Gündem
Başkan Ali Çandır: Antalya KÜÇÜLDÜ

- Share
- Tweet /home/anthaber/public_html/wp-content/plugins/mvp-social-buttons/mvp-social-buttons.php on line 68
https://anthaber.com/wp-content/uploads/2024/09/228-202409251306175.jpg&description=Başkan Ali Çandır: Antalya KÜÇÜLDÜ', 'pinterestShare', 'width=750,height=350'); return false;" title="Pin This Post">
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Eylül Ayı Meclis Toplantısı, ATB Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında ATB Toplantı Salonu’nda yapıldı. Yönetimin bir aylık çalışmasıyla ilgili üyelerin bilgilendirildiği Meclis’te, Başkan Ali Çandır, tarım, ekonomi ve kente ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ÜYELERİN SORUNLARI İÇİN ÇALIŞIYORUZ
ATB müşterek meslek komiteleri toplantısını Antalya İl Tarım ve Orman Müdürü, Devlet Su İşleri Müdürlüğü 13. Bölge Müdürü ve Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürü’nün katılımıyla gerçekleştirdikleri belirten Çandır, üyelerin sahada yaşadıkları sorunları ve taleplerini dile getirdiğini söyledi. Çandır, toplantıya katılan üyelerin, artan imar rantı ve inşaat baskısı nedeniyle tarım topraklarının kaybının yol açtığı sorunlar, bitkisel üretimde dönem dönem artan kalıntı problemi ile fazla ve yanlış ilaç-gübre kullanımının ihracata etkileri, Aksu Altıntaş ve Kepez Altınova mahallelerinde yaşanan şehirleşme ve nüfus artışıyla birlikte özellikle elektrik başta olmak üzere yaşanan altyapı sorunları, yaz aylarında yaşanan güç aşımı nedeniyle meydana gelen elektrik kesintilerinin işlerine olan olumsuz etkileri, yayla bölgesinde yaşanan su problemi, kent içerisinde ise aniden bastıran yağışların felakete dönüşmemesi için sulama kanallarının temizlenmesiyle ilgili sorunları gündeme getirdiğini kaydetti. Çandır, “Bu fırsatla toplantımıza katılan ve üyelerimizin sorunlarına hassasiyetle yaklaşan müdürlerimize teşekkür ediyorum. Borsa olarak, üyelerimiz, sektörümüz, kentimiz ve nihai olarak ülkemiz için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Tüm faaliyetlerimizde ve projelerimizde birlikte hareket etme kültürümüzden taviz vermeden, ortak akılla hareket etmeyi sürdüreceğiz” dedi.
TARSİM ŞİKAYETİ
Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM), başlangıçta sadece tapulu ve kira sözleşmeli alanları sigortalarken, Borsa’nın yoğun çalışmaları sonrası son üç yıldır çiftçi kayıt sistemine (ÇKS) dahil olan varislerin arazileri ile hazine ve orman arazilerini de sigorta kapsamına aldığını anımsatan Ali Çandır, üreticilerin tüm ekim alanlarının tarım sigortasıyla korunurken son dönemde ATB ve Antalya Tarım Konseyi üyelerinin uygulamaların eski hale döndüğüne ilişkin şikayetlerde bulunduğunu bildirdi. Çandır, mutlaka korunması gereken tarımsal üretimin sigortalanamamasının yaratacağı sıkıntılara dikkat çekerken, “İklim değişikliği nedeniyle artan doğal afetlerin üreticileri olumsuz etkilememesi için, sağlıklı bir yapı kuruluncaya kadar mevcut uygulamalardan vazgeçilmemesi talebimizi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği aracılığıyla Tarım ve Orman Bakanlığı’na ilettik. Üreticinin alın teri döktüğü ürünlerin tarım sigortası ile koruma altına alınması son derece önemlidir. Aksi halde, afetlerde zarar gören üreticinin kayıpları katlanarak artacak ve bir sonraki ekim döneminde üretimden çekilme oranı hızlanacaktır” uyarısında bulundu.
OVP’DE TARIM YETERİNCE YER BULMADI
Ağustos Ayı Meclis Toplantısı’nda 2025-2027 dönemini kapsayacak Orta Vadeli Program (OVP) ile ilgili olarak 7 ana başlıkta topladıkları tarım sektörüyle ilgili önerileri kamuoyu ile ilgili mercilerle paylaştıklarını belirten Çandır, temel amaçlardan hedeflere, istihdamdan fiyat istikrarına, kamu maliyesinden afet yönetimine, yeşil ve dijital dönüşümden iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesine kadar tarımı doğrudan ilgilendiren birçok alanda talep ve önerileri sunduklarını anımsattı. Çandır, geçen yıl yayınlanan 2024-2026 OVP’deki 10 adet politika ve hedef alanlarının 5’inde tarım sektörünün yer aldığını belirtirken, “Bu kez tanımlanan 8 adet politika ve hedef alanı içerisinde sadece 2’sinde kendisine doğrudan yer bulabilmiştir. İlki büyüme politikaları ve hedefleri, ikincisi ise fiyat istikrarını sağlama politika ve hedefleri olmuştur” dedi.
TARIMSAL DESTEKLERİN ÖNCEDEN AÇIKLANMASI OLUMLU
Tarımın bu yılki OVP’de yer aldığı dikkat çekici konuları paylaşan Başkan Çandır, şunları söyledi:
“Büyüme başlığı altındaki tarımsal verimliliği artırma ve üretimi büyütme politikasını önemsiyoruz. Çünkü bu politikanın uygulamaya geçirilmesi için tarımsal faaliyette bulunanların kazançlarının ve refah düzeylerinin artırılması gerekmektedir. Böyle bir gelişmeye konu olacak politikanın kuşkusuz doğal destekçileri ve katılımcıları oluruz. Önemsediğimiz bir diğer konu, mevcut kurulu kapasitenin (özellikle örtüaltı varlığımızın) modernize edilmesi için destek verilmesine olanak sağlanmasıdır. Diğer taraftan yenilenebilir enerji üretiminin tarımsal amaçlı faaliyetler için daha fazla kullanılma politikası önemlidir. Bu başlık altında önemsediğimiz bir diğer konu kırsal kesimdeki sosyo-ekonomik yapıyı geliştirme ve özellikle gençler ve kadınların desteklemesi konusudur. Kırsaldaki eğitim-öğretimin de bu kapsamda değerlendirileceğini düşünmekteyiz. Çünkü bu, kırsaldaki yaşamı yeniden geliştirme için önemli bir adım olacaktır. Büyüme politikaları başlığında dikkatimizi çeken diğer bir konu da hep dile getirdiğimiz genel tarım sayımı ihtiyacının gündeme alınmasıdır. Böylece doğru ölçebildiğimizi doğru yönetmede önemli bir aşamayı başarmış olacağız. Bu OVP’nin 3. başlığındaki Fiyat İstikrarını Sağlama politikalarının iki yerinde sektörümüz yer almıştır. Bunların biri tarımsal desteklerin önceden açıklanmasıdır. Bizler için dikkat çekici ve olumlu bir adımdır. Bu sayede hep söylediğimiz gibi tarımsal üretim planlamayı da motive edici bir araç sağlanmış olacaktır. Umarım bu desteklemeler etkili ve zamanında yapılabilir. Fiyat istikrarını sağlama konusunda bir diğer dikkat çekici konu ürün alım fiyatlarının belirlenmesinde geçmiş enflasyona endeksleme davranışının azaltılacağı ifadesidir. Bu durum zaten zorluk içindeki sektörümüzü daha da zorlayıcı bir hale getirme riski taşımaktadır.”
HAYAL KIRIKLIĞI
Tarımın, 2025 yılında uygulanacak orta vadeli programın diğer 6 başlığında doğrudan ya da anlamlı bir dolaylılıkla da olsa olmadığını vurgulayan Başkan Çandır, “Tabii ki bu bizde bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Özellikle yatırım ortamının iyileştirilmesi bölümünde sektörümüzün kapasite artışı için yeni yatırım motivasyonunu artıracak bir hamle beklentimiz vardı. Bunu, ilgili merciiler için hazırlayıp gönderdiğimiz raporda özellikle talep etmiştik. Çok önemseyip sürekli gündemde tuttuğumuz istihdam başlığında da sektör olarak yokuz. Halbuki sektörümüzün yapısına uyumlu, sektörde ve kırsalda kalmayı motive edecek bir tarımsal istihdam politikasına hayati ölçüde ihtiyacımız bulunmaktadır. Özellikle eğitimle ve sosyal yardımlarla eşgüdümlü bir özgün istihdam uygulaması sektörümüzdeki birçok yapısal sorunu çözebilecek önemdedir. Buna yönelik önerilerimizi yazılı olarak defalarca iletmemize rağmen henüz anlamlı bir sonuç alamadık” diye konuştu. Açıklanan OVP programında işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması ve ekilebilir alanların genişletilmesinin planlandığını belirten Çandır, “Nitekim geçtiğimiz ay bu konuda işlenmeyen tarım arazilerinin tarımsal amaçlı kiraya verilmesine ilişkin yönetmelik yayımlanmıştı. Lojistik maliyetlerinin azaltılarak tarım ürünlerinin tüketicilere uygun fiyatlarla ulaşması hedeflemektedir” dedi.
YILIN İKİNCİ YARISI DAHA ZORLU GEÇECEK
2024 yılı Nisan-Mayıs-Haziran aylarını kapsayan 2. çeyrek ekonomik büyüme rakamlarına göre, ülke ekonomisinin reel olarak 2. çeyrekte uzun dönem ortalaması olan yüzde 4.8’in yaklaşık yarısı kadar yüzde 2.5 büyüdüğünü belirten Çandır, şunları kaydetti:
“İzlenen kısıtlayıcı ekonomik programın ilk işareti diyebiliriz. Yani 3. ve 4. çeyreklerde daha düşük bir büyüme uzmanların genel beklentisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bizler de zaten bu durumu yaşayarak bire bir görebiliyoruz. Büyüme eğilimindeki hızlı düşüşe rağmen manşet enflasyonda henüz benzer oranda bir düşüş gerçekleşmemiştir. Bunun temel sebeplerinden birini aylardır sizlerle paylaşıyorum. Yaşamakta olduğumuz enflasyon, uzun bir süredir talep odaklı olmaktan çok maliyet odaklı bir hal almıştır. Enflasyonu istenen hızda düşürmek için bu odaklanmayı doğru tespit etmemiz şarttır. Genel ekonominin durağanlaştığı dönemlerde her zaman olduğu gibi tarım sektörü ortalama üstü büyümeyle durağanlığın daha kötüye gitmesini önlemiştir. Bu sefer de 2. çeyrekte yüzde 3.7 büyüyerek yüzde 1.8’lik uzun dönem ortalamasının iki kat üzerinde bir performans göstermiştir. Aslında ekonomiyi rakamsal olarak daha kötüye gidişten koruyan başka unsurlar da bulunmaktadır. Bunların içerisinde en dikkat çekeni, geçen çeyrekte olduğu gibi, 2. çeyrekte de ürünler üzerindeki net vergiler yani dolaylı vergiler olmuştur. 2. çeyrekte yüzde 9.6 büyüyen dolaylı vergiler, 26 yıllık ortalama olan yüzde 4.9’un yaklaşık iki kat üzerinde gerçekleşmiştir. Bu artışlar enflasyondan arındırılmış yani reel artışlardır. Özet olarak yılın ikinci yarısı, ekonomik iklim bakımından birinci yarıya göre çok daha zorlu geçmesi muhtemeldir.”
ANTALYA KÜÇÜLDÜ
Ülke ekonomisi ve tarımın Antalya’nın iş hayatına ve tarımsal faaliyetlerine yansımasının yıl başından bu yana ülke ortalamasının altında seyrettiğini, özellikle aylık ve 3’er aylık dönemlerde yayınlanan şirket, kredi, çek-senet ve ihracat gibi Antalya verilerinin ülke ortalamasından olumsuz yönde ayrıştığını kaydeden Çandır, Temmuz ve Ağustos aylarına ilişkin verilerin de benzer eğilimini koruduğunu söyledi. Çandır, “Buna göre, Antalya’da yıllık olarak kurulan şirket sayısında yüzde 27.2’lik azalışla ülkemiz ortalamasından yaklaşık iki kat fazla azalış olmuştur. Kapanan şirkette ise kentimizdeki durum yıllık yüzde 47.2 artış varken ülkemizde bunun yaklaşık yarısı kadar bir artış olmuştur. Protestolu senet tutarında kentimizdeki yıllık yüzde 3.26’lık artışa karşılık ülkemizde yüzde 1.73 artış olmuştur. Karşılıksız çek tutarında da kentimizdeki yüzde 3.71’lik artışa karşılık ülkemizde yüzde 2.25 artış olmuştur. Ticaretin öncü göstergelerinden olan ibrazında ödenen çekle işlem hacminde kentimizde yüzde 53 artışa karşılık ülkemizde yüzde 71’lik artış yaşanmıştır. Bu artışlar doğal olarak nominaldir. Yani reel değildir, enflasyonla karşılaştırıldığında ülke geneli için hafif bir reel büyüme söz konusu iken kentimiz için reel anlamda küçülme yaşanmıştır diyebiliriz. Benzer bir durum, kredi dünyasında uzun bir süredir yaşanmaktadır. Yani uzun bir süredir kredi büyümesi, enflasyonun altında seyretmektedir. Ortalama olarak kentimizdeki kredi büyümesi yıllık yüzde 38 civarında iken ülkemizde yüzde 51 civarındadır.”
URGE TİCARETİ ARTIRIYOR
Antalya Ticaret Borsası olarak tarımsal ihracat miktarı ve kalitesini artmak için çalıştıklarını söyleyen Başkan Çandır, bu kapsamda Ticaret Bakanlığı destekli Ur-Ge projelerini yürüttüklerini söyledi. Yaş meyve sebze ve kesme çiçek konulu Ur-Ge projelerinin başarılı bir şekilde devam ettiğini kaydeden Çandır, yaş meyve sebze ihracatını geliştirilmesi projesinde yer alan üyelerin Ağustos’ta Norveç ve İsveç’i ziyaret ettiğini, kesme çiçek sektöründeki üyelerin ise Birleşik Krallık’ta ziyaretler gerçekleştirdiğini söyledi. Çandır, “Her zaman söylediğim gibi, üyelerimizin bu önemli ziyaretler ve görüşmeler sonucunda elde ettikleri kazanımların, ticaret ve Ar-Ge faaliyetlerimize olumlu katkılarda bulunmasını diliyorum. Gerçekleştirdiğimiz faaliyetler ve projeler ile üyelerimizin ve sektörlerimizin küresel pazarlarda daha rekabetçi ve güçlü bir konumda olması için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu fırsatla önümüzdeki günlerde hasadı başlayacak olan; kesme çiçek, yaş sebze, susam ve zeytin-zeytinyağı sektörlerimizde faaliyet gösteren tüm üreticilerimize, üyelerimize ve ticaret erbabımıza bereketli bir hasat ve bol kazançlı bir sezon diliyorum” diye konuştu.
BORSANIN ÇALIŞMALARI
Her yıl sezon öncesinde zeytin ve zeytinyağı konulu sektörel analiz toplantısı düzenlediklerini anımsatan Başkan Ali Çandır, üyelerin talebi üzerine bu yıl da toplantı düzenleyeceklerini kaydetti. Çandır, “Geçen yıl hastalıklar, zararlılar, bakım-budama eksiklikleri ve kurak iklim nedeniyle bir önceki yıla kıyasla yüzde 55 düşüşle 38 bin ton zeytin hasadı yapılmış ve 6 bin ton zeytinyağı elde edilmişti. Ancak bu yıl, rekoltede geçtiğimiz yıla oranla yüzde 45-50 civarında artış bekliyoruz. 55 bin ton zeytin hasadı ve yaklaşık 10 bin ton zeytinyağı elde etmeyi öngörüyoruz. Bu fırsatla tüm üyelerimize şimdiden verimli toplantılar diliyorum” dedi.
ATB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil Bülbül, Yönetim Kurulu Üyeleri Cüneyt Doğan, Hüseyin Simav ve 5’inci Meslek Komitesi üyelerinden oluşan heyetin, Ankara Ticaret Borsası Kırmızı Et Borsası’na teknik inceleme ziyareti gerçekleştirdiğini kaydeden Çandır, “Ziyaret esnasında kırmızı et ticaretine ilişkin işlemler yerinde incelenmiş, tesisisin çalışmaları ve işleyişi hakkında detaylı bilgi alınmıştır. Ziyaretin heyetimiz açısından oldukça faydalı geçtiğini belirtmek isterim. Borsamız heyetine gösterdikleri misafirperverlik için Ankara Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Faik Yavuz nezdinde ekibine teşekkür ederim. Sektörlerinin gelişimi için emek sarf eden yönetim kurulu, meclis ve komite üyesi arkadaşlarımı da tebrik ediyorum. Her zaman vurguladığım gibi, meslek komitelerimiz çalışmalarımıza yön veren temel unsurlardır. Yönetim kurulu olarak, Borsamızın mutfağı olarak gördüğümüz meslek komiteleri toplantılarında gündeme gelen sorunların çözümüne yönelik çalışmaya ve takipçisi olmaya devam edeceğiz. Etkin çalışmalarını sürdüren tüm komitelerimize, siz değerli meclis üyelerimiz aracılığıyla bir kez daha teşekkür ederim” diye konuştu.
YÖREX DAVETİ
ATB öncülüğünde TOBB’un desteğiyle “Sizin Oraların Nesi Meşhur?” sloganıyla 09-13 Ekim tarihlerinde Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX’i düzenleyeceklerini ve Anadolu’nun doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine yöresel ve coğrafi işaretli tüm zenginliklerimizi 13. kez bir araya getireceklerini belirten Başkan Çandır, “Tüm hemşerilerimizi, çocuklarımızı, gençlerimizi, memleket hasreti çekenler ve kentimize gelen yerli ve yabancı misafirlerimizi, 10.00-20.30 saatleri arasında ANFAŞ Fuar alanında gerçekleşecek olan 13.YÖREX’e bekliyoruz” dedi.
Meclis’te üyeler sektörleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Ekonomi
Gastronomi Festivali önemli, yöresel yemeklerin sunulduğu yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restaurantları açmak, teşvik etmek çok daha önemli !

Erkin ÖZGÜNSÜR- Antalya, Büyükşehir Belediyesi tarafından 4 ncü kez düzenlenen FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali’ne ev sahipliği yaptı. Gastronomi festivalinde Türk ve yabancı ünlü şefler tarafından Antalya’nın ürünlerinden yiyecekler hazırlandı, Antalya’nın marka işletmelerinin katıldığı söyleşi ve konferanslar ile Akdeniz Mutfağı tanıtıldı.
Kent turizmi ama bana göre bununla bağlantılı kent ticari yaşamı için oldukça önemli bu festivalin mimarı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, festivalin düzenleniş amacını “Antalya’mızı ziyaret eden misafirlerimize deniz, kum, güneşin yanı sıra piyazımız, serpme böreğimiz, kabak tatlımız gibi birçok yöresel ürünümüz de hafızasında yer bıraksın istiyoruz. Nasıl ki Roma için sadece tarihi eserleri değil, pizzası, dondurması, tatlısı mutlaka denenmeli deniliyorsa, Antalya’mıza gelen ziyaretçinin de zengin mutfağımızdan, tropikal ürünlerimizden, 19 coğrafi işaretli ürünümüzden muhakkak bir kısmını tatsın, bilsin istiyoruz. Antalya’nın saklı kalmış lezzetlerini, yerel ürünlerini otel, restoran gibi işletmelerimizin menülerinde yer vermeli, yerel ürün zenginliğimizin tanıtımına her platformda ağırlık vermeliyiz” diye özetlerken, Başkan Böcek’in bu düşüncelerini desteliyorum bundan sonraki hedefin yöresel yemeklerin sunulduğu, yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restaurantları açmak, teşvik etmek olması gerektiğini de ekliyorum.
ANTALYA İÇ TURİZM AÇISINDAN
BİR BEYPAZARI OLAMADI !
Gastronomi turizmini Antalya’da beş yıldızlı oteller ve tatil köyleri ile hayata geçirmemiz zor.
Ülkesinde aldığı işsizlik maaşı ile beş yıldızlı otellerde ya da tatil köylerinde uzunca bir süre bir eli yağda, bir eli balda Türkiye’nin en zenginleri gibi yaşayan yabancı misafirlerimiz, para harcamamak için kaldıkları tesisten dışarıya adımlarını atmazken, bu kişilere şu anda olmayan ya da bir elin parmakları kadar olan yöresel yemeklerin sunulduğu, yöresel ürünlerle yemeklerin yapıldığı restauranlara getirmek mümkün mü ?
Bugün ayakta kalma mücadelesi veren ‘pansiyonlar’ın sayısı ne yazık ki ciddi sayıda azaldı. Bunun bir sonucu olarak ta Antalya’da iç turizm yeterince gelişemedi.
Başka bir ifade ile Antalya iç turizm açısından bir Beypazarı olamadı.
Beypazarına gidenler bilirler. Restaurantların ya ca cafe veya hediyelik eşya satan işyerlerinin üstü pansiyon olarak hizmet verir.
Siz o restaurantlarda Beypazarı’na özgü yiyecekleri, çarşısında Beypazarı ürünlerinden yapılmış içecekleri, tarlasında yetişmiş fasulye ve birçok yiyeceği bulablirsiniz.
Sözün özü, Antalya’da gastronomi turizminin gelişmesinin yolu, iç turizmden geçmektedir.

BÜYÜKŞEHİRİN ELMALI’YA YÖRESEL
YEMEKLERİN SUNULACAĞI RESTAURANT
YAPACAĞINI DUYUNCA HEYECANLANDIK
İlçe belediyesinin adeta kaderine terk ettiği, kapıları-pencereleri kırılmış, alkoliklerin mekanı haline gelmiş, dükkanların içlerinin yosun kaplandığı eski hal binası, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in talimatıyla el emeği ürünleri satış dükkanları, sanat atölyeleri, yöresel ürün dükkanları ve kurs merkezlerinin içinde olacağı Kadın Üretim Merkezi olarak projelendirildi ve kısa süre içinde de çalışmalar tamamlandı.
Sözkonu projede birde Antalya’nın yöresel yemeklerinin yer alacağı restaurant bulunuyordu.
Elmalı için önemli, Antalya’nın 19 ilçesi için örnek olabilecek bu projede el emeği ürünleri satış dükkanları, sanat atölyeleri, yöresel ürün dükkanları ve kurs merkezleri gibi restaurantta devreye alınmadı, hizmete açılamadı.
Sonuç olarak; FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali çok çok önemli ama yerli ya da yabancı misafirlerimiz Antalya’ya özgü yiyeceklere ulaşamazlarsa, Antalya’nın ürünlerinden yapılan içecek, yiyecek ve tatlıları tadacak restaurant, cafe bulamazlarsa festivalin bir ayağı eksik kalıyor.
Vali Hulusi Şahin’in “Muhittin Başkan’a Gastronomi Festivali için teşekkür ediyorum. Antalya’da artık eksik fotoğraf tamamlandı” sözlerine ise katılmıyorum. O fotoğrafta eksik, hem de çok önemli bir eksik var.
O da yazımın içinde birkaç kez vurguladığım gibi, yerli ve yabancı konuklarımızın Antalya’ya özgü yiyeceklere tadabilecekleri, Antalya’nın ürünlerinden yapılan içecek, yiyecek ve tatlıları içebilecekleri restaurant, cafelerin olmaması.
Umarım Büyükşehir Belediyesi Elmalı’daki resturantı açarak bu konuda ilk adımı atar.
Genel
IV. Uluslararası FoodFest Gastronomi Festivali domates hasadı ile başladı

Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 4.’sü gerçekleştirilen Foodfest Antalya Gastronomi Festivali, Kumluca ilçesinde domates hasadı ile başladı. Serada domates toplayan Başkan Muhittin Böcek cam seralardan çıkmış biri olarak çiftçinin halini iyi bildiğini belirterek, üretici ve çiftçilere her zaman destek verdiklerini söyledi.
Yerli üreticiyi ve tarımı desteklemek, doğal ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik etmek, Antalya’da yetişen tarımsal ürünlerinin gastronomideki yerini tanıtmak amacıyla Antalya Büyükşehir belediyesi tarafından gerçekleştirilen Foodfest Antalya Gastronomi Festivali, “hasat” etkinliği ile başladı.Festivalin ilk yılında tavşan yüreği zeytini, ikinci yılında mor üzüm, üçüncü yılında avokado ve mango bu yıl da domates hasadı gerçekleştirildi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in katılımıyla yapılan renkli hasat etkinliği Antalya’nın Kumluca ilçesinde yapıldı.

BAŞKAN BÖCEK SERADA DOMATES TOPLADI
Kumluca Karşıyaka Mahallesi’nde bulunan bir serada gerçekleştirilen hasada Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu, Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi, Büyükşehir Belediye Genel Sekreteri Cansel Tuncer, Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökçe, Kumluca Ticaret Borsası Başkanı Fatih Durdaş katıldı. Uluslararası FoodFest Antalya Gastronomi Festivali kapsamında düzenlenen domates hasadının gerçekleşeceği serayı gezen Başkan Muhittin Böcek ve Mesut Avcıoğlu daha sonra serada domates topladı. Hasat etkinliğine Foodfest Antalya Gastronomi Festivali’ne katılmak üzere Antalya’ya gelen ünlü şefler de katıldı. Başkan Böcek ve Başkan Avcıoğlu, hasat sonrası toplanan domatesleri Kumlucalı kadınlar ile birlikte salça yapılmak üzere sıktı.
YERELDEN KALKINMA PROJELERİ İLE ÇİFTÇİNİN YANINDA
Antalya’mız turizmin yanı sıra verimli topraklarıyla tarımda da ilk sırada olduğunu söyleyen Başkan Muhittin Böcek, “21 halimiz ve 1938 tüccar ve komisyoncumuz var. Yerelden kalkınma ilkeleri doğrultusunda Kumluca ilçemizi Çiftçi Kart projesiyle pilot bölge ilan ettik. Bu sayede çiftçilerimizin ve üreticilerimizin yanında olmaya çalışıyoruz. Ben de bu cam seralardan çıkmış birisiyim. Mazotun ve gübrenin önemini iyi bilirim. 50 sulama kooperatifinin enerjisinin %85’ini ödüyoruz. Dijital tarımla ilgili de destek veriyoruz. Antalya’mızda 700’ün üzerinde endemik bitki ve 19 coğrafi işaretli ürünümüz var; bu sayıyı artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yerelden kalkınma projemizle üreticilerimize destek vermeye devam edeceğiz”dedi.
KUMLUCA’NIN ZENGİNLİKLERİ TANITILIYOR
Domates hasadına katılan Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu daIV. Uluslararası FoodFest Antalya Gastronomi Festivali kapsamında hasat etkinliğine ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, “Bize bu fırsatı tanıyan Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Tarihi, kültürü, doğası ve tarım potansiyeliyle büyük zenginliklere sahip bir bölgede yaşıyoruz. Gastronomi turizminin önemi artık daha iyi anlaşılıyor. Bu kapsamda hem bölgenin zenginliklerini tanıtmak hem de tarımla uğraşan üreticilere destek olmak amacıyla çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

RHODİAPOLİS ANTİK KENTİ’NE ZİYARET
Hasat etkinliğinin ardından Kumluca’da bulunan Rhodiapolis Antik Kenti ziyaret edildi. Likya uygarlığının önemli şehirlerinden biri olan ve Helenistik dönemde kurulan
Antik kentte yer alan alan tiyatro, hamam, agora ve nekropol gibi yapılar gezildi. Antik kent gezisinin ardından Kumluca’ya özgü yemekler ikram edildi.
Gündem
Başkan Böcek’in hizmet ve yatırımda ‘başkan’ ayrımı yok, ‘ilçe ayrımı’ yok, SİYASİ GÖRÜŞ AYRIMI YOK !

“Herkesin Belediye Başkanı” olarak yola çıkan ve sadece konuşmalarında değil büyükşehirin hizmetlerinde ve yatırımlarında “Herkesin belediye başkanı olmaktan biran olsun vazgeçmeyeceğiz” sözünün gereğini yerine getirerek yoluna devam eden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, bugüne kadar ki hizmet ve yatırımda ‘Başkan’ ayrımı yapmadığını, ‘ilçe ayrımı’ gözetmediğini ve ‘siyasi görüş’ ayrımında bulunmadığını her fırsatta gösteriyor.

Nitekim, Demokrat Partili Belediye Başkanı tarafından yönetilmekte olan Kumluca’ya, 148 milyon TL yatırımla Atatürk Stadını kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek,, “Kumluca’mıza göreve geldiğim günden bu yana 1 milyar 624 milyon TL yatırım gerçekleştirdik” dedi. * Erkin ÖZGÜNSÜR
-
Genel2 hafta önce
HERKES İŞİNE BAKSIN!
-
Genel6 gün önce
ARTIK TAT VERMİYOR
-
Genel1 gün önce
YOLUN SONU GÖZÜKÜYOR
-
Genel2 gün önce
Antalyaspor Kulübü Başkanı Ergün’den ANTIAD’a davet
-
Genel6 gün önce
GELİŞİ DE VEDASI DA SESSİZ OLDU
-
Genel6 gün önce
Tribünden yükselen ses: İSTİFA!
-
Genel2 gün önce
İnfaz Düzenlemesi Resmi Gazete’de
-
Genel2 gün önce
Taraftar İstifaya, Kulüp Seçime Davet Ediyor