekrarlayarak kötü gidişattan sorumlu tuttukları başkan Boztepe ve yönetimini görevi bırakmaya davet ettiler.
TEPKİ SOSYAL MEDYADA DA DEVAM ETTİ
Maçın ertesi gününde sezonun tamamlanmasına dair kulüp hesaplarından düşüncelerini içeren bir metin paylaşan Başkan Boztepe’ye tepki burada da devam etti. Paylaşımlara “istifa” yazan kırmızı beyazlı taraftarların bu tepkisine Boztepe’nin ne tepki vereceği ise henüz bilinmiyor.
Genel
ARTIK TAT VERMİYOR

anthaber.com Spor Yazarı Mustafa Okan Okuş, Antalyaspor’un Trabzonspor ile oynadığı mücadeleyi ve kırmızı beyazlıların son senelerdeki kısır döngüsünü değerlendirdi.
2024 /2025 sezonunu evimizde oynadığımız son karşılaşma ile kapadık. Takımın ligde kalması her sezon yeterli görüldüğü için herkes bu durumdan mutlu. Bu sezona mahsus değil Başkan ve yönetimler değişse de mantalite hep aynı. Dünyanın en önemli Turizm destinasyonlarından biri ,Tarım ve İhracata yönelik ticaret hacmi ile Ülke ekonomisinin taşıyıcı gücü olan bir Şehir in Sadece Futbolda değil Basketbol ve Voleybolda da Avrupa’nın benzer şehirlerinin yaşadığı ve yaşattığı Başarılara ulaşacak potansiyeli varken yıllardır vasatlığa gömüldük kaldık.
Camiada çok başlılık herkese bıkkınlık verdi. Hiç şahit olmadığımız şeyleri duyar yaşar olduk. Hasan AKINCIOĞLU nun ayrılmasından sonra Antalyaspor’da yönetimsel Anlamda savrulmalar başladı. Verimsiz ve karşılığı alınamayan oyuncular borçları miras bıraktı. Aidiyet duygusu olmayan kişiler yönetimlerde söz sahibi oldu. Bunları yaşaya yaşaya bugünlere geldik .Çok net geleceğe yönelik umut vermeyen bir döngünün içindeyiz. Birileri kendilerince kulübe yönelik planlar yapsada bunun ucu Antalyaspor’a hayırlı yerlere çıkmıyor. Yakında Antalyaspor FK dillenmeye Başlar. Şaşırmayın.
Bu sene transfer edilen 11 oyuncan verim aldığımız Biraz Kelven , Mevkisi Ön liberodan Kanada devşirilen Soner oldu. Gaich de kritik zamanda attığı goller ile aldığı parayı hak etti sayılır. Abdullah uzun yıllar 2.kaleci sorunu yaşatmaz .Bu gece çokça genç oyuncu profesyonel takımda olmanın mutluluğunu yaşadı.11 yaşından itibaren gelişimine şahit olduğum Hasan Yakup dan önümüzdeki sene aklı başında hiç bir hoca formayı almaz .Berkay TOPDEMİR de A takımın gediklisi olacak yetenekte .Kamp dönemini iyi değerlendirecek diğer gençler hem takım için maddi kazanım olur hemde alt yapılardaki oyunculara motivasyon kaynağı olurlar.
Seneye kadroda ciddi bir değişim olacak. Emre hoca haklı olarak transfer döneminin hızlı geçilip ilk kampa en az %70 transfer bitirmiş olarak gidip oyun anlayışını aktarmak isteyecek. Yönetimde sponsorlukta ve maddi kaynak yaratmada şu ana kadar ciddi yol alamayınca 2 taraf arasında son hafta gergin geçti. Aynı bina içindesiniz.6 aydır beraber mesai yapıyorsunuz. Bu konuları aranızda konuşup çözmek varken dışarı yansıyış şekli hoş değil.